5 Şubat 2025 Çarşamba

Halkevi yöneticisi Koyuncu'nun duruşması ertelendi

Artvin Cankurtaran'da katledilen Reşit Kibar için yaptığı konuşma gerekçe gösterilerek tutuklanan ve 3 aylık tutukluluğun ardından serbest bırakılan Artvin Halkevi yöneticisi Dursun Ali Koyuncu hakkında açılan davanın ilk duruşması görüldü.

Artvin Cankurtaran'da ağaç kesimini engel olmak isterken silahlı saldırıda yaşamını yitiren Reşit Kibar'ı katledenleri ifşa ettiği için 90 gün tutuklu kalan Artvin Halkevi yöneticisi Dursun Ali Koyuncu'nun yargılandığı davanın ilk duruşması Hopa 1. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görüldü.

Duruşmada, Dursun Ali Koyuncu ve avukatları hazır bulundu.

Savunma yapan Koyuncu, "Yeni kaybettiğimiz ağabeyimiz ellerimizde öldü. 15 yıldır verdiğimiz çevre hakkı mücadelesinin bir sonucudur bu olay. Cankurtaran bölgesi özel bir bölgedir. Toplumsal huzuru bozacak bir proje köyümüze gelmişti. Bölgemizde çok ciddi orman katliamı yaşanıyor. Yıllardır buna karşı mücadele veriyoruz. Çifteköprü Vadisi'nde 3 tane taş ocağı projesine karşı mücadele ettik ve durdurduk. Bugün çok yakın tarihte Bolu'da otel yangınında 78 canımızın öldüğü olay ile Reşit ağabeyimizin Cankurtaran'ı savunurken öldüğü olayın bir farkı yok" dedi.

'EKOLOJİ MÜCADELESİ VERDİĞİ İÇİN SANIK'
Koyuncu'nun avukatı Haktan Özkan, dosyadaki hukuksuzluğun, Dursun Ali Koyuncu'nun gözaltına alınmasıyla başladığını söyledi. Dosyanın kurmaca olduğunu, Koyuncu'nun yargılanmasının asıl sebebinin Hopa, Borçka, Artvin, Trabzon halklarının doğayı savunma mücadelesine katılması olduğunu vurgulayan Özkan, Koyuncu'nun tutuklanmasındaki asıl sebebin ise Reşit Kibar'ın katillerinin devlet bürokrasisi ve yerel sermaye ağlarıyla ilişkisini ifşa etmesi olduğunun altını çizdi.

Koyuncu'nun 15 yıldır bölgedeki maden yatırımları ve HES projelerine karşı mücadele ettiği için sanık sandalyesine oturtulduğunu belirten Özkan, "Bütün bunları yaparken maden şirketlerinin silahlı saldırısına uğramıştır. Bahsedilen konuşmayı yaparken üzerinde kan var müvekkilin. 'Herkes sağlıklı bir çevre hakkına sahiptir. Çevreyi geliştirmek ve korumak devletin ve vatandaşın görevidir' normu bulunur. Dursun Ali Koyuncu devletin yerine getiremediği, anayasanın ona tanıdığı hak çerçevesinde çevre mücadelesinin içerisindedir" dedi.

'DELİLLER USULSÜZ TOPLANDI'
Ardından söz alan avukat Neslihan Varol, Koyuncu'nun ceza alsa bile infazı olmayacak bir suça dair 3 ay tutuklu kaldığını anımsattı. Dosyanın tek delilinin kimliği belirsiz birinden elde edilen 25 saniyelik ses kaydı tutanağı olduğunu söyleyen Varol, bu ses kaydının da nasıl verildiğini dosyada göremediklerini belirtti.

Avukat Mert Ekinci, usulsüz toplanan delillerin dosyaya konulmasının da usulsüz olduğuna işaret ederek, bu yolla müvekkilin savunma hakkının ihlal edildiğini söyledi. Ekinci, müvekkilinin Cankurtaran'da devam eden çevre direnişini baskı altına almak için tutuklandığını vurguladı.

Avukat Filiz Orhan ise "Müvekkilimiz bugün silah tutukluk yapıp öldürülemediği için sanık sandalyesinde oturabilmektedir. Düşman ceza hukuku açısından değerlendirildiğinde Dursun'un gelecekteki eylemlerinin engellenmesi açısından son derece operasyonel bir süreç işletilmiştir" diye konuştu.

Savunmaların ardından mahkeme, dosyadaki eksikliklerin giderilmesi için duruşmayı 22 Nisan'a erteledi.

'DOĞAMIZI VE YAŞAM ALANLARIMIZI SAVUNMAYA DEVAM EDECEĞİZ'
Duruşmanın ardından adliye önünde açıklama yapıldı. Halkevleri adına yapılan konuşmada, "Bu dava Dursun Ali nezdinde doğasını ve yaşam alanlarını savunanların davasıdır. Bu dava Bolu'da ihmal sonucu ölenlerin de davasıdır. Devlet görevini yapmadığı sürece her an her yerde katledilebilir duruma geldik. Bunun önüne geçebilmek için mücadele ediyoruz" denildi.

Reşit Kibar'ın katilleri yargılanması gerekirken, doğasını ve yaşam alanlarını savunanların yargılandığına dikkat çekilen konuşmada, "Reşit Kibar'ın iddianamesini aylar sonra hazırlayan ve gizlilik kararını hala kaldırmayanlar, bugün arkadaşımızı yargılıyor. Yargı zenginin ve talanın yanında olduğunu belli ediyor. Bunun karşısında mücadele etmeye, doğamızı ve yaşam alanlarımızı savunmaya devam edeceğiz" diye belirtildi.