17 Kasım 2025 Pazartesi

İş cinayetleri bilinenin iki katı

Kamuoyuna yansıyan iş cinayeti sayıları gerçeği yansıtmıyor. AKP döneminde iş cinayeti verileri bilinenin iki katı. SGK'nin yıllık bildirim verilerine göre 2005-2024 arası "iş kazası ve meslek hastalığı" nedeniyle işçi ölümleri sayısı 27 bin 695 iken aynı nedenlerle gelir bağlanan dosya sayısı 52 bin 455. Gerçek iş cinayeti sayısı budur.

Kocaeli'nin Dilovası ilçesinde 8 Kasım 2025'te kaçak bir işyerinde aralarında çocukların da olduğu 6'sı kadın 7 işçinin ölümünün ardından iş cinayetleri tekrar Türkiye'nin gündemine oturdu. İster kaçak bir özel işletmede ister hangi türden olursa olsun kayıtlı bir kamu işyerinde olsun "kaza" yoktur. Çalışma sırasındaki ölümler önlenebilir ölümlerdir ve bu yüzden "cinayet" olarak tanımlanması gerekir. Bu kapsama meslek hastalıklarını da almak lazımdır. Meslek hastalıkları istatistiklere az ve oldukça geç yansısa da onlar da önlenebilir niteliktedir ve meslek hastalığı sonucu ölümler de cinayettir.

Daha fazla kural, daha fazla denetim, daha etkin yaptırım, daha fazla sağlık ve güvenlik harcaması ve daha insani çalışma koşullarıyla iş kazası ve meslek hastalığı olarak tanımlanan iş cinayetlerini önlemek mümkündür.

İŞ CİNAYETLERİNİN BİLANÇOSU
İş cinayetlerinin toplam sayısı ve yıllar içindeki gelişimi genel tabloyu yansıtması açısından büyük önem taşır. Dilovası iş cinayetinin ardından yıllara göre iş cinayetleri sonucu ölen işçi sayısına ilişkin çeşitli veriler gündeme geldi. Maalesef Türkiye'de diğer sosyal verilerde olduğu gibi iş cinayeti verilerinde de önemli sorunlar var.

Resmi adıyla "iş kazaları ve meslek hastalıkları" ile ilgili verileri Sosyal Güvenlik Kurumu yayımlıyor. Örneğin 2023 ve 2024 yıllarında iş kazası meslek hastalığında ölen işçi sayısı sırasıyla 1966 ve 1900 olarak açıklandı. Son yıllarda bu sayılara kamu görevlileri de eklenmeye başlandı ancak uzun dönemli verilerde kamu görevlileri olmadığı için karşılaştırılabilir veriler için sadece işçileri esas alıyorum.

İş cinayetleri konusunda bir diğer veri İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi (İSİG) tarafından yayımlanıyor. Alternatif veri üretimi konusunda önemli bir çalışmaya imza atan İSİG 2012 yılından bu yana iş cinayetleri konusunda oldukça detaylı veri derliyor ve yayımlıyor. İSİG çalışmaları büyük bir özveriyle çeşitli uzman, sendika ve meslek örgütünün katkısıyla yürütülüyor. İSİG dijital, görsel, yazılı basından ve emek-meslek örgütlerinden edindiği bilgileri sistematize ederek paylaşıyor. İSİG raporlarında il, yaş ve sektörel dağılımlar da yer alıyor. İSİG tamamen gönüllü bazda ve kamuoyuna yansıyan verileri derliyor SGK ise resmi bildirimleri esas alıyor. SGK 2012-2024 arasında iş kazası ve meslek hastalığı sonucu toplam ölüm sayısını 18 bin 753 olarak açıklarken, İSİG verilerinde bu sayı 23 bin 633'e ulaşıyor. Görüldüğü gibi İSİG verileri SGK tarafından açıklanan verilerin oldukça üzerinde. Ancak maalesef her iki veri de iş cinayetleri konusundaki gerçek tabloyu yansıtmaktan oldukça uzak. Sosyal bilimlerde veri toplama metodolojisi ve verinin metaverisi büyük önem taşıyor. Derlediğiniz verinin kısıtlarına göre sonuçta önemli farklılıklar ortaya çıkıyor. SGK bildirime dayalı iş kazası ve meslek hastalıklarını esas alırken İSİG ise basına ve kamuoyuna yansıyan verileri esas alıyor. Her iki veri setinin de çeşitli kısıtları var ve gerçeğin bir bölümünü gösteriyor.

ŞEYTAN AYRINTIDA GİZLİ
Oysa şeytan ayrıntıda gizli. Biraz daha ayrıntılı bir bakış iş kazası ve meslek hastalıkları sonucu gerçek ölüm sayısının (iş cinayeti sayısının) bilinenin iki katı olduğunu ortaya koyuyor. Bu yazı bir "fikri takip" yazısı. Bu konuda ilk yazıyı 19 Mart 2015 tarihinde BirGün'de yazmıştım. O yazıya fikri destekleri için Dr. Oğuz Topak'a ve Dr. Av. Murat Özveri'ye teşekkür borçluyum. Bu yazıya son 10 yılın verilerini de ekliyorum.

Türkiye'de iş kazaları ve meslek hastalıkları (iş cinayetleri) sonucu ölen işçi sayısına ilişkin veriler oldukça tartışmalı. İş cinayeti sonucu ölüm sayıları kamuoyuna açıklananın ve bilinenin iki katına ulaşıyor. Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) istatistiklerinde yer alan bir ayrıntı bu gerçeği ortaya koyuyor.

İş kazası ve meslek hastalığı sonucu ölüm istatistikleri SGK tarafından açıklanıyor. SGK'nın iş kazası verileri 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Yasasının 4-1/a maddesi kapsamı (hizmet akdi ile bir veya birden fazla işveren tarafından çalıştırılanlar) ile sınırlı. Çıraklar ve kendi hesabına çalışanlar bu verilerde yer almıyor. Öte yandan SGK kendisine bildirimi yapılan ve kayıt altına alınmış iş kazaları ve meslek hastalıkları sonucu ölümleri yıl bazında açıklıyor. Son yıllarda bu sayının içinde kamu görevlileri de yer almaya başladı. Ancak sayıları oldukça sınırlı ve bu konuda uzun vadeli veri yok.

İSİG verileri kapsam olarak daha geniş olmasına rağmen kamuoyuna ve basına yansıyan verilerle sınırlı. Dolayısıyla gerçek durumu İSİG verileri de tam olarak yansıtmıyor. O nedenle İSİG verilerinde mutlaka "en az" vurgusu yer alıyor.

Ancak biraz daha dikkatli bakıldığında ayrıntılar arasında kaybolmuş bir başka SGK verisi gerçek durumu ortaya koyuyor. SGK verilerinde yer alan "İş Kazası ve Meslek Hastalığı Sonucu Bağlanan Ölüm Geliri (Dosya)" sayısına ilişkin bu veri iş cinayetlerinin (iş kazası ve meslek hastalıkları sonucu ölümlerin) gerçek boyutunun çok daha büyük olduğunu gösteriyor.

GERÇEK ÖLÜM SAYISI 2 KAT
"İş Kazası ve Meslek Hastalığı Sonucu Bağlanan Ölüm Geliri (Dosya) Sayısı" ne demek? Bu veri iş kazası ve meslek hastalığı bildiriminden çok farklı bir veri. Bildirim verisi o anda kayıtlara geçen "iş kazası ve meslek hastalıklarını" dikkate alıyor. Oysa iş kazası ve meslek hastalıkları konusunda SGK ile ölenlerin yakınları (hak sahipleri) arasında pek çok uyuşmazlık çıkıyor ve daha sonra gerek müfettiş raporları gerekse yargı kararları ile pek çok işçi ölümünün iş kazası ve meslek hastalığı sonucu olduğu saptanabiliyor.

SGK bu istatistikleri ayrıca açıklıyor. Bu verilere göre yakınlara İş Kazası ve Meslek Hastalığı Sonucu Bağlanan Ölüm Geliri bağlanıyor. İşte bu kapsamdaki dosya sayısı resmi iş kazası ve meslek hastalığı (iş cinayeti) sayısıdır. Bildirilen iş kazası ve meslek hastalığı sayısı anlık ve geçicidir. Zaman içinde müfettiş ve yargı denetiminden geçerek kesinleşen vaka sayısı önemlidir.

Bu veride gelir alan yakınların sayısı değil dosya (vaka) sayısı dikkate alınıyor. Böylece kaç işçinin iş kazası veya meslek hastalığı geçirdiğini buluyoruz. Kuşkusuz bu sayı da sınırlıdır. Bu veriler işverenler veya işçi yakınları tarafından kuruma veya yargıya intikal ettirilen vaka sayısı ile sınırlıdır. Saklanan ve örtülen ölümler bu sayının dışındadır. Öte yandan meslek hastalığı verilerinin çok sınırlı kaldığını ve genellikle kayıtlara yansımadığının altını çizmek lazım.

GERÇEK VERİLER AÇIKLANMALI
Davalar ve müfettiş incelemeleri yılları alabiliyor. Bu nedenle iki SGK verisi arasında bire bir yıl bazlı bir karşılaştırma yapmak mümkün değil. Ancak uzun dönemli bir karşılaştırma mümkün. Uzun dönemli toplam ve yıllık ortalama ölüm oranları arasında çarpıcı farklar ortaya çıkıyor. 2005-2024 döneminde açıklanan toplam işçi ölüm sayısı 27 bin 695 iken iş kazası ve meslek hastalığı sonucu gelir bağlanan dosya sayısı 52 bin 455'tir. Aradaki fark 24 bin 760'tır. 2005-2024 arasında yıllık ortalama ölüm sayısı bildirimlerde 1385 iken dosya sayısında 2623'e ulaşıyor. Bu yaklaşık iki katı demek (1,9 kat). Bu açıklanabilir bir fark değil. SGK'nın açıkladığı (ham) iş kazası ve meslek hastalığı sonucu ölüm sayıları gerçeği yansıtmıyor.

SGK tarafından kamuoyuna açıklanan ve üzerinden uluslararası karşılaştırmalar yapılan iş kazası ve meslek hastalığı sonucu işçi ölümleri istatistikleri ciddi eksik ve hatalarla maluldür. SGK istatistikleri kesinleşen iş kazası ve meslek hastalığı ölüm geliri dosya sayılarına göre revize edilmeli ve karşılaştırmalar buna göre yapılmalı. Aynı revizyon ve karşılaştırmayı İSİG Meclisinin de yapması yararlı olacaktır.

İş cinayetlerinin yıllara göre dalgalanma göstermekle birlikte ciddi bir artış eğiliminde olduğu görülüyor. Tabloda yer alan veriler beş yıllık hareketli ortalamalar olarak hesaplandığın da iş cinayetlerinin ciddi bir tırmanış gösterdiği görülüyor. Örneğin beş yıllık hareketli ortalamalara göre 2009 yılında 1156 olan bildirim sayısı 2024 yılında 1609'a yükseldi. Paralel biçimde resmi dosya sayısı da 1844'ten 3031'e yükseldi.

İş cinayetleri (iş kazaları ve meslek hastalıkları) sonucu ölüm sayıları bilinen ve kamuoyuna açıklanan sayıların iki katına ulaşıyor. Bu aldatmacaya son verilmeli. Gerçek iş cinayeti verileri iğneyle kuyu kazılarak elde edilebiliyor. SGK şeffaf ve açık biçimde bu verileri kamuoyuna açıklamalı. İş cinayetleriyle mücadelenin ilk yolu verilerin doğru olarak saptanması ve açıklanmasıdır.

GERÇEK SAYILAR BURADA (2005-2024)
Kaynak ve açıklama: SGK İstatistik Yıllıkları, İSİG Raporları. İSİG yıllık raporları 2012 yılından başlamaktadır. İş Kazası ve Meslek Hastalığı Sonucu Ölüm Geliri Bağlanan Dosya Sayısı verisine 2005 sonrası için ulaşabildim. O nedenle 2005 sonrasını esas aldım. Tablonun ilk sütununda (A) kamuoyuna açıklanan ve yaygın olarak bilinen ölüm sayıları yer alırken ikinci sütununda (B) yer alan dosya sayısı iş kazası ve meslek hastalığı sonucu ölen her bir işçi için açılan dosya demek. Bu dosyalar üzerinden ayrıca hak sahipleri saptanıyor. Dosya sayısı iş kazası ve meslek hastalığı sonucu ölüm sayısını yansıtıyor.