13 Ağustos 2025 Çarşamba

HepsiJET işçileri direnişin 22. gününde Gebze'den seslendi

Direnişin 22. gününde Gebze Hepsiburada Operasyon merkezi önünden HepsiJET ve Hepsiburada'ya seslenen işçiler, "Bu işçiler bizim işçimiz değil demekten vazgeçin" dedi. 

 

HepsiJET işçileri direnişi 22. gününde Gebze Hepsiburada Operasyon merkezi önüne taşıdı. Eylemde, "Depo işçisi köle değildir, hakkımızı ver" pankartının taşındı.

Eylemde söz alan Birleşik İşçi Hareketi (BİH) adına konuşan Serpil Topal, "Hiçbir zaman sayısına bakmayın. Bu işçiler üreten, ürettiği gücün farkında olan, emeğinin farkında olan işçilerdir. Bu dünyanın bütün zenginliğini yaratan biziz. Ve bu işçiler olmasa, biz olmasak, üretenler olmasa, patronlar inip aşağıya bir saat çalışamazlar" dedi.

Direnen işçilerden Welat Çakır, "Onlar neye güveniyor bilmiyoruz ama biz kendi gücümüze, kendi irademize ve emek dostlarımıza güveniyoruz" dedi.

Basın metnini okuyan Amine Yaşa, "Bizler, Esenyurt'ta bulunan HepsiJet deposunda çalışan işçiler olarak, uzun süredir insan onuruna aykırı koşullarda çalıştırılıyoruz. İş güvenliği ihlalleri, zorunlu fazla mesailer, gaspedilen izin hakları, sistematik mobbing ve temel ihtiyaçların dahi karşılanmadığı bir ortamla karşı karşıyayız. Bu koşullar, yalnızca fiziksel değil, aynı zamanda psikolojik bir yıkım halini almış durumda" dedi 

Ekmek ve Onur İşçi Derneği ile bir araya gelerek çözüm arayışına giriştiklerini ve daha önceki direnişlerden örnek aldıklarını dile getiren Yaşa, "Ancak örgütlenme hakkımıza yönelen baskılar, daha önce şikayetlerini dile getiren işçilerin tek tek ya işten çıkarılması ya da yıldırma politikalarıyla istifaya zorlanması, çalışma şartlarının tahammül edilemeyen noktaya gelmesi bu süreci haklı sebeplerimizle iş sözleşmemizi feshetmemize getirdi" ifadelerini kullandi. 

Yaşa, maruz kaldıkları hak ihlallerini şöyle sıraladı: "Haftalık izin haklarımızın yok sayılması, fazla mesailerimiz, resmî tatillerde ve hafta sonlarında çalışmamıza rağmen ücretlerimiz ödenmemesi, SGK primlerimizin eksik yatırılması, maaşlarımızdan haksız kesintiler yapılması, hastalık halinde rapor alanların prim ücretleri kesilerek hastalanmaya dahi tahammül edilmemesi, meslek hastalığı ve iş kazaları olacak şekilde iş güvenliği önlemleri alınmadan çalıştırılmamız, İSG kıyafetlerinin kullanılmış verilmesi, isçi onurunu zedeleyen üst arama uygulamaları, devamlı olarak aksayan hijyen koşulları, mola sürelerinde keyfi kesintiler yapılması, su dahi verilmemesi ve dinlenme alanlarının olmaması, kışın ısıtıcı, yazın soğutucu olmaksızın aşırı sıcak-soğukta çalışmaya zorlanmamız."

Tüm bu hukuksuzluklarındefalarca yetkililere bildirildiğini ancak insan kaynakları ve yönetim tarafından çalışanlar azarlanarak, görmezden gelinerek ya da baskı altına alınarak susturulmaya çalışıldığını kaydeden Yaşa, "Tüm bu koşullar karşısında ses çıkaranların susturulmaya çalışıldığı bir ortamda, biz 28 işçi, iş kanunundan doğan haklı fesih hakkımızı kullandık. Bu karar, yalnızca bir çekilme değil; ekmek ve haysiyet mücadelemizin bir devamıdır. Bu sürecin, yalnızca bizim değil, ülke genelinde ve Esenyurt bölgesi özelinde sistematik hale gelen sendikasızlaştırma politikalarının ve işçileri günlükçü konumda tutarak haklarını budama çabasının bir parçası olduğunun bilincindeyiz. Bu nedenle içeride biriken tüm haklarımızı derhal almak üzere hukuki ve fiili mücadele sürecini başlattık. Ancak çalışanı olduğumuz bize verilen kıyafetlerle de, işletilen süreçlerle de apaçık ortada olan Hepsijet, kendi işçileri olduğumuzu reddedip tüm süreci taşeron firmaya yüklemeye çalışıyor. Büyük firmaların taşeron firmalar ardındaki büyük sömürüsü bugün gizlenemeyecek boyutlara ulaşmıştır. Taşeron TRW firması ile Hepsijet’in arasındaki ilişki biz işçileri oyalama gerekçesi olmamalıdır. Biz derhal haklarımızı almak ve taleplerimizin karşılanmasını istiyoruz" dedi.

Yaşa, HepsiJET ve Hepsiburada yönetimine, Gebze Operasyon merkezleri önünden şu çağrıyı yaptı: "Bu işçilerin bizimle ilgisi yok demekten vazgeçin. İddialarımızı yalanlamaya çalışmaktan vazgeçin. Yalanlamaya çalıştığınız her gün daha büyük kanıtlarla karşınıza çıkacağız. Buradan bugüne kadar bizimle olan tüm emek dostlarına, milletvekilleri, siyasi partiler, sendikalar, basın emekçileri ve kadın örgütlerine teşekkür ediyoruz."