'Gazetecileri korumak hepimizin ortak sorumluluğudur'
![](/Uploads/HaberFoto/etha-20241227-izmir-gazeteciler.jpg)
Türkiye ve İsrail tarafından gazetecilerin katledilmesine tepki gösteren siyasi parti ve demokratik kitle örgütleri, faillerin açığa çıkartılmasını talep ederek, "Saldırılar yalnızca gazetecilere değil, tüm insanlığa karşı işlenmiş bir suçtur" dedi.
Siyasi parti ve demokratik kitle örgütleri, Kuzey ve Doğu Suriye'de Türkiye'nin SİHA saldırısıyla katlettiği Nazım Daştan ve Cihan Bilgin ile, Gazze'de İsrail'in katlettiği 5 gazeteci için İnsan Hakları Derneği (İHD) İzmir Şubesi'nde basın toplantısı düzenledi.
Ortak basın metnini okuyan Ahmet Çiçek, çatışma bölgelerinde gazetecilerin sürekli hedef alındığına dikkat çekti. Gazetecilerin hedef alınmasının yaşam hakkının yanı sıra özgür ve demokratik bir toplumun sürdürülebilirliğine saldırı olduğunu belirten Çiçek, "Uluslararası İnsancıl Hukuk ve Cenevre Sözleşmeleri'nin açık bir ihlalidir. Savaşa taraf olmayan sivillerin öldürülmesi, Roma Statüsü'nün 8/2/b/ii. maddesi uyarınca savaş suçu olarak tanımlanmıştır. Gazetecilerin yaşam hakkının ihlali, yalnızca bireysel bir hak kaybı değil, halkın gerçeklere erişim hakkına yönelik topyekun bir saldırıdır" dedi.
Gazetecilerin katledilmesine tepki gösteren gazetecilerin tutuklanmasına işaret eden Çiçek, Türkiye'de muhalif gazeteciliğin suç haline getirildiğini söyledi. "Bazı medya organlarında Nazım Daştan ve Cihan Bilgin için yapılan 'zaten teröristtiler' yönündeki ithamları şiddetle reddediyoruz. Gazetecilerin çatışma bölgelerinde maruz kaldıkları saldırılar, yalnızca mesleki faaliyetlerini engellemekle kalmıyor, en temel insan hakkı olan yaşam haklarını ellerinden almaktadır" diyen Çiçek, gazetecilerin yaşam hakkının, düşünce ve ifade özgürlüğünün, gazeteciliğin ve halkın haber alma hakkının önündeki engellerin kaldırılmasını talep etti.
'SALDIRILARIN FAİLLERİNİN HESAP VERMESİ SAĞLANMALI'
Devletler ve uluslararası kuruluşların, çatışma bölgelerinde gazetecilerin korunması için etkili önlemler alması gerektiğini sözlerine ekleyen Çiçek, "Gazetecilere yönelik saldırıların failleri derhal tespit edilmeli ve ulusal ya da uluslararası yargı önünde hesap vermeleri sağlanmalıdır. Basın özgürlüğünün korunması ve gazetecilerin yaşam haklarının güvence altına alınması için uluslararası dayanışma artırılmalı, bu tür saldırılara karşı hukuki ve siyasi yaptırımlar uygulanmalıdır. Unutulmamalıdır ki bu saldırılar yalnızca gazetecilere değil, tüm insanlığa karşı işlenmiş bir suçtur. Gazetecilerin yaşam hakkını ve mesleklerini özgürce icra etme haklarını korumak, hepimizin ortak sorumluluğudur" dedi.