Mazlum Destan: Devriminin zaferi için birlik ve dayanışmaya

Enternasyonal Özgürlük Taburu'ndan Mazlum Destan, 10. savaş yılında ETHA'nın sorularını yanıtladı. İşçi sınıfı ve ezilenlerin kurtuluşu mücadelesinin ulusal kurtuluş mücadelelerini içinde barındırıyor olsa da özünde evrensel, enternasyonalist olduğunun altını çizen Destan, "Enternasyonalist mücadeleyi büyütmek ve dünyanın neresinde bir devrim ateşi yanıyorsa bulunduğumuz topraklarda o ateşi harlamak, devriminin zaferi için birlik ve dayanışma eylemlerinin sayısını çoğaltmak, bugün kendine devrimciyim, sosyalistim, komünistim diyen tüm örgütlerin boynunun borcudur" vurgusu yaptı.
Enternasyonalist Özgürlük Taburu (EÖT), 15 Haziran 2015'te kuruldu. 10. savaş yılında EÖT'nin hangi ihtiyacın ürünü olarak kurulduğu, 10 yıl boyunca savaşı nasıl sürdürdüğü, enternasyonal mücadelenin neden önemli olduğuna ilişkin EÖT bileşenleri röportajlar yaptık.
Röportaj dizimizin ilkinde Marksist Leninist Komünist Partisi (MLKP) ve Enternasyonalist Özgürlük Taburu'nun (EÖT) eski komutanlarından Mazlum Destan sorularımızı yanıtladı. Destan'ın yanıtlar şöyle:
KOMÜNİSTLERİN KALBİ DİRENEN HALKLARIN YANINDA ATAR
Enternasyonal Özgürlük Taburu'nun kuruluş amacı neydi?
Enternasyonal Özgürlük Taburu'nu ortaya çıkaran sebepler dünya devrim tarihinde verilidir. Dünyanın neresinde baskı, zulüm ve katliam yaşanıyorsa devrimcilerin ve komünistlerin kalpleri orada, zulme uğrayan baskı gören ve aynı zamanda ölümüne direnen halkların yanında atar. İspanya iç savaşından Latin Amerika devrimine; Filistin ya da Kürdistan topraklarında olduğu gibi.
DEVRİMİN SAVUNULMASI İÇİN KENDİLERİNİ ORTAYA KOYDULAR
EÖT'nun kurulduğu süreci anlatır mısınız?
EÖT bundan 10 yıl önce, Rojava devriminde kendini hissettiren önemli bir ihtiyacın ürünü olarak ortaya çıktı. Avrupa, Güney-Kuzey Amerika, Afrika ve Asya kıtalarından; dili, dini, rengi, dünya görüşü farklı örgütlü, örgütsüz yüzlerce kadın, erkek, LGBTİ+ ölmek dahi her türlü bedeli göze alarak çıkıp geldi Rojava'ya. İdeolojik-teorik formasyonu böylesine geniş bir yelpaze karşısında, öncülüğünü MLKP, TKP-ML, DKP-BÖG ve MLSPB gibi Türkiye ve Kürdistanlı parti ve örgütlerin yaptığı, ancak bununla sınırlı kalmayarak, İspanya'dan PML (RC) örgütü ve yine Yunanistan ve Almanya'dan kendilerini anarşist komünist diye tanımlayan örgüt ve bireyler de Enternasyonal Özgürlük Taburu'nun kuruluş, duyuru ve çağrı çalışmalarında etkin rol üstlendi.
Kuruluş ilanıyla birlikte, tüm dünya halklarına bu devrimin aynı zamanda bir kadın devrimi olduğu hatırlatıldı. Her türlü saldırı karşısında Rojava demokratik halk devrimini koruma, onu destekleme, bizzat bu topraklara gelerek devrime dokunma, devrim kurumlarında görev üstlenerek, cephe ve mevzilerde yer alarak devrimi savunma çağrıları yapıldı. Taburu oluşturan bütün örgütler ve dünyanın birçok yerinden tabura dahil olan devrimci, antifaşist, antiemperyalist, anarşist bireyler devrimin savunulması için kendilerini ortaya koydu. Tabur devrimin savunulması uğrunda şehitler, gaziler verdi. O nedenle, devrimin bugünlere gelmesinde, dünya işçi sınıfı ve ezilen halkların desteğini almasında Enternasyonal Özgürlük Taburu önemli bir misyon üstlendi, rol oynadı.
BAŞARILI HAMLELER EMPERYALİSTLERİN VE GERİCİ BÖLGE DEVLETLERİNİN PLANINI BOZDU
EÖT hangi hamlelere katıldı? Bu hamlelerin o dönem etkisi ne oldu?
Kuruluşundan bugüne, Şehit Rubar, Hol, Şeddade, Tabka, Tişrîn, Minbic, Rakka, Serêkaniyê ve Efrîn hamleleri ve onlarca operasyona katıldı. Ödenen büyük bedeller pahasına, başarıyla tamamlanan bu hamleler, her şeyden önce, Ortadoğu üzerinde hesapları bulunan emperyalistler ve onların işbirlikçisi gerici bölge devletlerinin planını bozdu. Başarıyla tamamlanan bu hamlelerin siyasi ve askeri sonuçları ortaya çıktı.
Siyasi sonuç; başarıyla tamamlanan her hamle, az önce ifade ettiğim güçlerin 150 yılı aşkın bir süredir izleyegeldiği din, mezhep ve ulus ayrımı üzerine inşa ettikleri yönetme anlayışına darbe vurdu. Zaferle taçlanan her hamle, halklar, din ve mezhepler arasında yakınlaşmayı sağladı. Ayrıca hamleler, Rojava devriminin Kuzey ve Doğu Suriye topraklarına kök salmasının ilk adımları oldu.
Askeri sonuç; Efrîn ve Serekanîye savaşlarını -çünkü her ikisinde de DAİŞ'e karşı değil, sömürgeci işgalci faşist Türk devleti ordusu ve onların beslediği çetelere karşı savaşıldı- dışta tutarsak kendinden olmayan herkese, dahası insanlık değerlerinin büyük bölümüne düşman, DAİŞ gibi bir örgütün askeri olarak yenilmesinin önemli köşe taşları oldu.
BURJUVAZİ ÖRGÜTLÜLÜK DÜZEYİNİ HER GEÇEN GÜN ARTIRDI
Enternasyonalizmin bugün bakımından güncel önemi nedir?
Kapitalizmin geldiği emperyalist küreselleşme aşamasında, uluslararası tekeller ve bunların kontrolü altındaki sermaye daha fazla yoğunlaştı ve daha fazla merkezileşti. Burjuvazi örgütlülük düzeyini her geçen gün artırdı ve yönetimsel olarak da merkezileşti. Kendisi böyle adımlar atarken, dünya işçi sınıfı ve ezilenlerine bir araya gelip örgütlenmenin beyhude çabalar olduğu şarkılarını okudu. Yetinmedi, elindeki tüm zor aygıtları olanaklarını birleştirdi, envaiçeşit zor aygıtını devreye soktu ve derin bir örgütsüzlük dayattı. İşçi sınıfı ve ezilen sınıflar mücadelesi tarihi boyunca, dünyanın her yerinde bedel ödeyerek, bedel ödeterek kazandığı haklarını ellerinden aldı, tırpanladı. Burjuvazi, sınıf çıkarları gereği kendini uluslararası biçimde askeri, siyasi, ekonomik ve ideolojik olarak örgütleyip güçlendirdi. Gücü yetmediğinde, sınıf çıkarları gereği, IMF-OECD-NATO gibi kurumları yardıma çağırdı.
Dünyanın neresinde olursa olsun, ulusal burjuvazi istemese bile, serbest piyasa ekonomisi dedikleri, aslında kimin gücü kime yeterse anlamına gelen günümüz kapitalizm koşullarında sınıf çıkarlarını korumak için, sırtını emperyalist tekellere dayamak zorundadır. Yoksa hayatta kalma şansı yoktur.
İŞÇİ SINIFI VE EZİLENLERİN KURTULUŞ MÜCADELESİ ENTERNASYONALİSTTİR
Koşullar burjuvazi için neyse, işçi sınıfı ve ezilenler için de aynıdır. İşçi sınıfı kendisini daha üst düzeylerde örgütlemelidir. İşçi sınıfı ve ezilenlerin kurtuluşu mücadelesi içinde ulusal kurtuluş mücadelelerini barındırıyor olsa da özünde evrenseldir, enternasyonalisttir. Ol sebepten enternasyonalist mücadeleyi büyütmek ve dünyanın neresinde bir devrim ateşi yanıyorsa bulunduğumuz topraklarda o ateşi harlamak, devriminin zaferi için birlik ve dayanışma eylemlerinin sayısını çoğaltmak, bugün kendine devrimciyim, sosyalistim, komünistim diyen tüm örgütlerin boynunun borcudur. Röportajınız vesilesiyle, Enternasyonal Özgürlük Taburu'nun 10. kuruluş yıldönümünde, Rojava devriminde ölümsüzleşen kahramanlarımızı saygı, sevgi ve minnetle bir kez daha anıyorum.