HepsiJET işçileri: Taleplerimiz yerine getirilmezse direnişimizi Ankara'ya taşıyacağız

Esenyurt'ta kötü çalışma koşulları ve baskıya karşı haklı fesih yaparak hakları için direniş başlatan HepsiJET işçilerinin direnişi 14. gününde Kıraç'taki HepsiJET Bölge Müdürlüğü önünde devam etti. İşçiler, talepler yerine getirilmezse direnişlerini Ankara'ya taşıyacaklarını belirtti.

Esenyurt'taki HepsiJET deposunda çalışan 28 işçinin, kötü çalışma koşulları ve mobbinge karşı haklı fesih yaparak başlattığı direniş 14. gününde devam etti.

İşçiler, "Depo işçisi köle değildir! Hakkımızı ver" pankartı ve "İşçiyiz, haklıyız, kazanacağız", "Direne direne kazanacağız", "HepsiJET işçisi köle değildir" sloganlarıyla HepsiJET'in Kıraç'ta bulunan bölge müdürlüğü önüne yürüdü.

HepsiJET işçilerinde Welat Çakır deponun penceresinden bakan patronlara seslenerek, "Taleplerimizi dinleyin. Faaliyet gösterdiğiniz her yer, emeğini yok saydığınız insanların direniş alanı olacak. Saklanarak haklı çıkamazsınız. Çıkacaksınız ve hesap vereceksiniz. Yıllardır bu işçileri mobbinge maruz bıraktınız, baskı kurdunuz. Yıllardır bu insanları görmezden geldiniz, tehdit ettiniz, tutanak tuttunuz, emeğini yediniz. Bugün hesap vereceksiniz" dedi.

'DİRENİŞİMİZİ ANKARA'YA TAŞIYACAĞIZ'
HepsiJET'in farklı depolarında ve genel merkezi önünde de eylemlerinin süreceği uyarısını yapan Welat Çakır, "Siz bugün koltuklarınızda otururken, işçilerin haksızlığa karşı susacağını düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. Bugün direnişimizin 14. günü. Ama hiç fark etmez. Taleplerimiz yerine getirilinceye kadar direnişimizi her yerde sürdüreceğiz. Taleplerimiz yerine getirilmediği takdirde de direnişimizi Ankara'ya taşıyacağız" dedi.

'İŞÇİLERİN ONURUNU KIRMAK BU KURUMDA TARZ HALİNE GELMİŞ'
En temel insan hakkı olan yıllık izin haklarının dahi gasp edildiğine tepki gösteren HepsiJET işçilerinden Fatih Çörek, "Dinlenme hakkı yok sayılıyor, işçiler üst üste mesailere zorlanıyor, izin talep eden arkadaşlarımıza mobbing uygulanıyor. Bu kabul edilemez! Üstelik, yöneticiler tarafından yapılan hakaretler artık sınırı aşmıştır. Emekçilere yüksek sesle bağırmak, aşağılamak, onur kırıcı sözler sarf etmek bu kurumda bir yönetim tarzı hâline gelmiş durumda. Kimse, ekmeği için çalışan insanlara bu şekilde davranamaz! Yıllık izin bir lütuf değil, yasal haktır. Saygı ise her çalışanın en doğal hakkıdır. Ne hakaretlere boyun eğeceğiz, ne de izin hakkımızdan vazgeçeceğiz" ifadelerini kullandı.

'HAKLARIMIZI İSTİYORUZ'
Ülke genelinde ve Esenyurt bölgesi özelinde sendikasızlaştırma politikalarının sistematik hale geldiğine dikkat çeken Ayşe Çayırcı, "İçeride biriken tüm haklarımızı derhal almak üzere hukuki ve fiili mücadele sürecini başlattık. Ancak çalışanı olduğumuz bize verilen kıyafetlerle de, işletilen süreçlerle de apaçık ortada olan Hepsijet, kendi işçileri olduğumuzu reddedip tüm süreci taşeron firmaya yüklemeye çalışıyor. Büyük firmaların Taşeron firmalar ardındaki büyük sömürüsü bugün gizlenemeyecek boyutlara ulaşmıştır. Taşeron TRW firması ile Hepsijet'in arasındaki ilişki biz işçileri oyalama gerekçesi olmamalıdır. Biz derhal haklarımızı almak ve taleplerimizin karşılanmasını istiyoruz" ifadelerini kullandı.