14 Aralık 2025 Pazar

İşçi Emekçi Birliği: Bu piyesin bir parçası olmayacağız

Bakırköy'de yaptığı açıklamayla asgari ücret görüşmelerinin "piyes"ten ibaret olduğunu vurgulayan İşçi Emekçi Birliği, "Gelin insanca yaşamaya yeten ücret için, asgari ücret adı altında dayatılan sefaleti parçalamak için fabrikalarda, havzalarda her yerde komiteler, birlikler kurarak mücadele edelim, örgütlenelim" çağrısı yaptı.

İşçi Emekçi Birliği, asgari ücret görüşmeleri sürerken taleplerini açıklamak için Bakırköy'de bulunan Özgürlük Meydanında eylem yaptı. Eylemde "İnsanca yaşamaya yeten asgari ücret için mücadeleye" pankartı açıldı.

Eylemde ilk sözü alan Beycan Taşkıran, açlık sınırının 30 bin, yoksulluk sınırının 90 bin liraya çıktığı koşullarda 2026 bütçesinin ve asgari ücretin konuşulduğuna işaret etti. 2025'in ilk 11 ayında bin 956 işçinin iş cinayetlerinde katledildiğini ve bunların 85'inin çocuk işçi olduğunu dile getiren Taşkıran, bu kölelik düzeninde çocukların tacize, şiddete uğradığını ve işkenceyle katledildiğini söyledi.

'BİZE SADECE KIRINTILAR REVA GÖRÜLÜYOR'
İşçi Emekçi Birliği adına basın metnini okuyan Gamze Alkaya, asgari ücreti sermaye iktidarının temsilcisi bürokratların ve patron örgütlerinin belirleyeceğini söyledi. "Her yıl tekrarlanan bu 'ortaoyunu'nun masadaki üçüncü ayağı olan, danışıklı dövüş sergileyen Türk-İş, gelen tepkilerden çekindiği için, bu yıl 'ben yokum' diyerek kenara çekildi. Türk-İş'i masaya döndürmek için pazarlıklar sürüyor" diyen Alkaya, Türk-İş bürokratlarının komisyona sunduğu rapora işaret etti. "Komisyonun işlevsizliğinden bahsedip bunu yapmak ama bir mücadele programı dahi sunmamak onlardan hiçbir şey beklemememiz gerektiğini gösteriyor" diyen Alkaya, sendikaların ve hükümet temsilcilerinin işçi ve emekçilere sadece kırıntıları reva gördüğünü söyledi.

'BU PİYESİN BİR PARÇASI OLMAYACAĞIZ'
"Bizlere tanınan yaşam hakkının da sermayedarla aynı olmadığını biliyoruz. Bunu kadın, çocuk sınıf kardeşlerimiz çalıştıkları fabrikalarda yanarak can verdiğinde apaçık görüyoruz. Bunu, gencecik çocukların geleceği MESEM adı altında patronlara peşkeş çekildiğinde apaçık görüyoruz" ifadelerini kullanan Alkaya, her sene tekrar edilen asgari ücret piyesinin bir parçası olmak istemediklerini vurguladı.

Alkaya, şöyle devam etti: "Çünkü biz işçi ve emekçiler olarak hayatın her alanında varız, hayatı biz yeniden üretiyoruz. Ancak asgari ücret tartışmalarında yokuz. Çünkü asgari ücret tartışmasında sendika bürokrasisinden ekonomiste herkes görünür, herkesin fikri önemli. Bu tabloda görünmeyen tek şey işçinin kendisi, kendi temsilcisi. Biz diyoruz ki hayatı her gün yeniden üreten milyonlar olarak, işçi ve emekçiler olarak, asgari ücret tartışmalarında söz sahibi olmak istiyorsak, adımıza karar alınmasını istemiyorsak; mücadeleyi ellerimize almalı, örgütlenmeli, haklarımız için mücadele etmeliyiz."

'ASGARİ ÜCRET TESPİT KOMİSYONU LAĞVEDİLMELİ'
Alkaya, şu talepleri sıraladı:
🔹"İşçileri temsil etmeyen Asgari Ücret Tespit Komisyonu lağvedilmelidir. Asgari ücret devletin patron örgütleriyle belirlediği ücret olmaktan çıkarılmalı, işçilerin kendi örgütleriyle patronlar arasında grevli toplu sözleşme yöntemiyle belirlenmelidir.
🔹Asgari ücret, işçinin ailesi ile beraber ihtiyaçlarının tespiti ile belirlenmeli, yoksulluk sınırının üzerinde olmalıdır.
🔹Dolaylı vergiler kaldırılmalı, yoksulluk sınırına kadar olan ücretlerden vergi alınmamalıdır.
🔹İşçinin ümüğüne çöken patronlara servet transfer eden vergi düzenine son verilmeli, patronlara vergi affı kaldırılmalıdır.
🔹Savaşa ayrılan bütçe, eğitime, sağlığa, barınmaya ayrılmalıdır. 
🔹İşten atmalar yasaklanmalıdır. 
🔹Sendikal örgütlenme ve grev hakkı önündeki tüm engeller kaldırılmalıdır."

'KOMİTELER KURARAK ÖRGÜTLENELİM, MÜCADELE EDELİM'
Tüm işçi ve emekçilere bu talepleri birlikte yükseltme çağrısı yapan Alkaya, şu ifadeleri kullandı: "Gelin insanca yaşamaya yeten ücret için, asgari ücret adı altında dayatılan sefaleti parçalamak için fabrikalarda, havzalarda her yerde komiteler, birlikler kurarak mücadele edelim, örgütlenelim. Gelin Dilovası'ndaki fabrika yangınında kaybettiğimiz, MESEM ile hayatı karartılan sınıf kardeşlerimizin hesabını örgütlü mücadelemizle soralım. Gelin bizlerden alınan vergilerle oluşan savaş ve saldırganlık bütçesi oluşturulmasına dur diyelim, eğitim, sağlık başta olmak üzere kamusal alanlara bütçe ayrılmasını savunalım. Gelin üretimden gelen gücümüzü kullanalım, genel grev genel direnişi örgütleyelim. Bizlere asgari ücret adı altında dayatılmak istenen sefalete son verelim."

Özel Okmeydanı Hastanesi direnişçilerinden Kader Gündoğdu, bugün direnişin 35. günü olduğuna dikkat çekerek, herkesi kendilerine ses olmaya çağırdı.

Eylem boyunca, "Asgari değil, insanca yaşam", "İşçilerin birliği sermayeyi yenecek", "Kahrolsun ücretli kölelik düzeni" sloganları atıldı.