4 Eylül 2025 Perşembe

'Kürdistan'dan Filistin'e dayanışma köprüsünü kurmak için yola çıkacağız'

Siyonist ablukayı kırmak ve Gazze'ye insani yardım ulaştırmak için oluşturulan Küresel Sumud Filosuna katılacak isimlerden Halklar Köprüsü Sözcüsü Okundu, devletler harekete geçmediği için halkların harekete geçmek zorunda kaldığını söyledi. Filoyla birlikte eş zamanlı eylemlerin sürmesi, filonun çalışmaları konusunda kamuoyunda gündem yaratmak gerektiğini söyleyen Okundu, "Diğer hareketlerin katılımını izleyici olamayız. Biz de yerimizi alacağız. Kürdistan'dan Filistin'e dayanışma köprüsünü kurmak için yola çıkacağız" dedi.  

İsrail'in Filistin halkına yönelik soykırım saldırıları sürüyor. İşgal ordusu Gazze'yi tamamen işgal edilmesine yönelik planı kapsamında, 1 milyona yakın Filistinlinin sığındığı Gazze kentini savaş bölgesi ilan etti. 

İsrail'in Ekim 2023'ten bu yana süren soykırım saldırılarında Gazze'de en az 62 bin 622 Filistinli katledildi, 157 bin 673 Filistinli ise yaralandı. Katil İsrail'in yardım girişlerini engellemesi nedeniyle kıtlık yaşanan Gazze'de çocuklar açlık nedeniyle yaşamını yitiriyor. Siyonist ablukayı kırmak ve Gazze'ye insani yardım ulaştırmak için 44'ten fazla ülkenin katılımıyla oluşturulan Küresel Sumud Filosuna bağlı tekneler İspanya Barcelona'dan yola çıktı. Filoya İtalya, Yunanistan ve Tunus'tan Akdeniz'e katılımlar olacak. 

HALKLARIN KÖPRÜSÜ TUNUS'TAN KATILACAK
Halkların Köprüsü de tarihi bir sorumlulukla bu enternasyonal dayanışmanın içinde yer alacak. Küresel Sumud Filosu Gazze'ye doğru ilerlerken, filoya katılmak üzere Tunus'ta bulunan Halkların Köprüsü Sözcüsü Murat Okundu; filonun misyonunu, neden yer aldıklarını, hazırlık çalışmalarını ve halklara düşen göreve ilişkin Özgür Tv'den Arzu Demir'e konuştu. 

'DEVLETLER HALKLARIN ÇAĞRISINI DİNLEMEDİ'
Katil İsrail'in herkesin gözü önünde Gazze'de gerçekleştirdiği katliama dikkat çeken Okundu, "Çocuk, kadın, genç yaşlı demeden herkesi öldürüyor, bombalar yağdırıyor, yapay bir kıtlık oluştu. Saniye başı çocuklar ölmekte. Durum böyleyken Avrupa ve bütün kıtalarda, devletlerde insanlar sokaklara döküldü, dayanışmayı, devlete karşı baskıyı büyütmeye çalıştı; devletler harekete geçsin, bu soykırım sonlansın diye. Şaşırtıcı değildir kapitalist, emperyalist devletler, halklarımızın çağrısını dinlemezken, gün geçtikçe yatırımlar yapmaya çalıştı, silahlar gönderdi. Katliamda direkt destek sundular İsrail'e. Direkt destek sunmayanlar da duruma sessiz kalarak elini kana buladı, katliamın bir yerinde durdu" hatırlatması yaptı. 

'KAZANIMLARIMIZ OLDU AMA SOYKIRIMI DURDURAMADIK'
Bu durum göz önündeyken sokaklara çıkan halkların; taleplerini duymayan devletlerin ümit olmayacağını, bu nedenle de Gazze'ye yola çıkıp oradaki kıtlığa ekmek, su olacaklarını; ezilenler birleştiği takdirde durumu değiştireceğini inançla hareket ettiklerini söyleyen Okundu, "Çünkü devletlerden herhangi bir hareket beklemek zaman kaybıdır. Son iki yılda da gördük. Tanıklık ettik. Aslında bu gemilerin amacı, misyonu da budur. Dayanışmayı pratik hale getirmek, yeni bir nitelik kazandırmak. Gazze'ye gidip Gazze halkına yardımda bulunmaktır. Avrupa veya çeşitli ülkelerde hayata geçiremediğimiz büyük yardımı, ki kazanımız olmadı demiyorum ama genel anlamda soykırımı durduramadık. Bu sefer kendimiz gideceğiz Gazze'ye bir nitelik kazandırmaya çalışacağız" ifadelerini kullandı.  

'ATÖLYELER DÜZENLEYEREK HAZIRLANIYORUZ'
Tunus'ta yürüttükleri çalışmalar ilişkin bilgi veren Okundu, "31 Ağustos'ta İspanya Barcelona'dan ilk gemiler yola çıkarken, dünyanın her yerinde olduğu gibi Tunus'ta da çeşitli eylemler örgütlendi. 30'unda buraya vardık, 31'inde sokaklarda kendimizi bulduk, eylemlere katıldık. Çok katılımlı, enternasyonalist, Tunus'un limanlarından yola çıkacak olan insanlarla tanıştık. Enternasyonalizmin pratikte nasıl yaşanabileceğini, nasıl hayata dökülebileceğini gördük, bu bizi epey motive etti. İlerici, devrimci bir duygu kattı. Son günlerde gemiler örgütlenmeye çalışılıyor, gemi sayısında eksik var katılım çok olduğu için. Antrenman oluyor. Bir atölye vardı, sabah 08.00'den 18.00'e kadar. Orada her şey konuşuldu. İsrail'in işgalci askerlerinin gemilere geldiğinde ne gibi tepki verebiliriz, tüm olacak varsayımlar üzerine tartıştık. Bu da bize epey nitelik kazandırdı ki soru işaretleri olan kişilere epey cevap verdi. Aynı kapsamda yarın (4 Eylül) atölye olacak, katılım sağlayacağız ekip olarak. 150-200 kişi arasında katılım vardı. Şu an günler böyle örgütleniyor. Mental ve daha çok kolektif açıdan yolculuğa hazırlanıyoruz. Cuma günü yola çıkmayı planlıyoruz ama bir iki gün ertelenme olasılığı da var" dedi. 

'HANDALA'DA AÇLIK GREVİNE GİREN YOLDAŞLAR OLDU, BİZ AÇLIK GREVİNE GİRERSEK ÇEŞİTLİ ÜLKELER YANSIMASI İYİ OLUR'
Filoda yer almayanların neler yapması gerektiğine ilişkin de konuşan Okundu, "Bütün eylemleri diyalektik görmemiz lazım. Bizler yola çıkanlar olduğumuz gibi, ülkelerden de baskıyı, dayanışmayı büyütecek olanlar mutlaka olmalı. Ki yaptığımız eylem sonuca varsın, istediğimiz kazancı elde edelim. Biz gemiyle gitsek, kimse bizi takip etmezse, yolculuğumuzu yaymazsa, kamuoyu oluşturmazsa herhangi bir gemiye binmiş olurduk. Hedefine ulaşamazdı. Gemiye bindiğimiz andan itibaren ülkelerimiz, ailelerimiz, arkadaşlarımız, dostlarımız bizi takip etmelidir. Herhangi bir gelişmeye yanıt bulmaya çalışmalıdır. Olası bir saldırı esnasında sokaklara dökülmek olabilir. Çeşitli kamuoyu oluşturmak etkinlikleri olabilir. İşgal eylemleri olabilir bu biraz halklarımıza kalmış bir şey. Biz de eş zamanlı yolculuğumuza tüm inancımızla devam edeceğiz. Herhangi bir aksiliğe eğilmeyeceğiz. Gazze'ye ulaşmak için elimizden geleni yapacağız. Handala'da da açlık grevine giren yoldaşlar oldu. İşgal devleti el koydu gemide tutukladı insanların çoğunu. Böyle bir varsayım tartışıyorsak bizler veya diğer arkadaşlar gemilere el konulduğu andan itibaren açlık grevine geçerse, bunun yansıması  Avrupa veya dünyanın çeşitli ülkelerinde iyi olur. Yankı oluşturur, bu da sentez halinde eşit halde hareket etmiş oluruz" ifadelerini kullandı.

'DEVLETLER HAREKETE GEÇMEDİĞİ İÇİN BİZ GEÇMEK ZORUNDA KALDIK'
DAİŞ'e karşı 2014-2015 yıllarında Kobanê sergilenen direnişi ve enternasyonal dayanışmayı hatırlatan Okundu, son olarak şunları söyledi: "YPJ-YPG, devrimciler, komünistler Kobanê şehrinde direniş örgütledi. Dünyanın çeşitli ülkelerinden milyonlarca kişi dayanışma içinde oldu, kaldıkları ülkeden desteklemeye, direnişi büyütmeye çalıştı. Bir noktadan sonra nitelik arttı, halklarımızın çeşitli kesimleri sırf devletlerimizden destek sunmak istemiyoruz diyerek yola çıkıp Kobanê'de direnişe katıldı. Tabii o silahlı cephe, şimdi örgütlenen gemiler öyle değil. Lakin orada da enternasyonalizmin nasıl bir devasa nitelik artışını izlediysek, şimdi de bu gemilerin Gazze'ye gidişini bu yolculuğun hemen hemen aynı büyüklüğünde -21. yüzyıl için diyorum- bir sembol haline gelmesi büyük ihtimal. Çünkü Kobanêye giren binlerce enternasyonalist oldu, Kobanê halkıyla dayanışma içinde oldu. Bu kez de dünyanın birçok yerinden binlerce başvuru oldu. Anladılar ki devletler harekete geçmiyor, soykırıma engel olmuyor, biz o zaman yollara düşüp Gazze'ye gidip, kendimiz özellikle Gazze'de soykırıma dur diyeceğiz. Devletler harekete geçmediği için biz harekete geçmek zorunda kaldık.

'İZLEYİCİ OLAMAYIZ'
"Ağır hava koşulları nedeniyle bazı gemiler Barcelona'ya geri dönmek zorunda kaldı. Çünkü devletler destek sunmuyor. Gemilerin örgütlenmesi, finanse edilmesi halklar tarafından organize edildi. Bu küçük gemiler böyle uzun yolculuğa öngörülen gemiler değil. Ama tüm yüreğiyle yola çıkanlar bunu dert etmedi, geri döndüler. Yine yola çıkması bekleniyor. Durum böyleyken, enternasyonalizmin simgesi haline geleceğine inandığım hareketin parçası olmak gurur duyduğum bir şey. Bu aynı zamanda görevdir. Dünyada bir şey değişecekse bu opsiyonları değerlendirmek gerek. Diğer hareketlerin katılımını izleyici olamayız. Biz de yerimizi alacağız. Kürdistan'dan Filistin'e dayanışma köprüsünü kurmak için yola çıkacağız."