14 Haziran 2025 Cumartesi

Kayıp yakınları 3 kentte adalet istedi

İHD ve kayıp yakınları, Hakkari, Diyarbakır ve Batman'da yan yana gelerek gözaltında kayıpların akıbetinin açığa çıkarılmasını talep etti.

İnsan Hakları Derneği (İHD) ve kayıp yakınları, Hakkari, Diyarbakır ve Batman'da yan yana gelerek gözaltında kayıpların akıbetinin açığa çıkarılmasını, adaletin sağlanmasını talep etti.

HAKKARİ
İHD Hakkari Şubesi ve kayıp yakınları, eylemlerinin 179. haftasında Yüksekova'daki Sanat Sokağında bir araya geldi. "Failler belli, kayıplar nerede" ve "Kayıplar bulunsun failler yargılansın" pankartı açılan eylemde, kayıpların fotoğrafları taşındı. nın açıldığı eylemde, kayıpların fotoğrafları taşındı.

İHD Hakkari Şube Eşbaşkanı Ozan Akbaş, 7 Haziran 1994 tarihinde Doskî mıntıkasında askerlerce gözaltına alınan ve ağır işkenceyle katledilen Mehmet Sıddık Baysal'ın hikayesini paylaştı.

Dağlıca'da hayvancılık yapan Baysal'ın 7 Haziran'da evinden çıktıktan sonra kendisinden 4 gün haber alınamadığına işaret eden Akbaş, "Ailesi karakola başvurdu. Baysal isminde bir kişinin gözaltına alınmadığı bilgisi verildi. Lakin köylüler, Dağlıca bölgesinde büyük bir operasyon yapıldığını, bölgede bulunan Baysal'ın gözaltına alındığını, askeri araç ile götürüldüğünü birden fazla kişinin de bu olaya şahit olduğunu bildirdiler" dedi.

Baysal'ın cansız bedeninin 4 gün sonra Kamışlı Karakolu'ndaki bir çukurda bulunduğunu belirten Akbaş, "Baysal ailesi, Yüksekova Cumhuriyet Başsavcılığı nezdinde olaya ilişkin ayrıntılı bir biçimde araştırma yapılması ve bahse konu karakolda kazı çalışması yapılması için başvuru yaptı. Savcı, kovuşturmaya yer olmadığına dair karar vererek, dosyayı sümenaltı etmeye çalıştı ve dosya faili meçhul bırakıldı. Yapılan tüm başvurular reddedildi. Baysal ailesi Mehmet Sıddık Baysal'ın akıbetini sormaktan hiçbir zaman vazgeçmedi. Mehmet Sıddık Baysal'ın çiçeklerle donatacağı bir mezar yerinin olması için devlet yetkililerini göreve davet ediyoruz" dedi.

DİYARBAKIR
Diyarbakır'da kayıp yakınları eylemlerinin 853. haftasında Koşuyolu Parkı'nda bulunan Yaşam Hakkı Anıtı önünde yan yana geldi. Eylemde, gözaltında kaybedilenlerin fotoğrafları taşındı.

İHD Diyarbakır Kayıp Komisyonu üyesi Berfin Elçi, 10 Haziran 1992'de evinin önünde silahlı saldırı sonucu yaşamını yitiren doktor Mehmet Emin Ayhan ile 21 Haziran 1993'te silahlı saldırı sonucu yaşamını yitiren sağlık emekçisi Hamit Pamuk'un hikayelerini paylaştı.

MEHMET EMİN AYHAN'IN HİKAYESİ 
Mehmet Emin Ayhan'ın hikayesi şöyle: "1954 Nusaybin doğumlu Mehmet Emin Ayhan, Silvan Devlet Hastanesi'nde tek uzman doktor olarak görev yapmaktaydı. Halkla kurduğu güçlü diyalog ve yardımsever kişiliği sayesinde, bölge halkı tarafından sevilen ve saygı duyulan bir isim haline gelmişti. Bu durum, o dönemde Silvan'da yeni yapılanmakta olan Hizbullah örgütünün dikkatini çekti ve Mehmet Emin Ayhan'ı hedef haline getirdi. 10 Haziran 1992'de, bayram akşamı eşiyle birlikte arkadaş ziyaretinden evlerine dönerken, evinin önünde silahlı saldırıya uğrayarak hayatını kaybetti. Ailesinin tüm hukuki girişimlerine rağmen, olayın üzerinden geçen uzun yıllara karşın cinayet halen faili meçhul olarak kalmıştır." 

HAMİT PAMUK'UN HİKAYESİ 
Hamit Pamuk'un hikayesi ise şöyle: "1961 Kulp doğumlu Hamit Pamuk, 1985 yılında Dicle Üniversitesi Hastanesi'nde röntgen teknisyeni olarak göreve yapmaktaydı. Aynı zamanda sendikal örgütlenme faaliyetlerinde aktif bir rol üstleniyordu. Halkla kurduğu samimi ilişkiler ve duyarlı tavırları sayesinde çevresinde sevilen, saygı duyulan bir kişilik olarak tanınıyordu. Ancak bu ilişkiler ve çalışmaları bazı çevreleri rahatsız etmiş ve bu nedenle sık sık tehdit almaya başlamıştı. 1 Mayıs 1993 tarihinde, Dicle Üniversitesi Hastanesi önünde sağlık emekçilerinin 1 Mayıs kutlamaları sırasında bildiri okurken polis müdahalesiyle karşı karşıya kaldı; elindeki bildiriler toplandı ve kendisi açık bir şekilde tehdit edildi. 21 Haziran 1993 günü saat 20.00 sularında, Diyarbakır'ın Bağlar ilçesi Emek Caddesi'nde üç silahlı ve yüzleri maskeli güvenlik görevlisinin saldırısı sonucu Hamit Pamuk ve çocukluk arkadaşı, esnaf İkram Han hayatını kaybetti. Olayda, öğretmen olan arkadaşları İmam Taşçı ise ağır yaralandı. Ailelerin tüm hukuki girişimlerine rağmen, Hamit Pamuk ve aynı saldırıda yaşamını yitiren İkram Han'ın dosyaları bugüne kadar faili meçhul olarak kaldı."

BATMAN
Batman'da kayıp yakınlarının eylemi 689. haftasında Batman Barosu önünde devam etti. "Kayıplar bulunsun, failler yargılansın" pankartı açılan eylemde, gözaltında kaybedilenlerin fotoğrafları taşındı. Eyleme, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Keskin Bayındır'ın yanı sıra çok sayıda kişi eyleme katıldı.

İHD Batman Şube yöneticisi Rezan Baytar, 1994 Haziranında Batman'da kaybedilen İsa Gök'ün akıbetini sordu.

Baytar, Gök'ün eşi Ferican Gök'ün kaleme aldığı mektubu paylaştı: "Kaybolmadan 2 ay önce gözaltına alınmıştı, 11 günlük sorgulamanın sonunda suç teşkil edecek herhangi bir delile rastlanılmadığı tespitine varılmıştı, bu yüzden serbest bırakılmıştı. Ancak Haziran 1994 yılında bir sabah evden işe diye çıkıp, bir daha geri dönmedi. Her tarafta onu aramaya başladık. Batman'daki bütün hastaneleri dolaştık, emniyet müdürlüğünden, bütün karakollardan sorduk, akrabalarımızı aradık ama maalesef hiçbir yerde izine rastlayamadık. O dönemde Batman'da her gün sokak ortalarında faili meçhul cinayetler işleniyor, karanlık güçler tarafından insan kaçırma olayları yaşanıyordu. Aradan birkaç gün geçtikten sonra eşimin kaçırıldığının kanaatine vardık. Ben ve çocuklarım yıllarca bir gün eve döneceğini beklerken bütün aramalarımız sonuç vermediği gibi, bugüne değin teselli bulabileceğimiz bir mezar taşına dahi sahip olamadık."