Koçyiğit: Tarihi çağrı kısa bir süre içerisinde gelecek
Meclis'te gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan DEM Parti Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, PKK lideri Öcalan'la 3. görüşmenin birkaç gün içinde yapılacağını aktararak, bütün kamuoyunun Öcalan'dan gelecek çağrıya odaklandığı bu dönemde bu zemini baltalayan pratiklerin siyaset ve toplum tarafından mahkum edilmesi gerektiğini vurguladı.
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında gündemdeki gelişmeleri değerlendirdi.
Kağızman Belediyesine kayyum atanmasına tepki gösteren Koçyiğit, "Kayyum atamaları, iktidarın kendisinden olmayan yerel yönetimlere yaptığı sivil darbedir" dedi. Kayyumlarla ve kumpas davalarıyla hukukun ve halk iradesinin yok sayıldığını vurgulayan Koçyiğit, "AKP sandıktan çıkamadığı, halkın rızasını alamadığı her yerde zorla belediyelere çökmeye çalışıyor. Bunun adı çökme operasyonudur; halkın iradesine el koymadır, zorbalıktır. Başka bir adı yok. Bütün bu zorbalık aynı zamanda beraberinde talanı ve yağmayı getirmektedir" dedi.
'AKP KAYYUM SİYASETİYLE AYAKTA KALMAK İSTİYOR'
20 Şubat'ta Kağızman Belediye Eşbaşkanı Mehmet Alkan'a hapis cezası verildiğini hatırlatan Koçyiğit, dava sürecini anlatarak, alelacele kayyum atamak için verilmiş bir ceza sisteminin işletildiğini söyledi. Koçyiğit, şöyle devam etti: "Arkadaşlarımız ceza aldıkları için kayyum atanmıyor, kayyum atanması için arkadaşlarımıza ceza veriliyor. Hızlandırılmış yargısal süreçler, raflardan indirilen dosyalar, uydurma suçlar ve uydurma gizli tanıklar eliyle arkadaşlarımıza henüz birinci derece mahkemelerde talimatlı bir şekilde ceza veriliyor ve ardından hemen bu cezalar gerekçe gösterilerek de kayyum atanıyor. Neden bu kadar acele ediyorlar? Çünkü AKP'nin acelesi var. AKP'nin, kaynakların halka daha fazla gitmesine tahammülü yok. AKP'nin, bizim belediye eşbaşkanlarımızın ve meclis üyelerimizin halka hizmet etmesine tahammülü yok. AKP, yağmalamak ve yandaşlarına kaynak aktarmak istiyor. AKP, oradaki belediyenin içini boşaltmak istiyor. AKP, kayyum siyasetiyle ayakta kalmak istiyor."
'GİZLİ TANIK MESELESİ YARGIYI ESİR ALDI'
Bütün bu kumpas davalarında "gizli tanık"ların kullanıldığına işaret eden Koçyiğit, "Gizli tanık meselesi yargıyı esir almış durumda. Bütün mahkemelere gidin, özellikle de muhaliflerin, Kürtlerin, bizlerin mahkemelerine gidin; hepsinde bir gizli tanık vardır. Kimdir, nedir, nerededir bilinmez. Var mıdır, yok mudur bilinmez. Polis mi yazıyor, gerçek kişi mi bilinmez. Ama bugün gizli tanık beyanları hükme esas alınıyor. Gizli tanık beyanları üzerinden hüküm kuruluyor. Oysa çok açık hukuksal bir norm vardır. Gizli tanık beyanları hükümleri esas alınamaz" dedi.
'KENTİ ZAPTURAPT ALTINA ALMIŞLAR'
Kağızman'a kayyum atanmasının, orada yaşayan halkların iradesine bir darbe olduğunu söyleyen Koçyiğit, "Bu, Kars'a da Kars halkına da Kars'ta yaşayan bütün inançlara da yapılmış bir darbedir. Ceza verildikten hemen sonra kentte 2 Mart'a kadar eylem ve etkinlik yasağı konuldu. Bununla da yetinmediler. Köylerden ilçe merkezine gelen yollara toprak döşemişler, tümsekler koymuşlar. Halk gelip ilçeye ulaşmasın diye bunu yapmışlar. Kars İl Eşbaşkanlarımız ilçeye ulaşamadı. Kenti zapturapt altına almışlar" ifadelerini kullandı.
'KENDİLERİ BİLE BU KUMPASI KAPATAMIYORLAR'
Halfeti Belediyesi'nin kayyum Şeref Albayrak hakkında suç duyurusunda bulunduğunu ve iki buçuk aylık inceleme sonucu İçişleri Bakanlığı'nın soruşturma izni verdiğini ifade eden Koçyiğit, "Artık kendileri bile bu çürümüşlüğü, kumpası kapatamıyor. Ona rağmen de soruşturma yürütmüyorlar. Bir tek Şeref Albayrak için izin verilmiş ama biliyoruz ki bütün kayyumlar açısından aynıdır" dedi.
'HDK EZİLENLER LEHİNE TARİHİN AKIŞINA MÜDAHALENİN ADIDIR'
Halkların Demokratik Kongresi'ne (HDK) dönük tutuklama saldırısına tepki gösteren Koçyiğit, "HDK'yi niye hedef yaptılar? Çünkü HDK, Kürt siyasi hareketinin Türkiye devrimcileriyle, sosyalistleriyle ve demokratlarıyla yaptığı stratejik ortaklığın adıdır. Ezilenler lehine tarihin akışına müdahalenin adıdır. Yeni bir yaşamın mümkün olduğunu göstermek için kurulmuştur. Sözünü toplum için, halklar için, kadınlar için, inançlar için kuran fikriyatın bizzat kendisidir" ifadelerini kullandı.
'SİBER GÜVENLİK YASASI KARANLIK BİR ADIM'
Siber Güvenlik Kanunu'nun bu hafta Meclis'e geleceğine işaret eden Koçyiğit, "Bu, etki ajanlığını geçiremeyen AKP'nin Meclis'e yine güvenlik kaygısı önceleyerek getirdiği bir yasa taslağıdır. Etki ajanlığının etkilerine sahiptir, içerik olarak aynı mantığa sahiptir" dedi. Koçyiğit, şöyle devam etti: "Tam bir zapturapt politikasıyla topluma gözdağı verilmeye çalışılıyor. Dijital aktivasyon içerisinde olan basın meslek örgütlerine yeni bir gözdağı verilmek isteniyor. Etki ajanlığına benzer bir düzenlemeyle karşı karşıyayız. Kanuni sınırlılığı belli değil. Şeffaf değil, yetkileri çok geniş. Bu geniş yetkilerle aslında dezenformasyon gibi bir yasayla karşı karşıyayız. Bu dezenformasyon yasasının yarattığı tahribatı, toplumun haber alma hakkını nasıl gasp ettiğini, basın çalışanlarını nasıl sınırlandırdığını görüyoruz. Siber Güvenlik Yasası da aynı mantıkla kurulmuştur."
Bu yasayla AKP'nin lehine, basın ve ifade özgürlüğünün aleyhine yeni bir karanlık adım atıldığını belirten Koçyiğit, "Bu yasa teklifine muhalefet edeceğiz, ret oyu vereceğiz ve geçmemesi için elimizden gelen bütün haklarımızı kullanacağız" dedi.
'BİRKAÇ GÜN İÇİNDE İMRALI'YA 3. ZİYARET GERÇEKLEŞECEK'
DEM Parti İmralı heyetinin birkaç gün içinde İmralı Hapishanesi'nde tutulan PKK lideri Abdullah Öcalan'la tekrar görüşeceğini aktaran Koçyiğit, "Bu ziyarette özellikle Güney Kürdistan'da yapılan ziyaretlerin bilgileri ve yapılan tartışmalar sayın Öcalan'a aktarılacak. Bu görüşmeden sonra da sayın Öcalan ile beraber yapılacak tarihi çağrının takvimi de netleşmiş olacak. 100 yıldır devam eden ve 40 yılı çatışmalı geçen Kürt sorununun çözümünde yeni bir dönemin başlangıcı olacak tarihi çağrının kısa bir süre içerisinde geleceğini de biliyoruz. O anlamıyla da bütün kamuoyunun bu tarihi çağrıya kilitlendiği bir dönemde, Kürt-Türk ittifakının kurulacağı bu zemini baltalayan, zehirleyen ve bunu geriye çeken bütün pratiklerin en başta siyaset ve toplum tarafından da mahkum edilmesi gerektiğinin altını çiziyoruz."
'MECLİS BAŞKANI GEREĞİNİ YAPMALI'
Koçyiğit, şu ifadeleri kullandı: "Meclis'e, bu tarihi çağrı yapıldıktan sonra sorumluluk alma ve bu çağrının gereklerini yerine getirecek yasal düzenlemeler için bir an önce işe koyulma çağrısını da bir kez daha yapmak istiyorum. Sayın Numan Kurtulmuş'un da yaptığı bir açıklama vardı; sayın Öcalan'ın yapacağı açıklama için 'tarihi değerde olacak' demişti. Evet, tarihi değerdedir. Ama bu sadece söz kurup hiçbir şey yapmayacağımız bir mesele değildir. Sayın Numan Kurtulmuş'a da Meclis Başkanı olarak tarihi bir sorumluluk düşüyor. Kürt sorununun demokratik çözümü için Meclis Başkanı olarak bütün siyasi partilerle ne yapılması gerektiğini konuşmaya, bunun müzakeresini yürütmeye ve Meclis'te Kürt sorununun çözümünün konuşulduğu ve bunun gereklerinin yapıldığı bir zemini açığa çıkarmaya davet ediyoruz."