Karamus ve Murad bir dönem daha eşbaşkanlık görevini sürdürecek

Ulusal konferans düzenleme ve güçleri birleştirme çağrısı yapılan KNK 23. Genel Kurulunda eşbaşkanlar Ahmet Karamus ve Zeynep Murad'ın bir dönem daha görevine devam etmesi kararlaştırıldı.
Kürdistan Ulusal Kongresinin (KNK) 23. Genel Kurulunu topladı. Genel kurulun ikinci gününde eşbaşkanlar ile yürütme konseyi seçimi gerçekleştirildi. İç tüzük gereği eşbaşkanlık görev süresi iki dönemle sınırlandırılmış olmasına rağmen, bazı delegelerin imzasıyla, mevcut eşbaşkanların bir dönem daha görev yapabilmeleri yönünde öneri divana sunuldu.
EŞBAŞKANLARIN GÖREVİNE DEVAM KARARI VERİLDİ
Divan tarafından delegelerin oylamasına sunulan öneri ise, oybirliğiyle kabul edilerek eşbaşkanların bir dönem daha görevlerine devam etmeleri kararlaştırıldı. Yine iç tüzüğe göre, 19 kişiden oluşan Yürütme Konseyi üye sayısı KNK'nin artan faaliyet alanları göz önünde bulundurularak 23 kişiye çıkarılması yönünde teklif sunuldu. Bu teklif de oy birliğiyle kabul edildi. Vize sorunları nedeniyle kongreye katılamayan, Kürdistan ve Rusya'da bulunan bazı delegeler ise oturuma görüntülü bağlantı yoluyla katıldı. İç tüzük üzerinde yapılan oylamalar sonrası yapılan seçimde Ahmet Karamus ve Zeynep Murad bir kez daha KNK eşbaşkanları olarak seçildi.
ORTAK DEKLARASYON OKUNDU
Kürdistan'ın yanı sıra Amerika, Japonya, Kanada, Avusturalya ve Avrupa ülkelerinden 300 delegenin katılımıyla Hollanda'da gerçekleşen genel kurulda, Kürdistan'ın ve bölgenin mevcut durumu kapsamlı bir şekilde ele alındı ve ulusal birlik, barış ve demokratik çözüm süreçleri üzerine yoğun tartışmalar yürütüldü. Bu tartışmalar sonucunda hazırlanan ortak deklarasyon, Genel Kurul'da kabul edildi. Ortak deklarasyonu ise KCK Yürütme Konseyi Üyesi Zübeyir Aydar okudu.
Siyasi süreç değerlendirmesi yapılan deklarasyonda Ortadoğu'da yaşanan gelişmelere işaret edildi. 27 Şubat tarihli PKK lideri Abdullah Öcalan'ın çağrısına dikkat çekilen deklarasyonda, "Kürdistan Özgürlük Hareketi PKK adıyla faaliyet yürütmeyecek ve Türkiye devletine karşı silahlı mücadeleyi sonlandıracaktır" denildi. Deklarasyon şöyle devam etti:
🔹"Tüm Kürt güçlerine, partilere, kurumlara ve halkımıza çağrımızdır. Bu sürece olumlu yaklaşın ve destek verin.
🔹Kürt halkının dostlarına ve barış yanlısı çevrelere çağrımızdır. Kürt halkını bu süreçte yalnız bırakmayın ve sürecin başarısı için çaba gösterin.
🔹Birleşmiş Milletler ve tüm uluslararası kurumlar ile küresel güçlere çağrımızdır. Sadece açıklama yapmak yeterli değil; Türkiye ile ilişkilerinizi bu sürecin başarısı için kullanın.
🔹Türkiye devletinin yetkililerine çağrımızdır: Hala zaman var, bu fırsatı heba etmeyin. Bu süreci ilerletin. Sayın Öcalan'ı serbest bırakın, savaşı durdurun ve bu meselenin çözümünü parlamentoya taşıyarak, çözümün hukuki ve siyasi zemini oluşturun.
'BAĞIMSIZ ÜÇÜNCÜ TARAF ŞART'
"Sürecin sağlıklı ilerlemesi için, iki taraf arasında gözlemci ve süreci denetleyecek bağımsız üçüncü bir taraf gereklidir. KNK Genel Kurulu, her iki tarafa da arabulucu güçlere kapıyı açma ve üçüncü tarafın görev alması çağrısında bulunmaktadır. Umarız tüm taraflar sorumluluk bilinciyle hareket eder ve bu süreç Kürt sorununun çözümüne vesile olur. İran rejimi büyük bir kriz içerisindedir. Bu kriz hem ekonomik, hem toplumsal, hem de siyasal boyutlardadır. İran, ülkedeki farklı halklar, inançlar ve özellikle kadın açısından adeta açık bir cezaevine dönüşmüştür. Kadınlar üzerindeki baskı ve zorbalık giderek artmaktadır. Bu durum artık kabul edilemez hale gelmiş ve bir isyan sürecine evrilmiştir. Kürt kadın Jîna Emînî'nin katledilmesinin ardından, Rojhilat halkının öncülüğünde başlayan isyan, tüm İran'a yayıldı. Bu isyan, ağır baskılara rağmen devam etmektedir. İran rejimi, Kürt partilerini ve örgütlerini hedef almakta ve halka yönelik baskılarını artırmaktadır. Bu durum İran'ın Irak ve Kürdistan Bölgesi ile ilişkilerinde de ciddi gerginlikler yaratmaktadır. Bu ilişkilerin sonucu olarak Rojhilat örgütlerine yönelik baskılar artmaktadır. Ortadoğu'daki savaş en çok İran'ı etkilemektedir. İran bağlantılı güçler doğrudan hedef alınmaktadır. Esasen hedef İran'dır. Bu savaş devam etmektedir ve daha büyük dönüşümlere yol açacaktır. İran rejimi halkın önünü kesemez. Böyle giderse İran'da yeni bir devrim gündeme gelecektir. Bu nedenle sadece Rojhilat Kürdistanı değil, tüm Kürt güçleri bu değişimlere karşı hazırlık içinde olmalıdır. KNK kongresi, Rojhilat Kürdistanı'nda kadın öncülüğünde başlayan ve tüm İran'a yayılan direnişi selamlamakta ve desteklemektedir.
'KÜRDİSTAN'IN STATÜSÜNÜ TEHDİT ETMEKTEDİR'
"Irak'ta belirsiz bir durum yaşanmakta, bu durum Kürdistan'ın statüsünü de tehdit etmektedir. Irak büyük bir kriz içindeyken birçok dış güç müdahil olmaktadır. 140. Madde kapsamında bölgelerde Araplaştırma politikaları hız kazanmış ve birçok Kürt yerinden edilmiştir. Ne yazık ki Kürt güçleri bu kritik ve tehlikeli dönemde birlik içinde değildir. Kürdistan Bölgesi'nde seçimler yapıldı ancak yedi aydan fazla zaman geçmesine rağmen hala yeni hükümet kurulmamış ve başkan seçilmemiştir. Irak'ta da sonbaharda yapılması planlanan seçimler önemlidir. Kürtler birlik içinde olmazsa federal statü ve kazanımlar tehlikeye girer. Aynı zamanda 140. Madde kapsamındaki bölgeler tamamen kaybedilebilir. Suriye'de son altı ayda yeni gelişmeler yaşanmıştır. Baas rejimi çökmüş, Şam'da selefi güçler iktidarı ele geçirmiştir. Ancak bu iktidarın ülke genelinde hükmü yoktur. Meseleler derinleşmektedir. Rojava yönetimi ile anlaşmalar yapılmış olsa da sorunlar çözülmemiştir. Alevilere yönelik katliamlar yaşanmakta ve yeterli önlemler alınmazsa bu katliamların Hristiyanlar ve Dürzilere de sıçrayacağı öngörülmektedir. Yeni iktidar, Arap milliyetçiliği temelinde bir İslami sistem kurmak istemektedir. Kadın hakları yok sayılmakta, demokrat ve seküler insanlar baskı altındadır. Bu durum ciddi bir tehdit oluşturmaktadır. Eğer demokratik bir Suriye kurulmazsa kaos devam edecek ve ülke bölünecektir. Bu nedenle Kürtler dikkatli olmalı, dostlarını, müttefiklerini artırmalıdır. Rojava'da Kürt güçleri arasında yapılan konferans olumlu ve başarılı geçmiştir. KNK olarak bu konferansı ve alınan kararları selamlıyoruz.
'ULUSAL KONFERANS DÜZENLEYELİM VE GÜÇLERİMİZİ BİRLEŞTİRELİM'
"Kürdistan'daki durum kritik ve belirsizdir. Ancak bu tehlikenin yanı sıra fırsatlar da vardır. İşgalci devletler büyük krizlerle boğuşmaktadır. Irak'ta istikrarsızlık, Suriye'nin belirsizliği, İran'ın dönüşüm süreci, Türkiye'nin krizlerle boğuşması ve Filistin'deki savaş gibi gelişmeler göz önüne alındığında Kürdistan'da statükonun değiştiği açıktır. Bu durumda eğer biz Kürtler birlik olur, ulusal birliğimizi güçlendirirsek, tüm Kürdistan için kalıcı bir statü yaratabiliriz. Bu amaçla tüm siyasi güçlerin, partilerin ve halkımızın dört parçada da daha güçlü kenetlenmesi, ulusal ve yurtsever duruşunu yükseltmesi gerekmektedir. Böylece işgalci devletlerin tüm planlarını boşa çıkarabiliriz. Bu hassas dönemde Kürt güçleri arasındaki diyaloglar umut vericidir. Bu hassas dönemde Kürt güçleri arasındaki diyaloglar güçlü bir işbirliği ve ulusal birliğin temeli olur. Bu yüce hedefe ulaşmak için KNK Genel Kurulu bir kez daha çağrıda bulunur; Ulusal bir konferans düzenleyelim ve güçlerimizi birleştirelim."