Kobanê halkı: Zafere kadar direneceğiz
Sömürgeci Türk devletinin işgal saldırılarına karşı Tişrîn Barajı ve Qereqozak Köprüsünde QSD ve YPJ'nin tarihi direnişi sürüyor. ETHA'ya konuşan Kobanê halkı, tüm saldırılara rağmen çocuklarının, savaşçılarının yanında olacaklarını vurguladı, "Zafer, barış ve huzurun, halkların kardeşliğinin yaratılması amacı için kan döken binlerce kız ve erkeğindir. Bizlerde onların hayallerini yerine getireceğiz" dedi.
Sömürgeci Türk devletinin Tişrîn Barajı ve Qereqozak Köprüsüne yönelik işgal saldırı ve Kobanê kentine yönelik tehditleri sürüyor. Suriye Demokratik Güçleri (QSD) ve Kadın Savunma Birlikleri (YPJ) ise işgal saldırılarına karşı tarihi bir direniş yürütüyor.
Kobanê halkı ise tüm saldırılara, savaşın yarattığı tüm yokluğa rağmen QSD ve YPJ'nin yanında olmaya devam ediyor.
Kobanê'ye su ve elektrik sağlayan önemli barajlardan biri olan Tişrîn Barajına yönelik işgal saldırılarının başladığı ilk andan itibaren kentte elektrik ve su kesintisi yaşandı. 10 günden fazladır Kobanê kenti elektrik ihtiyacını gün içinde açtıkları halka ait jeneratörler ile birkaç saat gidermeye çalışıyor. Halk kendi arasında dayanışmasını büyüterek jeneratörü olanlar olmayanların akülerini şarj ediyor. Su ihtiyacı kuyulardan karşılanmaya çalışılıyor. Kova ve bidonlarla evlere sular taşınıyor.
Türk devleti ve bağlı ÖSO çetesinin işgal saldırısına karşı Rojava Devrim topraklarını savunurken ölümsüzleşenlerin uğurlandığı, Dîcle Şehitliği ise hiç boş kalmıyor. Halk yağmur, soğuk demeden Dîcle Şehitliğinin yollarını adımlıyor. Kurulan taziyelerde ise direniş mesajı veriliyor. Halkın birbiriyle dayanışması da QSD ve YPJ'ye olan desteği de güçlenerek büyüyor.
'KİMSEYE BAŞ EĞMEYİZ'
ETHA'ya konuşan Emîne Mihemed, günlerdir mevzilerde direnen savaşçıların kendi evlatları olduğunu vurguladı. Türk devleti ve çetelerinin her gün çocuklarını katlettiğini hatırlatan Emîne Mihemed, "Erdoğan çetelerini eğitti, üzerimize saldı. Bizi evsiz bıraktı, çocuklarımızı katletti. Çocuklardan ne istiyor. Topların ve uçakların altında çocuklarımızın ağlama sesleri geliyor" dedi.
Bütün annelerin QSD'nin arkasında olduğunu vurgulayan Emîne Mihemed, "Kimseye baş eğmeyiz. Haklarımıza, dilimize, kimliğimize ve çocuklarımıza sahip çıkıyoruz" şeklinde konuştu.
"Biz QSD'yiz" diyen Emîne Mihemed, konuşmasının sonunda şunları ifade etti: "Nasıl ki doğurduğumuz çocukların katılımıyla QSD'yi yarattıysak, biz de QSD'yiz. Ne gerekiyorsa onu yapacağız. Alanlarda olacağız. Çocuklarımızın arkasında duracağız. Erdoğan'ın topraklarımıza girmesine izin vermeyeceğiz. Bijî QSD, bijî YPG, bijî YPJ."
'TOPRAKLARIMIZI VE ÜLKEMİZİ ASLA BIRAKMAYACAĞIZ'
Behîye Ehmed, Rojavalı gençlerden biri. Gençler olarak topraklarına sahip çıkacaklarını vurgulayan Behîye Ehmed, Türk devletinin her zaman Kobanê'ye saldırmak istediğini, tehditler savurduğunu hatırlattı. Bu saldırıların amacının Kobanê ve Kuzey ve Doğu Suriye halklarının iradesini kırmak olduğuna dikkat çeken Behîye Ehmed, "Ne kadar saldırırsa saldırsın, irademiz güçlüdür. Topraklarımızı ve ülkemizi asla bırakmayacağız. Bu toprak bizim. Kürtlerin toprağı. Düşman bizi asla topraklarımızdan ayıramaz" diye ekledi.
'QSD DÜNYAYA TEHDİT OLUŞTURAN ÇETELERE KARŞI KALKAN OLUYOR'
Türk devletinin Kürt halkına karşı saldırılarını hatırlatan Firat Munip ise, "Türk devleti bize ve QSD'ye saldırılarını sürdürüyor. QSD'nin PKK'ye bağlı olduğunu, terörist olduğunu bahane yapıyor. Fakat böyle değil, nerede bir Kürt varsa onu yok etmek istiyorlar. Türk devleti geçmişten beri düşmanımızdır" dedi.
QSD'nin demokratik bir Suriye yaratmak için direnen bir güç olduğunu belirten Munip, konuşmasının devamında şunları belirtti: "QSD halkın içinde demokrasinin, eşitliğin, barışın ve huzurun yaratılmasını istiyor. QSD dünyaya karşı büyük bir tehdit oluşturan çetelere karşı kadın ve erkekleriyle kalkan olan ilk güç. Terör rejimi olan, İslami devlet olduğunu söyleyen DAİŞ'in tanklarına, toplarına, tüfeklerine karşı tüm dünyada barışın ve huzurun oluşması için binlerce şehit kanını döktü. Sadece Kürt halkı için değil. Bu güç sadece Kürt halkının savunucusu değil, tüm bölge halklarının, barış, huzur isteyen, kardeşliği, eşitliği kabul eden herkesin savunucusudur."
'HALKIMIZ VE KENTİMİZ İÇİN KANIMIZI SON DAMLASINA KADAR FEDA EDECEĞİZ'
Devam eden saldırılara karşı direneceklerini vurgulayan Munip, "Direnişten başka seçeneğimiz kalmamıştır. Zafere kadar direneceğiz. Zafer doğrunun, dürüstlüğün, huzurun, barışın olacaktır. Zafer barış ve huzurun yaratılması, halkların kardeşliğinin yaratılması amacı için kan döken binlerce kadın ve erkeğindir. Bizler de onların hayallerini yerine getireceğiz. Barış ve huzur için, halkımız ve kentimiz için kanımızı son damlasına kadar feda edeceğiz."