6 Mart 2025 Perşembe

'Mutlak koruma alanı' sermayeye peşkeş çekiliyor

Büyük Menderes İnisiyatifi, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğünce (MAPEG), Denizli'de bulunan 2 alan maden sahası ihale edilmesine karşı tepki gösterdi. 

Büyük Menderes İnisiyatifi, Resmi Gazete'de yayımlanan EPDK kararına göre, Denizli'de bulunan 2 küçük maden sahası ihalesine tepki göstermek için Denizli İl Orman Müdürlüğü önünde basın açıklaması gerçekleştirdi.

Basın metnini okuyan Yağmur Yalçın, "Denizli ilinin Merkezefendi beldesinin Kuzey kısmında Şirinköy ve Gerzele mahalleleri olarak bilinen yerleşimlerin üst kısmından başlayarak, Tavas ve Babadağ'a kadar uzanan ormanlar yer almaktadır. Geçtiğimiz ekim ayı sonunda sözü geçen geniş coğrafyada 6 gün boyunca bir türlü söndürülmek bilmeyen orman yangını çıkmış, bereket ki büyük bir hasar yaşanmamıştır. Yangının yaşandığı bölgelere çok yakın olan üst kısımda, bir maden arama sahası yer almaktadır. Bu maden şirketinin guarts arama ruhsatı bulunmaktadır. Ve Ne gariptir ki bu şirketin maden arama ruhsat tarihi 20 Mart 2025 tarihinde sonlanmaktadır. Bin 211 hektar alanda izni olan bu şirketin yangından etkilenen alanların tam ortasında kazı alanı yer almaktadır” dedi.

'OLUMSUZ RAPORLARA RAĞMEN RUHSAT ALINIYOR'
Arama ruhsatının verildiği tarihte Denizli Büyükşehir Belediyesi ve Merkezefendi Belediyesi ve Orman bölge müdürlüğü ÇED raporuna olumsuz görüşlerini belirtiklerini ifade eden Yalçın, "Bu olumsuz görüşlere rağmen maden arama şirketi arama iznini alabilmiştir. Ne gariptir ki bu kazı alanı da içine alan çok büyük sınırlarla çevrilmiş ve büyük kısmı orman arazisi olan alanda İl Koruma Kurulu'nun 'mutlak koruma alanı' kararı vardır. Kararın ana sebebi Denizli ilinin su kaynaklarının oluşma sahası olarak, bu alanın belirtilmiş olmasıdır. Bu kadar bağlayıcı bir duruma rağmen şirket ruhsatını alabilmiştir, şimdi de ruhsat sahasını genişleterek, yenilemenin yollarını aramaktadır" ifadelerini kullandı.

'GELİŞMELERİN SONUNA KADAR TAKİPÇİSİYİZ'
Hukuka uymayan, doğanın haklarını hiçe sayan, insan sağlığını önemsemeyen, usulsüz, kuralsız ruhsatlar alındığını ifade eden Yalçın, "Kural ve yasalar engel koymuşsa; yakarak ,yıkarak tepelerden inerek acele kamulaştırma alarak çevre kıyımı yapılmakta, doğa tahrip edilmekte, ağaçların katledilmesine seyirci kalınmaktadır. İlimizin nefes almasını sağlayan, ciğerlerimiz olan bu ormanlar, yeraltı sularımızın kaynak alanı olması, doğal klima olarak iklimlenmenin sağlanması, faunaya verdiği doğal katkıları nedeniyle can damarımızdır. Bir avuç sermayenin yüzbinlerce insanın yaşam kaynağına zarar vermesine sessiz kalamayız. Her türden usulsüz, hukuksuz insanı ve doğayı hiçe sayan izin, ruhsatlandırma vb.nin karşısında daha güçlü durmaya devam edeceğiz. Bu konuyla alakalı gelişmeleri sonuna kadar takip edeceğiz" diye belirtti.