28 Temmuz 2025 Pazartesi

İsrail ordusunun Hanzala gemisine saldırısına tepki

Faşizme, Savaşa ve Çevre Tahribatına Karşı Uluslararası Antiemperyalist Birleşik Cephe ve FDKC, siyonist İsrail ordusunun Hanzala gemisine dönük saldırısını kınadı.

Faşizme, Savaşa ve Çevre Tahribatına Karşı Uluslararası Antiemperyalist Birleşik Cephe Eşbaşkanları Monika Gärtner-Engel ve Edithluz Castro Munoz, siyonist İsrail'in Gazze Şeridi'ne dönük ablukasını kırmak için yola çıkan Hanzala gemisinin İsrail ordusunun saldırısına uğramasını kınadı.

Yapılan yazılı açıklamada, "Hanzala, Özgürlük Filosu'nun bir parçasıdır ve aralarında parlamenterler, avukatlar, gazeteciler, sendikacılar, ekolojistler ve diğer insan hakları savunucularının da bulunduğu, 12 farklı ülkeyi temsil eden 21 sivil taşımaktadır. Bu kişilerden biri, Faşizme, Savaşa ve Çevre Tahribatına Karşı Uluslararası Antiemperyalist Birleşik Cephe'nin kurucu üyesi ve aktivisti Hatem Laouini'dir" denildi.

Açıklamada, şu ifadeler kullanıldı: "Hanzala'ya yönelik saldırı, İsrail güçlerinin bu yıl içinde Özgürlük Filosu'na gerçekleştirdiği üçüncü şiddet eylemidir. Gemide silahsız sivillerin yanı sıra, Gazze'deki Filistinlilere yönelik bebek maması gibi yaşamsal insani yardımlar bulunmaktadır. Bu gemi herhangi bir tehdit oluşturmamakta ve uluslararası denizcilik ve insan hakları hukuklarına tamamen uygun şekilde faaliyet göstermektedir."

'GAZZE'DEKİ SOYKIRIM SAVAŞIN EN AĞIR BİÇİMLERİNDEN BİRİDİR'
"İsrail'in özellikle Gazze'deki Filistin halkına yönelik yürüttüğü soykırım, dünya çapında faşizmin, savaşın ve çevre tahribatının en ağır biçimlerinden biridir. Faşizm, çünkü Netanyahu ve Trump gibi faşist liderler, siyonist saldırganlıkla yakın iş birliği içindedir. Savaş, çünkü 77 yıldır süren Filistin halkının yerinden edilmesinin zirvesi olarak, Gazze'de 60 bin kadın, erkek ve çocuğun öldüğü ölümcül bir soykırım gerçekleştirilmektedir. Çevre tahribatı, çünkü bu savaş büyük ölçüde bir ekokırım niteliğindedir ve Filistin'de gelecekte yaşamı imkansız hale getirmeyi amaçlamaktadır" denilen açıklamada, dünyanın dört bir yanında milyonlarca insanın buna karşı çıktığı vurgulandı.

'HER ÜLKEDE BU MÜCADELENİN BİR PARÇASI OLMAYA DEVAM EDECEĞİZ'
Açıklama, şöyle son buldu: "Birleşik Cephe ve üye örgütleri olarak bizler de her ülkede bu mücadelenin bir parçası olmaya devam edeceğiz: Eylemler düzenleyeceğiz ve seferber olacağız, çeşitli biçimlerde protestolar gerçekleştireceğiz, bağışlar toplayacağız. Ayrıca İsrail'in insanlık dışı ve hukuka aykırı savaşına karşı yasal yolları da destekleyeceğiz. Şu anda herkesi, Hanzala gemisindeki insanları korumak amacıyla dışişleri bakanlıklarıyla iletişime geçmeye çağırıyoruz."

FDKC: BU SALDIRIYI TEŞVİK EDEN ULUSLARARASI TOPLUMUN SESSİZLİĞİDİR
Filistin Demokratik Kurtuluş Cephesi'nden (FDKC) yapılan yazılı açıklamada ise, "İşgalci devletin, Özgürlük Filosu gemilerini durdurması ve korsanlık faaliyetlerini sürdürmesini teşvik eden şey, uluslararası toplumun sessizliği ve olan bitene ilgisizliğidir. Oysa konu, uluslararası aktivistlerden oluşan bir grubun tutuklanmasının ötesine geçmektedir. Bu, utanç verici ve rezil bir durum olmanın ötesinde, işgalci devletin ısrarla ihlal ettiği uluslararası hukukun bir meselesidir. Ayrıca, halkımızla dayanışma içinde olanların, barışçıl ve medeni bir biçimde dayanışmalarını ifade etme haklarının açık bir ihlalidir, işgalci devletin suçlu doğasını ifşa ediyor" denildi.

'AKTİVİSTLER DERHAL SERBEST BIRAKILMALI'
Hanzala gemisindeki aktivistlerin karşı karşıya olduğu durumun ciddiyetine dikkat çeken FDKC, bu aktivistlerin derhal serbest bırakılmalarını talep etti.

FDKC, Filistin halkıyla dayanışma içinde olanları, bu hafta Filistin'de, diasporada, mülteci bölgelerinde, Arap ülkelerinde ve dünya başkentlerinde, Özgürlük Filosu tutsaklarına desteklerini ilan etmeye, tutuklanmalarını kınamaya, serbest bırakılmalarını talep etmeye ve dayanışma gösterenlerin Gazze Şeridi'ne engellenmeden veya işgalci güçler tarafından tutuklanmadan güvenli bir şekilde ulaşma haklarını talep etmeye çağırdı.