20 Nisan 2025 Pazar

İstanbul Newroz deklarasyonu: Özgürlük için Newroz alanlarına

HDK'nin öncülüğünde İstanbul'da 23 Mart'ta "Özgürlük için Demokratik Toplum" şiarıyla kutlanacak Newroz deklarasyonu açıklandı. HDK Eş Genel Sözcüsü Kenanoğlu, "Gençleri, kadınları, emekçileri 7'den 70'e özgürlükten yana kalbi atan tüm halklarımızı, mücadelelerinin en özlü buluşmalarından olan Newroz kutlamalarına, alanlara çağırıyoruz" ifadelerini kullandı.

Halkların Demokratik Kongresi'nin (HDK) çağrısıyla İstanbul'da 23 Mart'ta "Özgürlük için Demokratik Toplum" şiarıyla düzenlenecek Newroz için deklarasyon açıklandı. Şişhane'de bulunan As Pera Otel'de düzenlenen basın toplantısına, Halkların Eşitlik ve Demokrasi partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, DEM Parti Kadın Meclisi Sözcüsü Halide Türkoğlu, HDK Eş Genel Sözcüsü Ali Kenanoğlu, Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) Eş Genel Başkan Yardımcısı Sezin Uçar, Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi (SYKP) Eş Genel Başkanları Feray Mertoğlu ve Mertcan Titiz, Emek Partisi (EMEP) Genel Başkanı Seyit Aslan, Emekçi Hareket Partisi (EHP) Genel Başkanı Hakan Öztürk ve çok sayıda siyasi parti, demokratik kitle örgütü, sendika temsilcisi katıldı.

2025 Newroz deklarasyon metnini HDK Eş Genel Sözcüsü Ali Kenanoğlu kamuoyuyla paylaştı.

"Newroz, emekçi insanlığın değerlerini sahiplenen tüm mücadele güçleri için ilham ve güç kaynağıdır. Bu anlamın önüne geçmek için iktidarlar tarafından dar bir çerçeveye sıkıştırılmaya çalışılsa da Newroz'un hakikati direniş ve özgürlüktür. Kürt halkı mücadelesini yüzyıllardır Newroz'un ateşinde harlamış; varlığı, direnişi ve özgürlüğü bu ateşte cisimleşmiştir. Newroz ateşleri, halkların ve ezilenlerin tüm özlemlerinin ve iradelerinin etrafında birleştiği aydınlık olagelmiştir" ifadelerini kullanan Kenanoğlu, bugün de Newroz'un Kürt halkının özgürlük yürüyüşünün en güçlü ifadesi olduğunu vurguladı.

Kenanoğlu, şöyle devam etti: "Bugün Newroz ruhunu yaşatmanın en büyük anlamı, Kürt halkının özgürlüğü ve tüm ezilenlerin, ötekileştirenlerin, yok sayılanların eşit birliği çerçevesinde barış ve demokratik toplum için mücadeleyi büyütmektir. Sayın Abdullah Öcalan 27 Şubat günü halkların ortak yaşamını ve onurlu barışını tesis etmek için tarihi bir çağrı yapmıştır. Bu çağrıyı Newroz'un özgürlük karakteriyle birleştirerek halkların özgür ve eşit bir yaşamını birlikte inşa etmenin mümkün olduğunu bir kez daha göstereceğiz."

'ÖCALAN'IN SERBEST ÇALIŞMA KOŞULLARI OLUŞTURULMALI'
"İnkarın sona erdirilmesi, tehditle kuşatma politikalarının son bulması ve demokratik toplumun yaşamsallaşması için sayın Öcalan tarihsel bir sorumluluk almaktadır" diyen Kenanoğlu, Öcalan'ın bu sorumluluğunu yerine getirebilmesi için fiziki özgürlüğünün sağlanması ve serbest çalışma koşullarının oluşturulması gerektiğini vurguladı.

"Rehşanların, Ronahilerin, Zekiyelerin, Bêrivanların, Kaderlerin, İvanaların ve daha nicelerinin direnci ile hayat bulan kadın özgürlük mücadelesi, bugün Jin Jiyan Azadî felsefesiyle Newroz ateşi olmaya devam ediyor. İktidarların yürürlüğe soktuğu özel savaş politikalarına ve erkek egemen zihniyetin eril kodlarına göre dayatılan yaşama karşı duran, direnen kadın özgürlük mücadelesinin; demokratik toplumun ve barışın inşasında en büyük sorumluluğu alıp, barışın toplumsallaşmasını sağlayacağını biliyoruz" diyen Kenanoğlu, Rojava Devrimi'nin aynı zamanda bir kadın devrimi ve Newroz ruhunun bugünkü yansıması olduğunu belirtti.

'NEWROZ ATEŞİYLE TUTUŞAN MÜCADELEYİ YÜKSELTELİM'
Kenanoğlu, şöyle devam etti: "Demirci Kawa'nın zalim Dehak'a karşı yaktığı ateşin, bugün Rojava'daki devrimin yolunu ışıtacağını biliyoruz. Elbette bu kazanımları korumanın yolu, Newroz ateşi ile tutuşan mücadele meşalesini daha da yükseltmekten geçer. Newroz'un özü, halkların özgür ve eşit bir biçimde bir arada aşama iradesi; farklı dillerin, inançların, kültürlerin barış duygusu ile yaşam paydasında buluşabilmesidir. İşte tam da bu yüzden Newroz, tarihsel  ve güncel bir hakikattir. Demokratik toplum ve onurlu barış, Newroz'un direnişçi ruhuyla büyüyen değerleridir. Bu değeri korumak hepimizin üzerine düşen bir vazifedir."

Kürt halkının sürdürdüğü mücadelesiyle direnişin ve yeniden doğuşun sembolü olduğunu belirten Kenanoğlu, "Halkların ortak mücadele ittifakının büyütülmesinin bu direnişi ve mücadeleyi daha güçlü bir biçimde başarıya götüreceği bir hakikat olarak önümüzde duruyor. Merkezi hegemonya ve yerel güçlerin işbirliği, Ortadoğu'da yeni düzenler inşa etmek istiyor. Ancak Kürt halkının bir yüzyıl daha dışarıdan dayatılan biçimlerle yönetilmeye tahammülü yoktur. Kürt halkı; demokratik toplum paradigmasıyla örgütlenerek, içinde bulunduğumuz coğrafyayı adil, eşit, özgür ve barışın hakim olduğu bir yere dönüştürme istek ve gayretindedir" ifadelerini kullandı.

'KALBİ ÖZGÜRLÜKTEN YANA ATAN TÜM HALKLARIMIZI ALANLARA ÇAĞIRIYORUZ'
Kenanoğlu, şöyle devam etti: "2025 Newrozu, direnişin ve özgürlüğün büyüdüğü, demokratik toplumun inşa edildiği, mücadelenin daha da ileri taşındığı bir dönüm noktası olacaktır. Newroz'un ateşi halkların ortak vatanda özgür yaşam birliği ruhuyla, sayın Öcalan'ın fiziki özgürlüğü için yükselen taleplerle ve Rojava devriminin kalıcılaşması için verilen mücadeleyle güçlenecektir. Newroz'u böylesi anlamlı bir süreçle karşılamamız için çaba sarf eden sayın Abdullah Öcalan'ın Newroz'unu kutluyor, Newroz coşkusu ile halkların buluşmasını bekliyoruz. Gençleri, kadınları, emekçileri 7'den 70'e özgürlükten yana kalbi atan tüm halklarımızı, mücadelelerinin en özlü buluşmalarından olan Newroz kutlamalarına, alanlara çağırıyoruz! Tarihten bugüne mücadele mirasımızdan aldığımız ilhamla halkların ve ezilenlerin Newroz'unu kutluyoruz."

HATİMOĞULLARI: TOPLUM ÖRGÜTLÜ OLURSA HAKKINI ALIR
DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, "Kürt halkı başta olmak üzere, bu ülkede yaşayan bütün farklı halklar ve inançlarla beraber Newroz alanlarında da olacağız, barışa sahip çıkacağız. Demokratik toplumun oluşumuna katkı vermek, bunun mücadelesini yürütmek üzere Newroz ateşini hep birlikte harlayacağız" ifadelerini kullandı.

PKK lideri Abdullah Öcalan'ın çağrısında en önemli vurgunun "örgütlü toplum" olduğuna işaret eden Hatimoğulları, "Biz şunu çok iyi biliyoruz ki toplum örgütlü olursa, haklarını alma konusunda en güçlü çıkışı yapar ve mutlaka hakkını alır. Bu çağrının yaşam bulması için zemininin güçlendirilmesine çok ihtiyaç var. Bizler 1 Ekim'den bu yana, çağrının zemininin güçlendirilmesi konusunda mesajlarımızı her fırsatta verdik. Çağrı geldikten sonra da mesajlarımızı yineledik. Bugün de Newroz çağrımızı yaparken, bu zeminin güçlendirilmesiyle ilgili bir kez daha vurgumuzu yapmak isteriz" dedi.

'DEVLET VE İKTİDARA SORUMLULUKLAR DÜŞÜYOR'
Öcalan'ın çağrısının Türkiye topraklarında karşılık bulabilmesi için tecridin kalkması ve Öcalan'ın iletişim kanallarının açılması gerektiğini vurgulayan Hatimoğulları, "Bu zeminin güçlenmesini isteyen demokratik siyasetteki bütün kesimler olarak, sonuna kadar sahiplendiğimiz bu sürecin yasal, hukuki ve demokratik zeminde ilerleyebilmesinin koşullarının oluşması gerekiyor. Bu anlamıyla devlete ve iktidara çok önemli görev ve sorumluluklar düşmektedir" ifadelerini kullandı.

Suriye'deki Alevi katliamına dikkat çeken Hatimoğulları, "Hiçbir Alevi canımızın zarar görmemesi; Hıristiyan, Dürzi, Türkmen, Sünni hangi halktan ve inançtan olduğuna bakılmaksızın her halkın ve inancın Suriye'de eşit bir şekilde temsil edilmesi ve başta yaşam hakkı olmak üzere bütün yurttaşlık haklarına sahip olması gerektiği vurgumuzdan bir adım geri atmadık, atmayacağız" dedi. 

'ALEVİLERE DÖNÜK KATLİAMI KABUL ETMİYORUZ'
Kuzey ve Doğu Suriye Yönetimi ve HTŞ arasında imzalanan anlaşmaya işaret eden Hatimoğulları, şu ifadeleri kullandı: "Bu anlaşmanın 6. maddesi konusunda Alevi canlarımızın çeşitli eleştirileri ve değerlendirmeleri olduğunu biliyoruz. Bu eleştiri ve değerlendirmelerin bizlere ulaştığı gibi Suriye'deki özerk yönetime de ulaştığını çok iyi biliyoruz. Buradan şunu vurgulamak isteriz. Bu anlaşma oldukça önemli bir anlaşmadır. Bu anlaşmanın 1. ve 3. maddeleri, Suriye'de yaşayan bütün farklı halkların ve inançların eşit yurttaşlık hakkı temelinde haklarını alabildiği, eşit ve özgür yaşayabildiği bir demokratik Suriye tarifi sunmaktadır. Aynı zamanda bu sürecin devam edeceği vurgusu yapılmaktadır. Önümüzdeki süreçte bir demokratik anayasa inşasının koşullarının oluşmasıyla ilgili vurguları da önemlidir. Alevi ve Hıristiyanlara yönelik baskıların ve katliamların bir an önce durmasına sebebiyet verecek, buna önayak olacak bir anlaşma olmasını umut ediyoruz."

"Bugün Suriye'de yaşayan Alevilerin, kıyı çizgisinde yaşayan Alevilerin 'Esad artığı' denilerek katledilmesini asla kabul etmiyoruz" diyen Hatimoğulları, "Bizler bu katliamları yaşamamak için daha çok örgütlenmeliyiz. İşte sayın Öcalan'ın Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı tam da buna işaret etmektedir. Daha çok örgütlenmemiz gereken, haklarımız için daha çok mücadele etmemiz gereken bir dönemden geçiyoruz. Newrozu bu coşkuyla, bu inançla ve ruhla karşılayacağız" ifadelerini kullandı.

ASLAN: HALKLARIN SÖMÜRÜSÜZ BİR ÜLKEDE YAŞAMASI İÇİN MÜCADELEYE
EMEP Genel Başkanı Seyit Aslan, "Ortadoğu'da demokrasinin yerleşmesi, savaşların bitmesi, anaların gözyaşı dökmemesi, çocukların ölmemesi için daha fazla çaba göstereceğimiz bir Newroz'u karşılıyoruz. Binlerce insan cezaevlerinde, genel siyasal affa ihtiyaç var. Kayyumların olmadığı, her sabah operasyonlara uyanmadığımız bir Türkiye'ye ihtiyaç var. İnsanların açlık ücreti sınırında yaşamını sürdürmediği bir Türkiye'ye ihtiyaç var. Kadınların katledilmediği, şiddete maruz kalmadığı bir Türkiye'ye ihtiyaç var" dedi. Newroz'u 1 Mayıs'ın takip ettiğine dikkat çeken Aslan, "Hem Newroz'u coşkulu bir biçimde kutlamak, hem 1 Mayıs'a coşkulu bir biçimde hazırlanmak; Türk ve Kürt halkının eşit, demokratik koşullarda yaşaması, sömürüsüz bir ülkede yaşaması için hep birlikte mücadele edeceğiz" dedi.

GÖZEN: HALKLAR AÇISINDAN ÖNEMLİ BİR EŞİKTEYİZ
Toplumsal Özgürlük Partisi (TÖP) Sözcüler Kurulu üyesi Juliana Gözen, hem dünyada, hem de Ortadoğu'da halklar açısından önemli bir eşikte olduklarını ifade etti. Bir yandan dünyanın gözü önünde emperyalist ülkelerin çıkarları uğruna Ortadoğu'yu yeniden dizayn etmeye çalıştığını, diğer yandan Türkiye'de faşizmin saldırılarını arttırdığı bir süreçte olduklarına işaret eden Gözen, "Egemen ulus kibriyle bakan bütün özneler hem dünyanın, hem Ortadoğu'nun hem ülkemizin karanlık bir yere gittiği sonucuna varabilir. Ancak kendisini mücadelenin öznesi olarak görenler imkan ve olanakları görebilir" dedi. Kürt halkının onlarca yıldır sürdürdüğü mücadelenin egemenleri zorlayan bir denklemi kurduğunu, tüm Ortadoğu halkları açısından onurlu, demokratik bir zemin imkanını barındırdığını söyleyen Gözen, "Evet bu denklemde her güç kendi hesabını yapacak ve bunu dayatacaklar, güvenlikçi bir paradigmayla teslimiyetçi bir barışı bize dayatmaya çalışacaklar ancak onurlu bir şekilde mücadelesini sürdüren Kürt halkının ve sosyalist hareketin de kendinden bir şüphesi yok" dedi. Gözen, 2025 Newroz'unun da yeni dönemin görevlerini üstlendikleri bir dönemde geçeceğini belirtti.

MERTOĞLU: DEVRİMCİ KAWA HALKLARIN MÜCADELESİNDE VÜCUT BULUYOR
SYKP Eş Genel Başkanı Feray Mertoğlu, "Bugünün Dehakları olan sömürgeciler, despotlara karşı devrimci Kawa halkların mücadelesinde vücut buluyor. İşsizliğe, yoksulluğa, faşizme karşı mücadeleyi birlikte örgütlemek zorundayız. Direnişi, mücadele coşkumuzu Newroz alanlarına taşımak hepimizin görevidir" dedi.

DOĞAN: TÜM ALEVİLER NEWROZ ALANLARINDA BULUŞMALI
Demokratik Alevi Dernekleri (DAD) Eş Genel Başkanı Kadriye Doğan, Suriye'de Alevilere dönük katliama tepki göstererek, "Alevileri 'rejim artıkları' olarak tanımlayıp o bölgeye yöneldiler. Alevi inancını ne Baas rejimiyle ne de diktatörlük rejimleriyle yan yana getirilip onlara güç vermiş bir inanç olarak tanımlamak akla zarardır" dedi.

Katliamın sorumlularının açığa çıkarılması ve hesap sorulması gerektiğinin altını çizen Doğan, Alevilerin yaşam alanlarının sahiplerine iade edilmesi gerektiğini belirtti. Doğan, "2025 Newroz'u toplumsal barışın, demokratik toplumun, özgürlüğün inşa edilmek üzere selamlandığı bir yer olması dolayısıyla çok kıymetli. Bizler de Aleviler olarak emek verelim, sorumluluğumuzu yerine getirelim" diyerek, tüm Alevileri Newroz alanlarına davet etti.

UÇAR: NEWROZ ATEŞİNİ İŞÇİ HAVZALARINA TAŞIYALIM
ESP Eş Genel Başkanı Sezin Uçar, "2025 Newroz'u Kürt halkının ilmek ilmek ördüğü özgürlük mücadelesi bakımından ne kadar tarihsel bir momentse, tüm Türk işçi ve emekçileri, Türkiye halkları bakımından o derece tarihsel. Adil, demokratik onurlu barış için yükseltmemiz gereken bir eşik" dedi.

Öcalan'ın çağrısının Türk halkına da "onurlu barış mücadelesine sahip çıkma" çağrısı olduğunu vurgulayan Uçar, "Tüm toplumsal kesimler açısından kayıtsız kalma, kendini özne olarak konumlandıramama söz konusu olamaz. Bu çağrı hepimize çok büyük bir sorumluluk yüklüyor. Bizler Amed'de yakılan Newroz ateşini Türk işçi ve emekçilerine, işçi havzalarına taşıma sorumluluğuyla karşı karşıyayız" dedi.