İzmir ve Ankara'da hasta tutsaklar için eylem
Hasta tutsaklar için İzmir ve Ankara'da yapılan açıklamalarda, Türkiye'de yüzlerce ağır hasta tutsağın ölüme mahkum edildiği kaydedildi. Eylemlerde, hasta tutsakların derhal serbest bırakılması istendi.
İzmir ve Ankara'da bir araya gelen çok sayıda iktidarın tutsaklara yönelik düşman politikalarını teşhir etti, hasta tutsakların tedavi ve sağlık hakkının önündeki engellerin derhal kaldırılmasını istedi.
İZMİR
İHD İzmir Şubesi, Konak'ta bulunan eski Sümerbank önünde açıklama yaptı. "Hasta mahpuslar ölüyor. Susma, suça ortak olma" pankartının açıldığı açıklamaya çok sayıda kişi katıldı. İHD İzmir Şube yöneticilerinden Gülay Gün Bilici, "Mahpuslara yaklaşımlar onuru kırıcı, aşağılayıcı ve yok edici bir şekilde olamaz. Hasta mahpusların sağlıklarından devlet sorumludur. Hapishaneler gittikçe bireyin yalnızlaştırıldığı, diğer mahpuslarla görüştürülmediği, güneşi görmeyen, ses yalıtımlarının uygulandığı, doğadan ve insandan tecrit edildiği alanlara dönüştürülmektedir. Bu durum son günlerde Suriye'den ekranlara yansıtılan görüntülerden çok farklı değildir. Bazı hapishanelerdeki aşırı yoğunluğu da eklersek hastalıkların kronikleşmesine, mahpusun psikolojik ve biyolojik sağlığında geri dönüşümü olmayan bir noktaya varmasına neden olmaktadır" dedi.
Bilici, tutsaklara çıplak arama dayatıldığına işaret ederek, "Bu uygulamalara itiraz eden mahpuslar jandarma tarafından tedaviye götürülmemektedir. Zamanında tedavisi yapılmayan hastalıklar ise kronikleşmektedir. Ülkemizde yüzlerce ağır hasta mahpus vardır" diye kaydetti.
ANKARA
Hasta Mahpuslara Özgürlük İnisiyatifi, eylemlerinin 536. haftasında Sakarya Caddesinde açıklama yaptı. Bu haftaki eylemde Bolu F Tipi Kapalı Hapishanesinde tutsak Hayati Deniz Kaytan'ın durumuna dikkat çekildi. İHD Ankara Şube Eşbaşkanı Ömer Faruk Yazmacı, Hayati Deniz Kaytan'ın beynindeki tümör nedeniyle ameliyat olduğunu, sağ elinin sakat ve büyük oranda kullanamadığını, sol omuzunda ise kurşun yarasından kaynaklı sorunlar yaşadığını kaydetti.
Yazmacı, Kaytan'ın hastalıklarına dair şu bilgileri paylaştı: "Kar yanığından sol-sağ ayak parmakları kesiktir. Sağlık raporlarına göre el ve ayaklarından kaynaklı olarak yüzde 60 engelli raporuna sahiptir. 2009 yılında Ankara'da beyin tümörü ameliyatı geçirmiş, ameliyat sonrası kalan tümör artığı 28 seans ile kurutulmuş, 2009'dan bu yana hastalığı ile ilgili kontrol ve tıbbi takibi devam ettirmeye çalışmaktadır. Beyin ameliyatı sonrası epilepsi hastalığı oluşmuş. Son yaşadığı epileptik krizde çok büyük bir güç ile boynunun çevrildiği hissini yaşamış, boynunun 4 omurunda fıtık olmasından kaynaklı olarak boynu incinmiştir. Epileptik kriz nedeniyle karantinada iken Ankara'ya sevki yapılmış ve burada tümör dokusunun iyi huylu olduğu, şu anda bir kanser riski taşımadığı, bu dokunun sinirlerin yoğun olduğu yüz bölgesinde bulunmasından dolayı ameliyatın riskli olduğu, altı ayda bir kontrollerinin yapılacağı, doku büyürse ameliyat edilebileceği söylenmiştir. Sağ kulak altı çene arkası tükürük bezi içerisinde tümör bulunmakta ve bu tümörler nedeniyle kontrollerine periyodik olarak devam edilmekte ve tümörün büyümesi halinde ameliyat olması gerekmektedir. Boyun ve bel fıtığı rahatsızlığı da bulunmakta ve kronik farenjit hastasıdır. Yoğun ilaç kullanma nedeniyle mide rahatsızlığı meydana gelmiş, mide koruyucu ilaç kullanmadığında sancı ve ağrıların katlanılmaz boyuta ulaşmıştır. Hapishanede son 10 yılda kendisini en çok zorlayan durum sol ayağı için ortopedik tabanlık yaptırılmamasıdır. Yıllardır sol ayağı nedeniyle adeta işkence çekmekte, Bolu'da bu sorunu çözme olanağı olmadığı için büyük şehirde ayak tabanı için doku nakli ya da kök hücre tedavisi olma talebi vardır. 2024 yılı Ocak ayından bu yana doku nakli tedavisi olmak için sağlık kurulu raporu alarak sevk talebinde bulunup kalıcı tedavi olmak için en son Bolu Tıp Fakültesine sevki yapıldı ancak tedavi noktasında hep bir engelle karşılaşmaktadır."
Yazmacı, Kaytan'ın yaşam hakkının korunmasını ve iyileşinceye kadar infazının ertelenmesi çağrısı yaptı.