MLKP MK'dan ölümsüzleri anma çağrısı
MLKP MK, kapitalist sömürüden, burjuva adaletsizliklerden, faşist zalimlikten, erkek egemenliğinden, sömürgeci cendereden, ırkçılık ve şovenizm boyunduruğundan, ekolojik yıkımdan kurtuluş mücadelesinin; 3. emperyalist dünya savaşı hazırlıklarına barikat örmenin bir parçası olarak ölümsüzleri anmaya çağırdı. MLKP MK, "Ölümsüzlerin adlarını, anılarını, kavga dolu yaşamlarını öğrenelim, paylaşalım. Onların onurla, işçi-emekçi kitlelere duydukları güven ve sevgiyle taşıdıkları devrim bayrağını yeni ellerde yükseltelim. Devrimin zaferi için birleşelim, örgütlenelim, savaşalım" dedi.
Marksist Leninist Komünist Parti (MLKP) Merkez Komitesi, ölümsüzlerin adlarını, anılarını, kavga dolu yaşamlarını öğrenerek paylaşmaya; onların onurla, işçi-emekçi kitlelere duydukları güven ve sevgiyle taşıdıkları devrim bayrağını yeni ellerde yükseltmeye; devrimin zaferi için birleşmeye, örgütlenmeye ve savaşmaya çağırdı.
'EMPERYALİST KÜRESELLEŞME KAPİTALİZMİ FELAKETE SÜRÜKLÜYOR'
MLKP MK'nın "Şehîdên me rêberên me ye! Tek yol devrim yaşasın sosyalizm" başlıklı 2025 yılına ait 12 nolu açıklamasında şu ifadeler yer aldı: "İşçiler, kadınlar, gençler, yoldaşlar, emekçi halklarımız! Emperyalist küreselleşme kapitalizminin insanlığı ve ekolojiyi nasıl telafi edilemeyecek bir felakete doğru sürüklediğini görüyorsunuz. Başta ABD, İngiltere ve Almanya olmak üzere, Japonya'dan Rusya ve Çin'e değin sistemin ekonomik ve askeri bakımdan en güçlü devletleri eşit bir hızda olmasa da yeni bir emperyalist paylaşım savaşına hazırlanıyorlar. Emperyalist küreselleşme boyunduruğu vurulu Türkiye gibi devletler ise hangi emperyalist ittifaka katılmanın daha karlı olacağı hesabı içindeler.
İSRAİL DESTEKÇİSİ EMPERYALİSTLERE DUYULAN ÖFKEYE VURGU
"İsrail'in, Trump ve NATO himayesindeki faşist soykırımcı, sömürgeci Gazze saldırısı, emperyalistlerin ve işbirlikçilerinin insanı, doğayı, canlı ve cansız varlıklarıyla dünyayı kana ve ateşe boğmakta ne kadar pervasız olduklarını bir kez daha gözler önüne serdi. Gazze boydan boya bir çocuk mezarlığına çevrildi. Yalnızca direnişi değil, aynı zamanda direniş düşüncesini, isteğini, cesaretini yok etmek için hastaneler dahil her yer bombalanarak onbinlerce Filistinli katledildi.
"Filistin halkı soykırımcı katliama, açlığa boyun eğmedi. Gazze'yi boşaltın yoksa tek bir kişiyi bile sağ bırakmayacağız tehditlerine direnişle karşılık verdi. İşçiler ve gençler dünyanın dört bir yanında direnişe destek olmak için seferber oldular. ABD'de dev gösterilerin yanı sıra politik suikastler biçimini almaya başlayan; Avrupa'da yasak, gözaltı, tutuklama terörünü işe yaramaz hale getiren; tüm dünyada İsrail destekçisi emperyalistlere duyulan öfkenin geniş yığınlara yayılmakta olduğunu gösteren eylemler faşist Trump yönetimini durumu yeniden ele almak zorunda bıraktı.
"İsrail'in, ABD tarafından desteklenen, Filistinlilerin tümüyle sürgün edildiği Gazze planı yeniden düzenlendi. Trump, Sisi, Erdoğan ve diğerleri Mısır'da imza töreni adı altındaki arsız bir şovla, İsrail'in soykırımcı savaş suçlarını temize çıkardılar. Herkesi daha dün katledilen 50 bin Filistinlinin bedenleri üzerinde imza şenliği yapmaya çağırdılar. Gazze'yi kimin yöneteceğini Trump'ın belirleyeceğini ilan etmeyi büyük bir ihsan olarak sundular. İsrail sınırsızca silahlanıp, yalnızca Filistin'e değil, Lübnan'dan İran'a, Yemen'den Suriye ve Katar'a değin bir dizi ülkeye savaş uçaklarıyla, suikast dronlarıyla saldırırken, Filistin ve Lübnan'ın devrimci partilerinin, sömürgeci İsrail siyonizmine ve ABD'ye karşıt olan burjuva ulusal örgütlerinin silahsızlanmasını şart koştular.
"Sömürenlerle sömürülenler, zenginlerle yoksullar, ezenlerle ezilenler arasındaki kavgada kendilerinin kitle katliamları için üretilmiş sayısız türden bomba ve silahlarla, işçilerin, kadınların, gençlerin, emekçilerin, LGBTİ+'ların, yoksulların, ezilen halkların ise çıplak yumruklarla dövüşmesini istiyorlar!
"Kardeşler! Emperyalist küreselleşme kapitalizminin ve değişik tipte burjuva rejimlerin hakim olduğu, erkek egemenliğinin hüküm sürdüğü dünyanın hali budur.
'BÖYLE BİR HAYAT, BÖYLE BİR DÜNYA KADERİMİZ DEĞİLDİR'
"Böyle bir hayat, böyle bir dünya kaderimiz değildir. Birleşir, örgütlenir, mücadele edersek yepyeni bir hayat ve yepyeni bir dünya kurabiliriz. Bu konuda güçlü ve zengin deneylerimiz, tarihten silinmesi imkansız büyük başarılarımız var.
"Unutmayalım ki, 1. emperyalist dünya savaşının gidişini Ekim Devrimi ve sosyalist işçi iktidarı bozmuş, sömürge ülkelerin halklarına ulusal özgürlüğün yolunu açmıştı.
"Unutmayalım ki, 2. emperyalist dünya savaşını da Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği durdurmuş ve faşizmin dünyayı köleleştirmesini önlemişti. Bu uğurda Ruslardan Azerilere, Kırgızlardan Çerkeslere, Gürcülerden Türkmenlere, Ukraynalılardan Taciklere, Ermenilerden Özbeklere, Kazaklardan Kürtlere değin onlarca halka ve ulusal topluluğa mensup 21 milyon Sovyet işçisi, genci, köylüsü, aydını, sanatçısı, bilim insanı yaşamını feda etti.
'İŞÇİLERİN, EMEKÇİLERİN VE EZİLENLERİN ÖRGÜTLENMESİ VE MÜCADELEYİ YÜKSELTMESİ DIŞINDA BİR YOL YOK'
"Bugün 3. emperyalist paylaşım savaşını önlemek, önlenemediğinde tek tek ülkelerde devrimi örgütleyip burjuva iktidarları yıkarak savaşı durdurmak için işçilerin ve ezilenlerin örgütlenmesi ve mücadeleyi yükseltmesi dışında bir yol, bir imkan yok. Kuşkusuz bu büyük fedakarlıklar gerektirecektir. Ölümü göze almak, durum onu gerektiriyorsa yaşamını feda etme kudreti göstermek değişik biçimlerde sergilenebilecek fedakarlık eyleminin doruğudur.
"İşçiler, kadınlar, gençler, yoldaşlar, emekçi halklarımız! Partimiz, işçi sınıfının öncü ve örgütlü müfrezesi, devrimin feda bölüğü olarak kuruluşundan günümüze işçilerin ve ezilenlerin özgürlüğü, onurlu ve mutlu bir yaşam hakkı uğruna yürütülen mücadelenin gerektirdiği fedakarlıkları omuzlamakta tereddüt etmedi. Gerek bir bölümü profesyonel devrimci olan üyeleri ve aday üyeleri, gerekse de taraftar ve sempatizanları devrimci savaşımın sürmesi ve gelişimi için farklı tipte, çok değerli özverilerde bulundular.
'PARTİMİZ ÖLÜMÜN ÜSTÜNE YÜRÜMEKTE DURAKSAMADI'
"Merkez komitesinden, Kürdistan örgütünden, il komitelerinden kadroların, FESK merkezi komutanlığından, FESK kızıl müfrezelerinden ve FESK kır birliklerinden komutanların, gençlik yöneticilerinin, kadın örgütü kadrolarının, değişik sorumluluklar yürüten komite ve hücrelerin üyeleri ile taraftar yoldaşların da içlerinde olduğu onlarca komünist fedakarlığın doruğuna tırmanma kuvveti gösterdi. Bir özgür eylemde, bir ayaklanmada, mitingde, zindan direnişinde, işkencehanelerde, silahlı sokak çatışmalarında, kuşatılmış üslerde, ölüm oruçlarında, savaş cephelerinde, dağ başlarında ve savaş hazırlıklarında ölümün üstüne yürümekte duraksamadı.
"MLKP, kuruluşundan günümüze ölümsüzlerin ideallerine bağlı kaldı. Birleşik devrimimizin zaferi ve sosyalizm için savaşmayı sürdürdü. Onların adlarını, anılarını, emeklerini, katkılarını yeni kuşaklara taşıdı. En zorlu dönemlerde ölümsüzlerin rehberliğinde yürümeyi esas aldı. Legalizme, parlamentarizme, örgüt ve mücadele biçimleri konusundaki dogmatizme, dünya burjuvazisinin estirdiği tasfiyeci cereyanlara kapılmadı. Faşist şeflik rejiminin irade kırma saldırılarına direniş ve savaşımla cevap verdi.
"Emperyalist burjuvazinin ve işbirlikçilerinin 3. emperyalist paylaşım savaşı hazırlıklarını yoğunlaştırırken, bir yandan da dünya devrim ocaklarını söndürmek için sıkı bir işbirliğine giriştiği; Kürdistan'da, Türkiye'de, Filistin'de, Lübnan'da, Irak'ta, Suriye'de devrimci partileri, anti-ABD'ci, anti-İsrail'ci burjuva ulusal örgütleri silahsızlandırma planlarına hız verdiği böyle bir dönemde ölümsüzlerin idealleri ve anıları etrafında sımsıkı kenetlenmek, ne pahasına olursa olsun direnmek ve savaşmak tek devrimci seçenektir.
ÖLÜMSÜZLERİN YOLUNDAN YÜRÜME ÇAĞRISI
"Bu düşünce ve inançla, ilerici siyasi, toplumsal ve ulusal amaçlarla örgütlendikleri ve mücadele yürüttükleri için, Osmanlı saltanatının kurduğu darağaçlarında ölümle alay eden Paramaz ve yoldaşlarını, TKP kurucu önderi, Ekim devriminin savaş cephelerinde savunulmasına emek vermiş Mustafa Suphi ve onbeşleri, '71 kopuşunun önderleri Mahir, Deniz ve İbrahim'i; Sinan Cemgil'den Hüseyin Cevahir'e, Ulaş Bardakçı'dan Cihan Alptekin'e, Niyazi Yıldızhan'dan Ali Haydar Yıldız'a, Sinan Kazım Özüdoğru'dan Ömer Ayna'ya '71 atılımını kanlarıyla karan tüm yoldaşları, Sakine Cansız'dan Mahsum Korkmaz'a, Nergiz Gülmez'den Süleyman Cihan'a, Yeter Güzel'den Cafer Cangöz'e, Sabahat Karataş'tan Sinan Kukul'a, Lale Çolak'tan Osman Yaşar Yoldaşcan'a, Serap Kolukırık'tan Talat Türkoğlu'na, Sibel Sürücü'den Murat Ördekçi'ye, Tamer Arda'dan Ahmet Saner'e, Hatice Yürekli'den Ümit Altıntaş'a, Seyit Konuk'tan Cevat Saim Çelen'e, İlker Akman'dan Yüksel Eriş'e, Yusuf Metin'den İmran Aydın'a, Mine Bademci'den Mustafa Özenç'e, Cemalettin Yalçın'dan Ömer Yazgan'a, Aynur Sertbudak'tan Necdet Adalı'ya, Kenan Budak'tan Mehmet Latifeci'ye, Ulaş Bayraktaroğlu'ndan Göze Altunöz'e, Necla Baksi'den Hüseyin Şen'e 1974 sonrası sürecin binlerce ölümsüz kahramanını,
"İrfan Çelik'ten Adil Can'a, Yaşar Okçuoğlu'ndan Hayrabet Honca, Yücel Hazar, Hüseyin Toraman ve Ali Ekber Bahadır yoldaşlara değin partimizi hazırlayan sürecin önderleri ve temel kadroları şahsında 1974-1994 dönemi ölümsüzlerimizi,
"Bayram Namaz, Yeliz Erbay, Hasan Ocak, Ayşe Deniz Karacagil, Şengül Boran, Cebrail Günebakan, İvana Hofmann, Okan Altunöz şahsında 31 yıllık savaşımın ölümsüz partizanlarını sevgiyle, devrimci ideallerine bağlılıkla, minnetle selamlıyoruz.
"Türk ve Kürt halklarımızdan, değişik ulusal topluluklardan, Alevi inancından, antikapitalist Müslümanlardan işçileri, gençleri, kadınları, yoksulları, işsizleri, kamu emekçilerini, emeklileri, küçük esnafları, emekçi köylüleri, aydınları, sanatçıları, lgbti+'ları, kapitalist sömürüden, burjuva adaletsizliklerden, faşist zalimlikten, erkek egemenliğinden, sömürgeci cendereden, ırkçılık ve şovenizm boyunduruğundan, ekolojik yıkımdan kurtuluş mücadelesinin; 3. emperyalist dünya savaşı hazırlıklarına barikat örmenin bir parçası olarak ölümsüzleri anmaya çağırıyoruz.
"Ölümsüzlerin adlarını, anılarını, kavga dolu yaşamlarını öğrenelim, paylaşalım. Onların onurla, işçi-emekçi kitlelere duydukları güven ve sevgiyle taşıdıkları devrim bayrağını yeni ellerde yükseltelim. Devrimin zaferi için birleşelim, örgütlenelim, savaşalım!"