7 Şubat 2025 Cuma

Kilerci ve Eroğlu ölümsüzlüğünün 27. yılında İzmir'de anıldı

İzmir'de işkencede katledilen Kaldıraç okurları Bekir Kilerci ve Ali Serkan Eroğlu için düzenlenen anmada, bu sistemde ancak mücadele edilerek insan kalınabileceği belirtildi. Anmada, "Şam düştü diye sevinecek bir akılla değil de dünyanın bütün halkları kardeştir diyerek yetişsin çocuklarımız, Bekir ve Ali Serkan'ın adı, yüzünü bile görmediklerimizin adları yaşamın tam içine gömülsün, değerleri kalsın bu dünyada. İçimizden var bir gelen bizi yarına götüren. Var gelen. Biz geliyoruz" denildi. 

İşkencede katledilen Kaldıraç okurları Bekir Kilerci ve Ali Serkan Eroğlu, ölümsüzlüğünün 27. yılında İzmir'de anıldı. Kilerci ve Eroğlu'nun fotoğraflarının yer aldığı "Zafere kadar daima" pankartı ve ölümsüzleşenlerin fotoğraflarıyla Kıbrıs Şehitleri Caddesinde yapılan yürüyüşün ardından Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde açıklama yapıldı. 

'BU SİSTEM İÇİNDE ANCAK MÜCADELE EDEREK İNSAN KALMAK MÜMKÜN'
Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP), Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu (SGDF), Partizan'ın da katıldığı anmada, "Gitmedi Bekir. Her gün dünyanın her yerinde yoldaşlarıyla var olmaya devam ediyor. İçimizden gelendir. Bekir Kilerci, 13 Aralık 97'de Ankara Terörle Mücadele Şubesi'nde işkencede katledildi. Biz bugün aynı yolda, mücadelesinden, şiirlerinden, öykülerinden öğrendiklerimizle onunla birlikte diyoruz ki; 'insan/ yarınları kazanmak için/ dün ile hesaplaşır/ bugün ile boğazlaşır.' Ali Serkan gitmedi. Her gün dünyanın her yerinde yoldaşlarıyla var olmaya devam ediyor. Ali Serkan Eroğlu, 24 Aralık 97'de, okuduğu Ege Üniversitesi'nin tuvaletinde asılarak katledildi. Biz bugün aynı yolda, mücadelesinden, şiirlerinden, öykülerinden öğrendiklerimizle onunla birlikte diyoruz ki bu sistem içinde ancak mücadele ederek insan olmak, insan kalmak mümkün" denildi.

'TARİHİN AKIŞINDA GELENLERLE BURADAYIZ'
Anmada, şu ifadeler yer aldı: "Buradayız. Bekir'le, Serkan'la, hiç yüzlerini görmediklerimizle, bizimle tarihin akışında gelenlerle buradayız. Seninle? Bugün buradayız, yarına yürürken. Gelenlerle ve yolda eşlik edeceklerle yürüdüğümüz yarında yalan yok. Ama gerçek de acı değil. Pembe hayallerimiz yok. Nasıl kurarsın yarının hayalini çok para mı çok saygınlık mı? Bizim yarın hayalimizde çok değil hiçbir şey. Sadece sömürülmeden, aşağılanmadan yaşamak var, yok öyle bir eve 20 bin lira vermeler, kredi çekip kumar oynamalar. Yok yarın çocuk ne yer diye düşünmeler, hasta olsam kim bakar diye dertlenmeler. Basit ve sade insanın insan olarak yaşayabilmesinin asgarî koşulları aslında bizim yarın hayallerimiz. Basit ve sade bir hayal bizim için, ufkumuz geniş olunca ölü yıldızlara hayatı götürmek. Karnı doysun insanın, tek mevsimlik tohumlarla da değil, sıcak ve rutubetsiz yerlerde yaşasın insan, hasta olduğunda tedavi edilebilsin ya da hasta olmasın diye geliştirilsin bilim, basit ve sade hayaller… Şam düştü diye sevinecek bir akılla değil de dünyanın bütün halkları kardeştir diyerek yetişsin çocuklarımız, Bekir ve Ali Serkan'ın adı, yüzünü bile görmediklerimizin adları yaşamın tam içine gömülsün, değerleri kalsın bu dünyada. İçimizden var bir gelen bizi yarına götüren. Var gelen. Biz geliyoruz."