'Hasta tutsaklara karşı onur kırıcı muamele yapılıyor'
Ankara'da her hafta hasta tutsaklar için eylem yapan Hasta Tutsaklara Özgürlük İnisiyatifi, 582. hafta eyleminde Mehmet Tahir Avcı'nın durumuna dikkat çekti. Eylemde, hasta tutsaklara karşı nefret söylemi ve onur kırıcı muamele yapıldığını belirtti.
Hasta Tutsaklara Özgürlük İnisiyatifi'nin 582. hafta eyleminde, Sincan 1 No'lu Yüksek Güvenlikli Hapishanesinde tutulan hasta tutsak, Mehmet Tahir Avcı'nın durumuna dikkat çekildi.
Ankara'da Sakarya Meydanında yapılan eylemde, "Tedavi haktır engellenemez, hasta mahpuslar serbest bırakılsın" pankartı açıldı. Açıklamayı okuyan İnsan Hakları Derneği (İHD) Ankara Şube yöneticisi Kezban Kalın, Avcı'nın epilepsi hastası olduğu, sol kolunu hareket ettiremediği, yakın zamanda anjiyo olduğu ve kalp ve şeker hastalıkları bulunduğu bilgisini verdi. Avcı'nın unutkanlık olduğunu ve ilaçlarını almakta güçlük çekmesine rağmen tek kişilik hücrede tutulduğunu aktaran Kalın, bu durumun hayati önemde tehlike arz ettiğine dikkat çekti.
'ONUR KIRICI MUAMELE YAPILIYOR'
Avcı için 9 Mayıs 2025 tarihinde Sincan Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nden ameliyat tarihi verildiğini, ancak "jandarma personeli ve aracı yok" denilerek hastaneye götürülmediğini aktaran Kalın, "Mehmet Tahir Avcı'nın geçmiş anlatımları sağlık hizmetine erişimde ayrımcı ve onur kırıcı muameleye maruz kaldığını ortaya koymaktadır. Nusaybin'de yakalanma sürecinde şarapnel nedeniyle karaciğer hasarı, tedavilerin tamamlanmaması, hastane personeline yapılan damgalayıcı yönlendirmeler, kelepçeli muayene ve nefret söylemi içeren ifadeler ile karşı karşıya bırakıldığı da görülmektedir. Güncel tabloda iki kez kalp krizi geçirmiş, stent takılmış, iki koroner damarı tıkalıdır ve ameliyat beklemektedir" diyerek sağlık sorunlarının ciddiyetine işaret etti.
AVCI İÇİN ACİL YAPILMASI GEREKENLER
Avcı'nın bakım ve refakat ihtiyacını vurgulayan Kalın, acil olarak yapılması gerekenleri şu sözlerle aktardı: "Avcı'nın çoklu ve ağır hastalıkları ile bilişsel etkilenim/unutkanlık ve ilaç uyumsuzluğu bir arada değerlendirildiğinde, tek başına tutulması tıbben kontrendikedir. Tıbben tek başına kalamayacak durumda olan bir mahpusun tek başına tutulmaya devam edilmesi, 'insan onuruyla bağdaşmayan muamele yasağı' bakımından kötü muamele niteliğindedir. Bu uygulama derhal sonlandırılmalı; bakım ve refakat ihtiyacını karşılayacak düzenlemeler yapılmalıdır. Mehmet Tahir Avcı için kardiyoloji, nöroloji ve endokrinolojiyi kapsayan multidisipliner ve kesintisiz bir tedavi planı oluşturulmalı; ilaç sürekliliği ve epilepsi kriz yönetimi güvence altına alınmalıdır. Kelepçeli/ayrımcı muayene dahil onur kırıcı uygulamalara son verilmeli; bildirilen aşağılayıcı davranışlar hakkında etkin soruşturma yürütülmelidir."
Mevcut ağır ve birikimli hastalık tablosu gözetilerek 5275 sayılı Kanun'un 16. maddesi uyarınca Avcı'nın infazının geri bırakılmasını isteyen Kalın, Adli Tıp ve bağımsız sağlık kurullarından alınacak ivedi raporların hızla değerlendirilmesi ve tüm hasta tutsakların derhal serbest bırakılmasını isterken, "Tedavi haktır engellenemez" dedi.
Eylem, "Mehmet Tahir Avcı'ya özgürlük", "Hasta mahpuslara adalet" sloganlarıyla son buldu.