Hatimoğulları: Meclis'te çalışma yürütecek tam yetkili bir komisyona acil ihtiyaç var
Meclis grup toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, "Meclis'te barış ve demokratik toplum çalışması yürütecek tam yetkilendirilmiş bir komisyona acilen ihtiyaç var" ifadelerini kullandı.
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, partisinin haftalık Meclis grup toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Geçen hafta Süleymaniye'de düzenlenen Ortadoğu ve Kuzey Afrika Bölgesel Demokratik Kadın Koalisyonunun kongresinde olduklarını belirten Hatimoğulları, "Dünya düzeni yeniden şekillenirken, özellikle Ortadoğu ve Kuzey Afrika'da devam eden savaş ve çatışmaların kadınlar üzerinde ağır etkileri devam ederken, böyle bir konferansın yapılması önemi ve anlamlıdır" dedi.
Çerkes Soykırımının yıldönümü olduğuna işaret eden Hatimoğulları, "Tarihi acılarla dolu coğrafyamızda yarın tarifi imkansız bir acının yıldönümü. 21 Mayıs 1864'te bu coğrafyanın gördüğü en büyük soykırımlardan biri yaşandı. Kafkas Dağları'ndan zorla sürgün edilen kadim Çerkes halkından yüz binlerce kişi hayatını kaybetti. Uluslararası toplum bu soykırımla yüzleşmelidir" ifadelerini kullandı.
'TÜM KAYIPLARIMIZI SAYGIYLA ANIYORUM'
Gözaltında Kayıplara Karşı Mücadele Haftası'nda olduklarına dikkat çeken Hatimoğulları, "Bu hüzün haftasında tüm kayıplarımızı saygıyla anıyorum. Dünyanın en uzun ve en kararlı eylemlerinden biri olan Cumartesi Annelerinin gerçekleştirmiş olduğu eylemler tarihi anlamlar taşır. Sizlerin huzurunda onları yürekten selamlıyorum, adalet mücadeleleri önünde saygıyla eğiliyorum. Bu adalet yolundan bizler asla dönmeyeceğiz" dedi.
'ERTELENEN ADIMLAR İÇİN HERHANGİ BİR ENGEL KALMAMIŞTIR'
27 Şubat'ta PKK lideri Abdullah Öcalan'ın yaptığı çağrının tarihin çok önemli bir sayfası olduğunu vurgulayan Hatimoğulları, PKK'nin bunun üzerine 12 Mayıs'ta duyurduğu kongre kararlarının da bir milat olduğunu belirtti. Hatimoğulları, şöyle devam etti: "Yaptığımız halk toplantılarında, ziyaret ettiğimizde kurumlarda ve partilerde şu sorular geldi bize: Türkiye'de demokrasi nasıl gelişecek? Kürtlerin hakkı hukuku ne olacak? Bütün kimlikler, inançlar nasıl eşit ve özgürce yaşayacak? Bu soruların yanıtını bulmak elbette çözümün kendisidir. Bunu bulabilmek için daha fazla ortak paydada yan yana gelmeye ihtiyacımız var. Çözümün, barışın ve demokrasinin kapısını ardına kadar açarsak biz bu soruların yanıtını bulmuş oluruz. Şiddet ve çatışma gerekçesiyle ertelenen adımlar için artık herhangi bir engel kalmamıştır. 86 milyon yurttaşımızın geleceği için hükümetin pratik adımlar atması artık tarihi bir anlam taşımaktadır. Hukuki, siyasi, kültürel adımlar atılmalıdır. Türkiye, klasik güvenlikçi aklın kelepçesinden mutlaka ama mutlaka kurtulmalıdır. İşte şimdi onurlu bir barışı hep birlikte inşa etmenin vaktidir."
Halkın aç ve mutsuz olduğunu belirten Hatimoğulları, "Halkın yaşadığı yoksulluğu ve açlığı düşünen ve buna çare üretecek bir ekonomik planlama yok çünkü. Bakın, iki yıldır Şimşek programı var. Aynı şeyleri yapıp farklı sonuçlar bekliyorlar. Ama sonuç her seferinde daha beter olmaktadır" dedi.
'TÜRKİYE HALKLARI AÇ, YOKSUL VE MUTSUZ'
Savaş politikalarına 2 trilyon doları aşkın para harcandığına işaret eden Hatimoğulları, "Bu rakam savaşa ve güvenlikçi politikalara, İHA-SİHA'lara harcanmamış olsaydı, işçinin ve emekçinin yoksulluğuyla mücadele için harcanmış olsaydı, şu an bizler bu kadar açlık ve yoksulluk çekiyor olmazdık. Bu ekonomik kaybın bedelini ne yazık ki toplum bir bütün olarak ödüyor" ifadelerini kullandı.
İşçi ve emekçilerin ödediği verginin faiz lobilerine gittiğini ancak zengin şirketlerden vergi alınmadığını vurgulayan Hatimoğulları, adaletsiz vergi sisteminin köklü bir şekilde değişmesi gerektiğinin altını çizdi. İnsanların en temel gıdaları bile borçlanarak almaya çalıştığını ifade eden Hatimoğulları, "Türkiye ekonomisi yüzyılın en kötü zamanlarından birini yaşıyor. Türkiye halkları aç, Türkiye halkları yoksul, Türkiye halkları mutsuz. Her iki vatandaşımızdan biri mutsuz olduğunu söylüyor. Ve şimdi bu barış ve demokratikleşme süreciyle birlikte bizler bu karanlık tabloyu değiştirme olanaklarına sahibiz. Borç batağını kurutabiliriz. Ekonomide adaleti sağlayacak bir sistemi pekala hep beraber inşa edebiliriz" dedi.
'EKMEK, BARIŞ VE ADALET KAVRAMLARI KARDEŞTİR'
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in ülke ülke gezerek borç para bulmaya çalıştığına işaret eden Hatimoğulları, "Bu borç para doğmamış olan çocuklarımızın hanesine yazılacaktır. DEM Parti olarak diyoruz ki barış ekonomisi kurtarıcıdır ve mutlaka hayata geçirilmelidir. Çünkü ekmek, barış ve adalet kavramları kardeştir. Biri eksik olursa diğeri olmaz. Açlığın ve yoksulluğun dili, dini, ırkı, rengi yoktur. Barış ekonomisiyle herkes çok derin bir nefes alabilir" ifadelerini kullandı.
Gözaltı ve tutuklamaların, kayyum atamalarının devam ettiğine dikkat çeken Hatimoğulları, "Hukukun ve adaletin olmadığı yerde barış ve demokrasiye inanç nasıl gelişecek? Bunu bilen var mı? Toplum bunu soruyor. Bakın biraz önce söyledim. Yüzlerce halk toplantısı gerçekleştirdik bu süreçte. Toplumun en temel sorularından biri bu" dedi. Yarın HDK ve kent uzlaşısından yargılananların duruşması olduğunu belirten Hatimoğulları, bu dosyalarda yargılananların ve Kobanê kumpas davasında tutsak edilenlerin derhal tahliye edilmesi gerektiğini belirtti.
'BARIŞI KORUMAK İÇİN ADALETİ TESİS ETMEKTEN BAŞKA ÇARE YOKTUR'
Yargıya güvenin yerlerde süründüğünü kaydeden Hatimoğulları, "Türkiye'ye yapılacak en büyük iyilik, adaletin ve yargının bağımsızlığını sağlamaktır. Barışın koruyucusu da demokrasinin teminatı da hukuktur. Barışı korumak, demokrasiyi geliştirmek, umudu büyütmek için adaleti ve hukuku tesis etmekten başka bir çaremiz yoktur. Sayın Erdoğan, Barış ve Demokratik Toplum Sürecinin arkasında olduğunu söyledi. Bu çok önemli. Meclis'teki partiler bu sürece oldukça güçlü bir destek veriyor. Bu çok önemli. Sıra yasama, yürütme ve yargı erkinin sözünü eyleme dönüştürmesindedir" ifadelerini kullandı.
Bayrama kadar geniş ve kapsamlı bir infaz düzenlemesiyle hasta tutsakların, siyasetçilerin, gazetecilerin serbest bırakılmasının önünde hiçbir engel olmadığını belirten Hatimoğulları, "Bunlar Türkiye'ye nefes aldıracak, vicdanları rahatlatacak önemli adımlardır. Gelin, bu adımları bayramdan önce hep beraber atalım. Gelin, bu parlamento bütün Türkiye halklarına çok önemli bir bayram hediyesi armağan etsin. Demokrasi ve hukuk, barışın nabzının atmasıdır; adalet ve barışın soluk borusudur. DEM Parti olarak diyoruz ki barışa nefes verelim, demokrasi ve hukuku kardeşliğimizin mührü haline getirelim" dedi.
'KALICI BARIŞ İÇİN BÜYÜK EMEKLER VERMEMİZ GEREKEN BİR DÖNEMDEYİZ'
Türkiye'nin tarihin önemli dönemeçlerinden birinden geçtiğini belirten Hatimoğulları, "Sayın Öcalan'ın kısa mesajında vurguladığı üzere, kalıcı ve köklü bir barış için büyük emekler vermemiz gereken bir dönemdeyiz. Bizler de son gelişmeler üzerine siyasi parti ziyaretlerimizin dördüncü turuna başladık. Dün DEVA ve Saadet Partisi ile görüştük. Bugün de CHP ve Yeniden Refah Partisi ile görüşeceğiz. AKP ve MHP dahil diğer siyasi partilerle görüşmeye devam edeceğiz. Bu ziyaretlerde artık barışa dair net bir projeksiyon üzerinde görüş alışverişinde bulunuyoruz" dedi.
'MECLİS'TE TAM YETKİLENDİRİLMİŞ BİR KOMİSYONA ACİLEN İHTİYAÇ VAR'
İktidara ve devlete çağrıda bulunan Hatimoğulları, şu ifadeleri kullandı: "Sürecin başarısı için çoklu katılım ve toplumsal mutabakat tarihi önemdedir. Bu kapsamda, devlet ve iktidarın tüm siyasi partileri ziyaret ederek istişarelerde bulunması oldukça önemlidir. Görüşmelerimizde de gündemde olan ve sayın Bahçeli'nin açıkladığı komisyon önerisini son derece değerli bulduğumuzu bir kez daha belirtmek isterim. Yeni sürecin çözüm adresi Meclis'tir. Meclis'te 86 milyonun şahitliği ve temsil gücüyle barışı inşa etmenin çok önemli olduğunu düşünüyoruz. Meclis'te barış ve demokratik toplum çalışması yürütecek tam yetkilendirilmiş bir komisyona acilen ihtiyaç var. Bu komisyonla orta, kısa ve uzun vadede atılması gereken adımlar belirlenebilir. Bu komisyon hızlı ve etkin çalışabilmeli, ortak paydalar üzerinden aldığı kararları yasal zeminlerde hayata geçirmelidir. Bu komisyon, hem barış ve demokratik toplum için yasal zeminler oluşturabilir hem de bu sürecin ilerleyen aşamalarını takip edebilir, tanıklık edebilir."
'BARIŞA VE DEMOKRASİYE ULAŞMAK BOYNUMUZUN BORCUDUR'
Barışı toplumsallaştırmak için herkese çok büyük görev ve sorumluluklar düştüğünü belirten Hatimoğulları, "Milyonlar bizden barışın ve demokratik toplumun inşasını talep etmektedir. Barışa ve demokrasiye ulaşmak boynumuzun borcudur" ifadelerini kullandı.
Hatimoğulları, "Bu topraklarda barış güvercini kesinlikle uçacak. Hiçbir karanlık güç, barış güvercininin uçmasını engelleyemeyecek. Bütün halklara bir kez daha sözümüz olsun ki bu topraklarda barışı inşa edeceğiz, demokrasiyi inşa edeceğiz. Sayın Öcalan'ın başlattığı Barış ve Demokratik Toplum Çağrısının tamamına ermesi için, bu topraklarda barışı hep birlikte tesis etmek için mücadelemizi sürdüreceğiz" diye belirtti.