İmralı heyeti EMEP ile görüştü

Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı'na ilişkin siyasi partilerle görüşmeye başlayan DEM Parti'nin ilk adresi EMEP oldu. EMEP Genel Başkanı Aslan, çağrının ardından devletin ve iktidarın da adım atması gerektiğini belirtti. Aslan, "Bu sürecin barışçıl, eşit koşullarda, demokratik yol ve yöntemlerle çözülmesi, çözümün nihayete erdirilmesi bizim için esastır" dedi. Bakırhan da çağrının Kürtlere ve DEM Parti'ye değil 85 milyona olduğunu ekledi.
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) İmralı Heyeti'nde yer alan Eş Genel Başkanlar Tülay Hatimoğulları ve Tuncer Bakırhan, Emek Partisi (EMEP) temsilcileriyle Meclis'te görüştü. PKK lideri Abdullah Öcalan'ın Barış ve Demokratik Toplum Çağrısının konuşulduğu görüşme sonrası açıklama yapıldı.
ASLAN: İKTİDAR VE DEVLET ADIM ATMALI
EMEP Genel Başkanı Seyit Aslan, "Son sürece dair içeride bir bilgilendirme, karşılıklı görüş alışverişinde bulunduk. İmralı'dan yapılan çağrının kendisi, silahların susması, Kürt sorunun demokratik ve barışçıl bir platformda tartışılması, bu sürecin sonunda bir demokratikleşmenin sağlanması açısından önemli olduğunu belirtmek istiyoruz" dedi. Sürecin başarısının ekonomik ve siyasi alana olumlu bir şekilde yansıyacağına dikkati çeken Aslan, "O yüzden sürecin kendisinin toplam olarak bir demokratikleşmeye sonuçlanması, Kürt sorununun barışçıl ve eşit haklar temelinde çözülmesi konusunda görüş alışverişinde bulunduk. Partimiz geçmişten bugüne şunu açık bir şekilde söyledi; Kürt sorununun savaş sarmalından çıkarılması, çatışmaların son bulması, demokratik bir zeminin oluşturulması konusunda iktidarın da adım atması gerektiğini, devletin de adım atması gerektiği noktasında düşüncelerimizi ifade etmiştik. İmralı'daki tecridin kaldırılması, siyasal affın gerçekleşmesi, kayyum politikalarına son verilmesi, siyaset yapan demokratik kurumlara dönük baskının son bulması, sınır ötesi operasyonların durdurulması, belediye başkanlarının yeniden göreve gelmesi Türkiye'nin demokratikleşmesi açısından önemli olacaktır" ifadelerini kullandı.
Herkesin üzerine düşen görev ve sorumlulukları derhal yerine getirmesi gerektiğini söyleyen Aslan, "Bütün bu süreçlerin daha demokratik bir zeminde tartışılması için herkesin üzerine düşen görev ve sorumlulukları acilen yerine getirmesi gerekir. Yapılan çağrının askıda durması, sürecin başka nedenlerle başka sonuçlar doğurması, hem Türkiye hem Ortadoğu halkları hem de Türkiye'nin demokrasi güçleri açısından kabul edilemezdir. Bu sürecin barışçıl, eşit koşullarda, demokratik yol ve yöntemlerle çözülmesi, çözümün nihayete erdirilmesi bizim için esastır" dedi.
Suriye'deki Alevilere dönük saldırılara dikkati çeken Aslan, "HTŞ güçlerinin Alevilere dönük katliamlarına tanık olduk. Bir an önce bu çatışma ortamının son bulması konusunda Alevilere dönük katliam politikalarından vazgeçilmesi konusunda çağrımızı yeniliyoruz. Hem Türkiye hem Ortadoğu hem bölgemiz açısından bütün halkların barış içerisinde, eşitlik içerisinde, eşit hukuka dayalı bir yaşamı kuracağımızın altını çizmek istiyorum" diye kaydetti.
BAKIRHAN: ÇAĞRI 85 MİLYONA YAPILMIŞTIR
Tuncer Bakırhan ise Öcalan'ın sorunların müzakere ve diyalogla çözülmesi için söz konusu çağrı metnini kaleme aldığını vurguladı. Bakırhan, "Sürecin başarıya ulaşması toplumun örgütlü dinamiklerinin, toplumsal ve siyasal muhalefetin bu sürece aktif katılımıyla olur. EMEP ile yaptığımız görüşmede, onlar da Barış ve Demokratik Toplum Çağrısını önemsediklerini, önümüzdeki dönem bunun bir barış sürecine evrilmesi için ellerinden gelen katkıları sunacaklarını belirttiler. Değerlidir, kıymetlidir" dedi.
Bakırhan, "Çağrı, Kürtlere ve DEM Parti'ye değil, Türkiye'de 85 milyon insana, demokrasi güçlerine, kadınlara, gençlere hepimize yapılmış bir çağrıdır. Çatışmasız ve savaşsız, insanların yaşamlarını yitirmediği demokratik bir Türkiye mücadelesi bu çağrı ile birlikte başlamıştır. Bu çağrı starttır" dedi. Bakırhan, çağrının karşılık bulması için güçlü bir güç birliğine ihtiyaç olduğunu vurguladı.
Heyet 13.00'da CHP, 16.30'da ise DEVA Partisi'yle görüşecek.