19 Mayıs 2025 Pazartesi

İSİG Meclisi: En az 2728 genç iş cinayetinde yaşamını yitirdi

Her ay 18-19 gencin iş cinayetinde katledildiğine dikkat çeken İSİG Meclisi, son 13 yılda en az 2 bin 728 gencin iş cinayetinde katledildiğini vurguladı. 19 Mayıs dolasıyla açıklanan raporda "gençler bayram kutlayamıyor" dense de gençlerin "yıllardan sonra yeniden siyasal ve sosyal hakları için, yoksulluğa, adaletsizliğe ve eşitsizliğe karşı sokaklarda, meydanlarda, kampüslerde" mücadele ettiğinin altı çizildi. Raporda, gençlerin iş cinayetlerinde katledilmesine karşı örgütlenme, mücadele ve direnme çağrısı yapıldı. 

İşçi Sağlığı ve Güvenliği (İSİG) Meclisi, 19 Mayıs dolasıyla yayınladığı raporda 13 yılda en az 2 bin 728 gencin iş cinayetinde katledildiğini açıkladı. İSİG Meclisi, "Yarınımız olan gençlerimiz için bugün mücadele etme zamanıdır" dedi. 

'MÜCADELE EDİYORLAR'
Gençlerin sağlıklı ve güvenli yaşaması, okuması, çalışması gerekirken; yoksulluk, güvencesiz işçilik, gericilik, şiddet, geleceksizlik ve iş cinayetleri cenderesi altında olduğu kaydedilen raporda, "Özellikle AKP döneminde hayata geçirilen eğitim, istihdam ve sosyal politikalar her geçen gün gençlerin geleceğini ellerinden aldı ve sermaye için ucuz işgücü haline getirdi. Ancak gençlerimiz bayram kutlayamıyor desek de umut dimdik ayakta. Zira yıllardan sonra yeniden siyasal ve sosyal hakları için, yoksulluğa, adaletsizliğe ve eşitsizliğe karşı sokaklarda, meydanlarda, kampüslerde... Mücadele ediyorlar. Bizlere de düşen görev onları yalnız bırakmamaktır" dedi.

'YAŞAMI KURMA MÜCADELELERİNDE YALNIZ BIRAKMAYACAĞIZ'
Gençlik üzerine; TÜİK, OECD gibi kurumların açıklamalarını ve DİSK, Türk-İş gibi sendikaların değerlendirmelerini takip ettiklerini belirten İSİG Meclisi, "Burada bunları tekrar etmeye veya takla attırarak yeniden ifade etmeye çalışmayacağız. Yıllara dayalı çalışmamızda alandaki mücadelemiz ve süzülen bilgiler -ki bunun en çıplak gerçekliği genç işçi ölümleri- ışığında bir değerlendirme yapmaya çalışacak ve önümüzdeki dönemde de buradan hareketle gençleri, yaşamı kurma mücadelelerinde yalnız bırakmayacağız" ifadelerini kullandı. 

'GENÇ İŞÇİ' KAVRAMI ÜZERİNE
Gençliğin UNESCO gibi uluslararası ve ulusal kurumlar tarafından 15-24, 15-25, 12-24, 14-29 vb. yaş gibi  farklı yaş gruplarına ayrılabildiğini bunun için de ayrımları göz önüne aldıklarını belirten İSİG Meclisi, özellikle genç işçilerin örgütlenmesi konusunda yaş grupları arasında geçirgenliklerin olduğunu da ekledi. Hukuksal tanımlar dışında çocuk ve genç olmanın içiçe olduğunun ve bir bütün olarak ele alınmasının gerektiğine dikkat çekilen raporda, "çocuk işçiler raporu" ve "genç işçiler raporu"nun içiçe geçtiği ve birbirinin devamı olan bir bütün olarak görülmesi gerektiği kaydedildi.

'HER AY 18-19 GENÇ İŞÇİ İŞ CİNAYETİNDE KATLEDİLİYOR'
2013-2025 (ilk dört ay) yılları arasında en az 2728 genç işçinin iş cinayetinde katledildiği belirtilen raporda, şu veriler aktarıldı:
🔹"Her ay ortalama 18-19 genç işçi iş cinayetlerinde hayatını kaybediyor. Genç işçi ölümleri pandemide kısmen düşüş eğilimi gösterse de (çalışma kısıtı ve Covid-19'un bu yaş grubunda daha az ölümcül olması nedenleri göz önüne alınmalı) özellikle 2021 yılı Eylül ayı ile beraber derinleşen (döviz-enflasyon yükselişi ile hissettiğimiz) yoksullaştırma politikaları sonucu arttı.
🔹İstihdam dağılımına baktığımızda genç işçi ölümlerinin yüzde 93'ünü ücretliler oluşturuyor. (Tüm iş cinayetlerinde ise bu oran yüzde 86. Son yıllarda giderek iş cinayetlerinde ücretlilerin oranının yüzde 78'den buraya yükselmesinin nedeni de genç işçi ölümlerindeki bu tablodur) Bu durum geçmiş yıllara göre bugün gençlerin ücret dışında bir gelir sahibi olamadığını ve yaşamak için çalışmak (İSİG tabiriyle çalışmak için yaşamak) zorunda olduklarını gösteriyor.
🔹Sektörel dağılıma baktığımızda genç işçi ölümlerinin yüzde 34'ünü sanayi, yüzde 27'sini inşaat, yüzde 22'sini hizmetler ve yüzde 17'sini tarım oluşturuyor. Genç işçi ölümlerinin başta metal, maden, taşımacılık, enerji ve gıda olmak üzere sanayide yoğunlaştığını görüyoruz. Yine şehirleşmenin bir sonucu olarak inşaaatlarda ve hizmetlerde genç işçi ölümleri giderek artıyor. Çocuk işçi ölümlerinin yarısından fazlasını oluşturan tarımdaki ölümler (özellikle sayısal olarak azalmasına paralel olarak da çiftçi ölümleri) ise bu yaş grubunda giderek düşüş eğilimi gösteriyor.
🔹İşkolları açısından baktığımızda ise son yıllarda dikkat çekilmesi gereken iki işkolu var. Birincisi, kalıpçılık, sıvacılıktan vinç operatörlüğüne kadar özellikle güce dayalı farklı mesleklerde çalışan gençlerin iş cinayetlerinin kümelendiği 'inşaat'. İkincisi, son altı yıldır (özel olarak motokurye mesleğinin artışını da dikkate almak gerekli) güvencesizlik temelinde yaşanan kitlesel işçileşmenin bir sonucu olarak 'konaklama'. (Motokurye ölümlerini ana işverenden dolayı bu işkoluna kaydediyoruz)
🔹Özellikle tarım ve taşımacılıkta trafik ve servis kazası, inşaatta yüksekten düşme ve sanayide ezilme öne çıkıyor. Ancak elektrik çarpması gibi çok ucuza önlemler ile engellenebilecek ölümlerin oransal olarak bu kadar fazla olması keza benzer şekilde zehirlenme ve boğulmaların çokluğu, genç işçilerin çalışma koşullarına dair (aşırı-yoğun-fazla çalışma, önlem ve denetimsizlik) zemini ortaya koyuyor.
🔹Staj yaparken ölen üniversiteli gençler… Okumak için akşamları/haftasonları moto kurye ve inşaat başta olmak üzere sanayide, kafelerde, otellerde çalışırken ölen üniversiteli gençler… Yoksulluktan dolayı okumayı bırakıp çalışırken ölen üniversiteli gençler… Ataması yapılmadığı için yaşamına son veren başta öğretmenler olmak üzere üniversite mezunu gençler… Bildiğimiz onlarca üniversiteli genç çalışırken hayatını kaybetti ve bilmediğimiz onlarcası var. (Yine bu yaş grubunda ölen 12 lise öğrencisinin de olduğunu belirtelim)
🔹18 yaşında ölen genç işçileri '18 yaşını doldurmuş' olarak değerlendiriyoruz. Ancak bazı işçiler 18 yaşını doldurmamış 'çocuk işçi' de olabilir. Kimlik bilgilerini tam olarak öğrenemediğimiz için çocuk-genç işçi değerlendirmesinde 18 yaşın geçişken bir yaş olduğunu belirtmeliyiz. Bu yüzden infografikte 18 yaşında iş cinayetinden hayatını kaybeden '222 genç işçiyi' ayrı bir yaş grubu olarak kategorize ettik. Tersi bir durum da 25 yaş için olabilir. Bu yaş için tespit ettiğimiz işçilerin bir kısmı 26 yaşında olabilir. Yine yaşını bilmediğimiz ve fotoğrafından bakarak '25-30 yaş civarı' olarak kaydettiğimiz işçi ölümlerini de 25 yaşında olarak kaydettik.
🔹Genç kadın işçiler yoğunlukla mevsimlik tarımda, gıda-kimya-tekstil gibi sanayi işkollarında, market-büro-lokanta gibi hizmetlerde, sağlık alanında ve genel işler işkollarında çalışıyordu.
🔹Genç işçilerde göçmenlerin ölüm oranı yüzde 10 ile genel iş cinayetlerinin iki katıdır. Ayrıca çocuk işçilerdeki Suriyelilerin dışında başta Afganistan olmak üzere birçok ülkeden gelen göçmen işçi ölümleri vardır. Bu durum Türkiye işçi sınıfının bugün ve geleceğine dair örgütlenmesinde önemli bir duruma işaret etmektedir… Göçmen genç işçi ölümleri mevsimlik tarım, gıda-tekstil-metal gibi sanayi işkolları, inşaat, konaklama ve genel işler işkollarında yoğunlaşıyor.
🔹Genç işçi ölümlerindeki sendikalılık oranı genel iş cinayetlerinde ölen sendikalıların oranının yarım katı. Bu durum sendikal örgütlenmenin yeni işçileri daha az koruyabildiği tartışmasını da beraberinde getirmektedir. Tabi bir değerlendirme yaparken 27 genç işçinin Soma madeninde hayatını kaybettiğini de hatırlatalım.
🔹İstanbul başta olmak üzere İzmir, Konya, Manisa, Ankara, Gaziantep, Adana ve Kocaeli'nde sanayi; yine İstanbul başta olmak üzere Antalya, Ankara, Muğla, Samsun vb. hemen her şehirde inşaat; İzmir, Konya, Manisa, Şanlıurfa başta olmak üzere tarım ve her şehirde hizmetler işkolunda genç işçiler hayatlarını kaybetmektedir. Diğer yandan çalışmak için başka bir şehre göç eden genç işçiler ise tespit edebildiğimiz kadarıyla başta şu şehirlerden gelmektedir: Van, Diyarbakır, Elazığ, Erzurum, Ordu, Kars, Ağrı, Mardin, Şanlıurfa, Batman, Çorum, Samsun ve Tokat."

SONUÇ BÖLÜMÜ
2025 yılının "aile yılı" ilan edilmesinin muhatapları kadınlar ve çocuk işçiler olduğu kadar diğer bir muhatabının da genç işçiler olduğunun altı çizilen raporun sonuç bölümünde, "Ancak Türkiye'nin genç nüfus avantajını kaybetmesi gerekçesiyle gençlere vaat edilenler gerçeği yansıtmamaktadır. Zira Türkiye sanayisinin dünya pazarlarında, özellikle AB pazarında, var olmasının yegâne yolu ucuz işgücü ihracıdır ve gençlere dayatılan gerçeklik de budur."

ÖRGÜTLENME, MÜCADELE VE DİRENME ÇAĞRISI
Raporun sonuç bölümünde şu talepler sıralandı:
🔹"İstihdam politikaları yeniden yapılandırılmalı, gençlerin insanca yaşayabilecekleri ücret, iş güvenceleri ve sağlıklı-güvenli çalışabilecekleri ortamlar sağlanmalıdır.
🔹Yükseköğrenim teşvik edilmeli, parasız olmalı, müfredat bilimin ışığında yapılandırılmalıdır. Gençlere dönük sosyal ve kültürel politikalar geliştirilmelidir.
🔹Yaşam alanlarımız uyuşturucu, kumar ve çeteleşmeden temizlenmelidir. Gençlerin üzerindeki baskılar sona ermeli ve siyasal-sosyal mücadelelerini engelleyen tüm uygulamalara son verilmelidir."

İSİG Meclisi örgütlenmek, mücadele etmek ve direnmenin önemine dikkat çekti.