Kalkan: Bu yaklaşımla Kürt sorununun özgürlük temelinde çözümü mümkün değil

Sürece ilişkin değerlendirmelerde bulunan PKK kurucu kadrolarından Duran Kalkan, Türk devletinin çöktürme planının çöktüğünü, ancak bugün bunu yeniden yaşama geçirmek için teslimiyet dayattığını söyledi. Sürecin tek taraflı adımlarla ilerlemeyeceğine dikkat çeken Kalkan, PKK ateşkes ilan etmesine rağmen, Türk devletinin ateşkes ilan etmediğini hatırlattı. İktidarın bu sürecin güvenliğini sağlayacak küçük bir yasal düzenleme dahi yapmadığına dikkat çeken Kalkan, "Süreç tek taraflı adımlarla ya da sadece iyi niyet açıklamalarıyla yürümez. Karşılıklı adımların olması lazım" dedi.

PKK lideri Abdullah Öcalan'ın "Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı"nın ardından PKK 12. Kongresi'nde alınan silahlı mücadelenin bırakılması ve fesih kararının üzerinden 3 hafta geçmesine rağmen devlet cephesinden henüz bir adım atılmış değil. Dün Meclise getirilen yargı paketinde ise talepler karşılanmadı.

Fırat Haber Ajansı'na (ANF) konuşan PKK'nin kurucu kadrolarından Duran Kalkan, "çöktürme planı" çökünce Türk devletinin faşist MHP'nin Genel Başkanı Devlet Bahçeli eliyle bir süreç başlattığını hatırlattı. Devlet Bahçeli'nin "Anadolu'dan kovulabiliriz" sözlerini de hatırlatan Kalkan, "Zorluk yaşayan TC devletinin kendisiydi" dedi.

AKP iktidarının diline ve bunun medyaya yansımalarına işaret eden Kalkan, PKK 12. Kongresi'nin ardından AKP yöneticilerinin, "evet, fesih kararı alındı ama bizim güven sorunumuz var, hassasiyetlerimiz var, endişelerimiz var, o yüzden silahların da bırakılması lazım" şeklindeki açıklamalarını hatırlatarak, "Onların hassasiyetlerini anlayalım, ama Kürtlerin de güven sorunu var. Yüz yıldır soykırım uyguluyorsunuz, etmediğiniz hakaret, yapmadığınız zulüm kalmadı bu insanlara. Şimdi Kürdü var eden, özgür irade kazandıran bir mücadele ortaya çıkmış, o da dağılsın diyorsunuz. PKK ortadan kalkarsa, silahlı gücü kalmazsa, özgürlük mücadelesini verecek gücü ortada kalmazsa o zaman bu halk ne yapacak? Peki bu toplum nasıl kendini savunacak, nasıl kendini koruyacak" sorularını yöneltti.

İktidarın ve devletin hiçbir adım atmadan silahların bırakılmasını istemesine tepki gösteren Kalkan, "Mesela üç hafta geçti, ama hala hiçbir pratik gelişme yoktur. Ne bir yasa çıktı, ne de farklı bir şey. Devlet Bahçeli'nin umut vaat eden güzel sözleri var. Katılıyoruz gerçekten. Devlet Bahçeli gibi birinden bunların çıkmış olmasını da oldukça anlamlı da buluyoruz. Fakat söz düzeyinde kalıyor. Hiçbirisi henüz uygulamaya geçmiş değil. Uygulama AKP'nin elinde ve hiçbir gelişme görmüyoruz. Tam tersine bu imkanları muhalefeti geriletmede, CHP'yi zayıflatmada, Cumhurbaşkanı alternatifini ortadan kaldırmada kullanmak istiyor. Bunun anlaşılmaz bir yanı yok ki… Ama bunun kabul edilirliği de yok. Kimse bunu demokratik bulamaz, doğru bulamaz" diye konuştu.

'ADIM ATMAYIP TESLİM OLUN ÇAĞRISI YAPIYORLAR'
Kürt sorununun çözümünün birilerinin iktidar olması, kendi çıkarlarını geliştirmesi için kullanılamayacağını vurgulayan Kalkan, PKK kongresinde aldıkları kararların uygulanabilmesi için PKK lideri Abdullah Öcalan'ın fiziki özgürlüğünün sağlanması gerektiği yönündeki kararı hatırlattı. "Önder Apo'nun özgürlüğü olmadan bundan sonra hiçbir pratik adım olmaz. Bu özgürlük savaşçıları önder Apo'nun fiziki özgürlüğü için silahlandılar. Önder Apo dışında hiç kimse onların elinden silahı alamaz. Dolayısıyla arabayı atın önüne koyuyorlar. AKP yönetimi sadece 'Türk toplumunun hassasiyetleri var, silahı bırakın' diyor" diyen Kalkan, bu sözlerin "teslim olun" çağrısı olduğunu belirterek, bunu kabul etmediklerini söyledi.

Bu tutum nedeniyle acele etmek istemediklerini kaydeden Kalkan, "Mevcut yaklaşımlarla Kürt sorununun özgürlük temelinde, Türkiye'nin demokratikleşmesi temelinde çözümü de mümkün olmaz" diye ekledi.

Türk devletinin izlemesi gereken tek yolun Kürtlerin özgürlüğünü kabul etmesi ve TC'yi demokratikleştirerek değişim-dönüşüme uğratması olduğunu söyleyen Kalkan, "Bu temelde mücadele sürecektir. Biz bu değişim ve dönüşümde ısrarcıyız. Bu konuda kim bizimle ittifak yaparsa, onları dost ve müttefik bileceğiz. Buna karşı çıkanlar kim olurlarsa olsun, onlarla her düzeyde mücadele edeceğiz. Bu kesinlikle böyle bilinmeli" diye konuştu.

Türk devletinin Kuzey ve Güney Kürdistan, Rojava'daki Kürtlerin tamamının üzerine gittiğini, Kürtleri birbirine kırdırtmak istediğini belirten Kalkan şunları söyledi: "Kürt gerillasının direnişi karşısında Türk ordusu başarılı olamıyordu, Başur yönetiminden aldığı destekle savaşı yürüttü. Hala da aynı destekle devam ediyor. Bunun karşılığında da onları tanıma gibi bir durumları oldu. Hatta bazı Türk generalleri buna karşı çıkıyordu. 'Aşiret ağalarının siyasetine alet olma' diyorlardı. Bu son 10 yıldır çöktürme eylem planı çerçevesinde yürüttükleri savaşta en çok KDP'ye dayandılar."

'PKK ATEŞKES İLAN ETTİ ANCAK TÜRK DEVLETİ HALA ATEŞKES İLAN ETMEDİ'
PKK'nin ateşkes ilan ettiğini ancak Türk devletinin ateşkes dahi ilan etmediğini hatırlatan Kalkan, Genelkurmay düzeyinde bir açıklamanın hala yapılmadığına dikkat çekti. "Son fert kalana kadar saldıracağız, ezeceğiz, teslim olacaklar" şeklindeki açıklamalara değinen Kalkan, "Her gün megafonlarla gerillalara teslim ol çağrıları yapıyorlar. Saldırı oldu mu, gerilla da kendini savunuyor elbette. Başka türlü de olmazdı zaten. Bu sefer de, niye kendini savunuyorsun diyorlar. Eğer çözümden ve barıştan yanalarsa bunu durdurmaları gerekir. Durdurmamaları onların niyetini gösteriyor. Bu onların demokratikleşmeden, çözümden yana olmadığını; aksine saldırarak, yok ederek, kendi faşist zorbalığını tahkim ederek devam ettirmek istediğini gösteriyor. Genelkurmay'da, Savunma Bakanlığı'nda hakim olan zihniyet kesinlikle bu" dedi.

'AKP İKTİDARI HALA YÜZ YILLIK İNKAR PARADİGMASINI DEĞİŞTİRMEDİ'
Zihniyetin değişmediğini, bu nedenle gerillaya, Rojava'ya saldırıların devam ettiğini söyleyen Kalkan, AKP iktidarının sorunu çözmek gibi bir derdi olmadığına işaret etti. "PKK'yi nasıl ezip yok edeceğiyle uğraşıyor. Çöktürme eylem planını nasıl başarıya götüreceğiyle uğraşıyor. Mevzideki gerillaya saldırmaya devam ettiği gibi diplomasi, siyaset ve propagandayla da saldırmaya devam ediyor. Ciddi bir zihniyet, siyaset, söylem ve tarz, paradigma değişikliği olmadı. AKP iktidarı henüz, Kürt'ü yok sayan ve yok etmek isteyen yüz yıllık paradigmayı değiştirmedi" diye konuşan Kalkan, inkar ve imha siyasetinin devam ettiğini söyledi. Sürecin tek taraflı adımlar ya da iyi niyet açıklamalarıyla yürümeyeceğini vurgulayan Kalkan, "Karşılıklı adımların olması lazım. Ancak güven tesisi de o zaman olabilir" diye ekledi.