Marmara Bölgesi hapishanelerinde yaşanan hak ihlalleri raporlaştırıldı
Marmara Bölgesi hapishanelerinde 2024 yılında yaşanan hak ihlallerine ilişkin raporu yayımlayan İHD İstanbul Şubesi, tutsaklarla dayanışma çağrısını yineledi.
İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi, 2024 yılına ait Marmara Bölgesi Hapishaneleri Hak İhlalleri Raporunu paylaştı. Dernek binasında düzenlenen basın toplantısında İHD İstanbul Şube Başkanı Gülseren Yoleri, 2 Ocak 2025 tarihi itibarıyle 16 bin 770'i kadın, 3 bin 738'i çocuk ve 5 bin 864'ü 65 yaş üstü olmak üzere toplam 384 bin 216 kişinin tutulduğun uaktardı.
Tutsak sayısındaki düzenli artışa dikkat çeken Yoleri, bu durumun aynı zamanda hukuki gerekçeden yoksun tutuklama kararlarındaki artışla ilişkisine de işaret etti.
Adalet Bakanlığı'nın var olan hapishanelere 2025 yılında 11 tane daha ekleneceği ve bunun için de merkezi bütçeden 1,2 milyar, 2027 yılı sonuna kadar ise 23,5 milyar lira ayrılacağı açıklamasını hatırlatan Yoleri, "5 Aralık 2024 günü, 2024 yılında 11 aylık sürede 709 mahpusun hastalık nedeniyle yaşamını yitirdiğini açıklayan Adalet Bakanlığı ve yetkililerin, bu can yakıcı soruna yeni hapishaneler yaparak cevap vermeleri, birer cinayete dönüşen mahpus ölümlerinin devam edeceğini göstermektedir" dedi.
Rapordaki veriler hakkında kısaca bilgi veren Yoleri, "Hapishaneler 2024 yılında da yaşam hakkı, işkence, onur kırıcı davranış, tecrit, sağlık hakkı ihlalleri, adalete erişim ve ayrımcılık yanında ağır emek sömürüsü gibi çok sayıda başlıkta ağır ve yaygın hak ihlallerinin yaşandığı yerler olmaya devam etti. Belirlenen günlük iaşe bedelinin temel ihtiyaçları karşılamadığı günümüz koşullarında ekonomik kriz mahpus yoksulluğunu derinleştirdi. 1 Ocak 2021'de yürürlüğe giren Gözlem ve Sınıflandırma Merkezleri ile Hükümlülerin Değerlendirilmesine Dair Yönetmelik gereğince her hapishanede oluşturulan İdare ve Gözlem Kurulu'nun çalışmaları ile hak ihlallerinin artışı doğrudan bağlantılı. Bu süreçte mahpusların hapiste geçirdikleri infaz süreleri hukuki dayanaktan yoksun kararlarla uzatıldı, ifade özgürlükleri daha fazla baskılandı ve yargı baskısı arttı. Ayrıca 6415 Sayılı Terörizmin Finansmanının Önlenmesi Hakkında Kanun kapsamında mahpuslarla dayanışma da suç haline getirildi ve mahpus yakınları ve hak savunucuları üzerinde ciddi bir yargı baskısı oluşturuldu. Bu kapsamda hakkında 4 yıl 2 ay hapis cezası verilen komisyon üyemiz Hatice Onaran, halen hapiste tutuluyor" ifadelerini kullandı.
Hapishanelerdeki sorunlarç özülmeden her yıl onlarca yeni hapishane yapıldığını belirten Yoleri, S, Y ve yüksek güvenlikli hapishaneler örneğinde olduğu gibi yeni hapishanelerin bir işkence yöntemi olan ağır tecrit ve izolosyanu amaçladığını ekledi.
Tutsaklarla dayanışma çağrısını yineleyen Yoleri; yaşam hakkına yönelik 30; işkence, darp, kötü muamele ve onur kırıcı davranışa yönelik bin 99; sağlık hakkına yönelik 769; yeterli ve sağlıksız beslenme ve temiz suya erişim hakkı ihlali, özbakım ihtiyaçlarının karşılanmamasına yönelik 600, iletişim hakkı ihlalleri ve tecride yönelik bin 105, haksız tutukluluk, adile yargılanma talebi ve ceza infaz sürecinde eşitlik ilkesine aykırı ihlilalerin 236 olduğunu kaydetti.