Kentlerde Alevi katliamına karşı eylemler

İzmir, Ankara ve Antalya'da Alevi örgütlerinin çağrısıyla bir araya gelen çok sayıda kişi, cihatçı faşist HTŞ'nin gerçekleştirdiği Alevi katliamına ses çıkarmaya çağırdı. Golani ve yönetimini meşrulaştıran, siyasi alan açan herkesin katliamdan sorumlu olduğu kaydedilen eylemlerde, yandaş medyanın katliama meşrulaştırmasına tepki gösterildi.
Emperyalistlerin besleyip desteklediği cihatçı faşist HTŞ çetelerinin Suriye'nin kıyı kentlerinde Alevilere dönük gerçekleştirdiği katliam İzmir, Ankara ve Antalya'da düzenlenen eş zamanlı eylemlerde protesto edildi.
İZMİR
İzmir Alsancak'ta bulunan Kıbrıs Şehitleri Caddesindeki Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde yapılan açıklamada, "Suriye'de Alevi katliamı var" pankartı açıldı. Alevi örgütlerinin çağrısıyla düzenlenen eyleme çok sayıda kişi katılırken, sık sık "Susma haykır, savaşa hayır", "Katil HTŞ, işbirlikçi AKP" sloganları atıldı.
'TÜM DEVLETLER SORUMLUDUR'
Alevi Bektaşi Federasyonu, Türkiye Alevi Dernekleri Federasyonu, Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı, Alevi Kültür Dernekleri, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği, Çerağın Bileşenleri ve DEDEF adına ortak metni Gülbahar Kaplan okudu. Suriye'de Alevilere yönelik katliamın görmezden gelindiğini söyleyen Kaplan, "Geçici hükümet, onun lideri Colani ve Heyet Tahrir el-Şam (HTŞ) başta olmak üzere El Kaide bağlantılı cihatçı çeteler, yıllardır Alevilere, Hristiyanlara ve farklı inanç gruplarına yönelik katliamlar düzenlemektedir. Suriye'de kurulan geçici hükümet, onun sözde lideri colani ve bu çeteler, Batılı emperyalist güçlerin desteğiyle büyütülmüş, silahlandırılmış ve eğitilmiştir. Bugün Suriye'de, Alevi köylerinde, sadece bu çetelerin eli kanlı militanları değil, onları besleyen, onlara lojistik sağlayan, siyasi zemin açan tüm devletler de sorumludur" dedi.
'SURİYE'NİN PARÇALANMASINI DERİNLEŞTİRMEKTEDİR'
Türkiye'nin katliamın neresinde olduğunu soran Kaplan, "Başından beri Türkiye ve emperyalist güçlerin bölgedeki işbirlikçilerinin desteklediği HTŞ iktidarı, katil HTŞ ve işbirlikçi AKP desteğiyle, bu katliamların faillerine göz yummaktadır. HTŞ ve benzeri örgütler, yıllarca Türkiye sınırlarından serbestçe geçiş yapmıştır. Suriye'deki 'güvenli bölge' politikaları, 'Esad artıkları söylemleri' aslında Alevileri ve diğer azınlıkları hedef alan bir etnik temizlik planıdır. Bölgedeki askeri ve istihbari unsurlar, bu çetelerin hareketlerini desteklemekte, Suriye'nin parçalanmasını derinleştirmektedir" ifadelerini kulandı.
'KATLİAMI MEŞRULAŞTIRMAYIN'
Golani ve yönetiminin meşrulaştırılmasına tepki gösteren Kaplan, "Buradan herkese çağrımız. Yaşanan bu zulmü herhangi bir nedenle onaylamayın. Şiddeti ve masum insanların ölümlerini görmezden gelmeyin! Katledilen insanların sesi olun" dedi.
ANKARA
Alevi kurumları Ankara Sakarya Caddesinde açıklama yaptı. Basın metnini okuyan PSAKD Genel Başkanı Cuma Erçe okudu. Erçe, saldırıyı meşrulaştırmaya çalışan basın kurumlarına tepki gösterdi. Erçe, şunları söyledi: "Savaşın bütün yükünü halklar, kadınlar ve çocuklar çekiyor. Suriye'nin başına geçenler hemen Alevi soykırımına başladılar. Aynı zamanda kendinden olmayan herkesi katlediyorlar. Alevi yerleşkelerinde kameraların gözü önünde Alevi soykırımı yapıyorlar. Halk ölüm tehdidiyle yüz yüze. Camilerden yapılan anonslarla halk katledilmektedir. Bu bir soykırımdır. Bu zulmün failleri de bellidir. Geçici hükümet ve onun lideri, cihatçı çeteler farklı inanç ve halklara katliam yapıyorlar. Bu eğit-donatın sonucudur. Bugün Suriye'de Alevi köylerinde bu çetelerin değil, onlara lojistik sağlayan, destekleyen devletlerde sorumludur. Türkiye bu katlaimın neresindedir? Katliamı yapanlar kadar, katliamı destekleyen devletlerde bu katliamlardan sorumludur."
ANTALYA
Antalya Alevi Bileşenleri Emek ve Demokrasi Güçleri Attalos Meydanında açıklama yaptı. "Suriye'deki Alevi katliamına sessiz kalma" pankartının açıldığı eylemde, şu çağrı yapıldı: "Bu katliamın faillerini saklamayın, isimlerini açıkça dile getirin. Saldırıları gerçekleştiren çeteleri aklamayın, meşrulaştırmayın. Bu kanlı planları yürüten hükümetler, istihbarat servisleri ve medya organları hesap vermelidir. Uluslararası kamuoyunu, insan hakları örgütlerini, vicdan sahibi herkesi Suriye'deki Alevi soykırımına karşı harekete geçmeye çağırıyoruz. Susarsak, bu vahşetin suç ortağı oluruz."