Kurtulmuş'a çağrı: Kayyumlara karşı inisiyatif alın
DEM Parti, Meclis'te düzenlediği basın açıklamasıyla Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş'a seslenerek, kayyumlara ilişkin 10 partinin hazırladığı ortak kanun teklifinin yasalaşması için inisiyatif almasını talep etti.
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Grup Başkanvekilleri Gülistan Kılıç Koçyiğit ve Sezai Temelli ile milletvekilleri, kayyum darbesi ve milletvekillerine dönük saldırılarla ilgili Meclis'te basın toplantısı düzenledi.
Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş'a seslenen Sezai Temelli, "Van kayyumu, 11'inci kayyumdur. Bugüne kadar, Türkiye'de seçilmişlere yönelik bu darbeci zihniyetle, 11 kayyum atanmıştır. Halkın iradesi yok sayılmıştır. Neredeyse 1 milyonu aşkın insanın iradesi gasp edilmiş durumdadır. Bu 11 kayyum aslında Türkiye demokrasisinin fotoğrafını da bize göstermektedir. Yerel meclislere ve yerel seçilmişlere yönelik bu saldırıya karşı kuşkusuz TBMM'nin yapması gerekenler vardır. Yapılması gerekenler konusunda da en önemli sorumluluk Meclis Başkanına düşmektedir" dedi.
Kayyumun OHAL döneminin bir uygulaması olduğunu hatırlatan Temelli, iktidarın OHAL düzenini sürdürmek istediğini belirtti. "OHAL uygulamaları sonuçta bir darbe uygulamasıdır. Darbe aklıyla var olan bir yasada ısrar etmek de seçilmişlerin tümünün, ister vekil olsun ister yerel yönetici olsun, içine sindireceği bir durum değildir" diyen Temelli, bu nedenle Meclis çatısı altında 10 parti bir araya gelerek bir kanun teklifi hazırladıklarına dikkat çekti.
'KAYYUMLARA İLİŞKİN KANUN TEKLİFİ YASALAŞMALIDIR'
Bu kanun teklifinin bir an önce genel kurula gelerek yasalaşmasını talep eden Temelli, bu konuda Kurtulmuş'a çok önemli bir rol düştüğünü söyledi. Kurtulmuş'un sürekli "darbe anayasasından kurtulmaktan" söz ettiğini hatırlatan Temelli, şöyle devam etti: "Bu konuda kendisiyle mutabıkız. Bizi ziyaret ettiğinde de bunu çok açık şekilde ifade ettik. Ama sadece anayasayı sivilleştirmek yetmez, Türkiye'deki birçok yasayı da sivilleştirmek gerekiyor. İşte onların başında da bu kayyum uygulaması gelmektedir, bu yasa gelmektedir. Bugünkü darbe anayasasına bile aykırılık taşıyan bu uygulamaya karşı, nasıl ki muhalefet partileri kendiliğinden bir araya gelmişse, Meclis Başkanımız da şimdi inisiyatif alıp iktidar ve muhalefeti bu konuda ortaklaşmaya davet etmeli ve bu kanun teklifinin yasalaşması konusunda inisiyatif almalıdır."
'ŞİDDET UYGULAYAN KOLLUK HALK İRADESİNİ YOK SAYDIĞINI BEYAN ETTİ'
Kayyum uygulamalarından kurtulunmadığı sürece Türkiye'nin demokratikleşmesinin mümkün olmayacağını vurgulayan Temelli, Van'da kayyum darbesine karşı süren protestolarda halkın ve seçilmişlerin büyük bir polis şiddetiyle karşı karşıya kaldığına işaret etti. İşkence ve gözaltı uygulamalarının bütün görüntüleriyle ortada olduğunu ifade eden Temelli, "Bu şiddeti sergileyen kolluk, orada aslında halkın iradesini ve temsilcilerini yok saydığını açık bir şekilde beyan etti. 'Ben devletim' dedi. Bu faşizan uygulamaları da devlet ve toplum karşı karşıya geldiğinde nerede duracağını göstermiş, teşhir etmiş oldu. Ciddi bir saldırı söz konusu oldu. Bu saldırılarla maalesef seçilmiş arkadaşlarımız da karşı karşıya kaldı. Grup Başkanvekilimiz Sayın Gülistan Kılıç Koçyiğit'e yönelik tehditler -ki görüntüleri var-, Newroz vekilimize yönelik saldırılar -ki görüntüleri var- ve diğer seçilmiş arkadaşlarımıza, belediye eş başkanlarımıza yönelik saldırılar var" dedi.
'MECLİS BAŞKANI HALKIN İRADESİNİ KORUMALIDIR'
Gözaltı ve işkence görüntülerini İçişleri Bakanlığı'yla paylaştıklarını aktaran Temelli, bakanlığın herhangi bir yaptırımda bulunmadığını belirtti. Temelli, şöyle devam etti: "Meclis Başkanımız, her şeyden önce Meclis'in ve gerçekten bütün milletvekillerinin ortak iradesini temsil ediyorsa, bu konuda mutlaka inisiyatif almalı ve söz kurmalıdır. Taraflı cumhurbaşkanı bu ülkede bugün yaşadığımız birçok demokrasi ve hukuk sorununun kaynağıdır. O nedenle biz burada taraflı bir meclis başkanı istemiyoruz. DEM Parti vekillerine ve seçilmişlerine yapılan bu saldırıya sessiz kalıp AKP'li vekillerin yaptığı hukuksuzlukları bile savunacak halde olan bir meclis başkanı görüntüsü istemiyoruz. Dolayısıyla eğer hukuka sahip çıkmak söz konusuysa, bunu o eşitlikçi ve tarafsız anlayışıyla ortaya koymasını bekliyoruz. Kendisine çağrımız bu yöndedir. Eğer Meclis'i temsil ediyorsa, burada halkın iradesini hep birlikte temsil ediyorsak, o zaman sayın Meclis Başkanı bu konuda mutlaka inisiyatif almalıdır. Bu şiddete, bu saldırganlığa karşı Meclis'in iradesini, seçilmişlerin iradesini korumalıdır."