18 Mayıs 2025 Pazar

İzmir'de devrim şehitlerinin mücadelesini sürdürme sözü 

Faşizmin tüm saldırılarına karşı direniş gücünü İbrahim Kaypakkaya'dan aldıklarını söyleyen İzmir'deki gençlik örgütleri Kaypakkaya şahsında Mayıs ayında ölümsüzleşenleri andı. Gözaltı ve tutuklama saldırılarına karşı kuyu tipi hapishanelerde direnen tutsak arkadaşlarını selamlayan devrimci gençler, ölümsüzlerin "devrim ideallerinin sürdürücüleri olarak, devraldığımız bayrağı en yükseğe çekip dalgalandırmaya" devam edeceklerini yineledi. 

İzmir'de gençlik örgütlerinin çağrısıyla Türkiye devrimci hareketinin önderlerinden İbrahim Kaypakkaya şahsında Mayıs ayında ölümsüzleşenler anıldı. Alsancak'taki Kıbrıs Şehitleri Caddesinde bulunan Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde gerçekleşen eylemde üzerinde İbrahim Kaypakkaya'nın fotoğrafının yer aldığı "Bu çelik aldığı suyu unutmayacak" pankartı açıldı, İbrahim Kaypakkaya ile gözaltında kayıpların sembol isimlerinden Hasan Ocak'ın fotoğrafları taşındı. 

'KAYPAKKAYA YAŞIYOR, MÜCADELE SÜRÜYOR'
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) İzmir Milletvekili Burcugül Çubuk'un da katıldığı eylem devrim şehitleri anısına saygı duruşuyla başladı. "Devrim şehitleri ölümsüzdür", "Önderimiz İbrahim, İbrahim Kaypakkaya", "Kaypakkaya yaşıyor, mücadele sürüyor", "Yaşasın devrim ve sosyalizm", "Devrimci tutsaklar onurumuzdur", "Haki Karer yaşıyor mücadele sürüyor" sloganlarının atıldığı eylemin basın metnini Kaan İsmail Tokdemir okudu.

İbrahim Kaypakkaya'nın emperyalizme, faşizme ve her türlü gericiliğe karşı verdiği ödünsüz mücadelesi ile devrimci gençliğe ve gericilik ile muhatap olan halkın her kesimine özgürlük ve eşitlik davasında kattığı perspektif ile önemli bir kilometre taşı olduğunun altını çizen Tokdemir, "Ulusların kendi kaderini tayin hakkını, Kürt ulusu ve ezilen tüm Türkiye halklarına ustaca uyarlaması, Kemalizm ve resmi ideolojiye karşı kararlı ve istikrarlı duruşu ve Türkiye devrimci hareketine kattığı teorik katkılar, onu yalnızca bir devrimci önderden öte, her daim en yükseklerde anılması ve hatırlanması gereken bir teorisyen ve pratik insanı yapmıştır" dedi. 

'MÜCADELEMİZ TECRİT POLİTİKALARINI ALAŞAĞI EDECEK'
Emperyalistlerin savaş politikalarına, LGBTİ+'lara yönelik düşman politikalara, azınlık tüm ulus ve inançlara yönelik saldırılara işaret eden Tokdemir, tüm bu saldırılara karşı mücadele gücünü Kaypakkaya'dan aldıklarını söyledi. 19 Mart'ta başlayan ayaklamayı hatırlatan Tokdemir, gözaltı ve tutuklama saldırılarına atıfla "Bu faşist baskılara karşı bize direnişin yolunu gösteren, işkencehanelerde dahi yenilmemiş Kaypakkaya'nın verdiği perspektifle şunu güvenle söylüyoruz; bizi zindanlarınızla, işkencehanelerinizle, kuyu tipleriniz ve gözlerimize nefretle bakan polisleriniz ile sindiremezsiniz. Tutsak arkadaşlarımızın da bu direngenliği göstereceğini ve yenilmeyeceklerini biliyor, onların dışarıda sesi olmaya devam ediyor, mücadelemizle tecrit politikalarını alaşağı edeceğimizi bir kez daha yüksek sesle haykırıyoruz. Hiçbir arkadaşımızı geride bırakmıyor, onlara vereceğimiz en güvenilir sözün mücadelemize sahip çıkıp onu büyütmek olduğunu bilerek tüm tutsak arkadaşlarımızı selamlıyoruz" ifadelerini kullandı.

'DİRENİŞ VE FEDA RUHU ROJAVA'DAN QAMİŞLO'YA DALGA DALGA YAYILIYOR'
18 Mayıs'ın aynı zamanda Kürt ulusal özgürlük hareketi önderlerinden Haki Karer ve Diyarbakır'da bedenlerini 12 Eylül cuntasına karşı ateşe veren Ferhat Kurtay, Eşref Anyık, Mahmut Zengin ve Necmi Önerleri anma günü olduğunu da kaydeden Tokdemir, "Onların Kürdistan'da büyüttükleri direniş ve feda ruhu, TC faşizmine karşı bugün Rojava'dan Qamişlo'ya dalga dalga yayılıyor, biz de onların bize bıraktığı mirası büyütüyoruz" dedi. 

'ONLARIN DEVRİM İDEALLERİNİ SÜRDÜRECEĞİZ'
Devletin tüm engelleme girişimlerine karşı Kaypakkaya'yı andıklarını söyleyen Tokdemir, şöyle devam etti: "Çünkü bizler biliyoruz ki, bizden önce bu halkın kurtuluş yolunu inşa etmek için yola çıkan Denizler, Mahirler, Mazlumlar bugünümüze ışık tutacak bir pratiğin ve çizginin sahibiydiler. Onlar, mevcut baskı ve zor politikalarına karşı nasıl mücadele edilebileceğine dair yönümüzü gösteren kutup yıldızıdırlar. 15-16 Haziran işçi direnişinden, toprak işgallerine nerede bir isyan ve direniş varsa yüzünü oraya dönen Kaypakkaya da devrimci yöntemi ile yolumuza ışık tutuyor. Onların devrim ideallerinin sürdürücüleri olarak, devraldığımız bayrağı en yükseğe çekip dalgalandırmaya devam edeceğimizi bugün burada bir kez daha ilan ediyoruz. Basın metnimizi, İbrahim'in Amed işkencehanesinde bizlere yazdığı son mektubun son cümlesiyle bitiriyoruz. 'Daha sıkı, daha sağlam, daha kararlı bir savaş dilerim. Hoşçakalın.'"

Eylem sloganlarla sona erdi.