Nana deport edildi: Eli, ayağı bağlandı, takılan aparatla ağzı kapatıldı
Azerbaycanlı Nana, pedini dahi değiştirmesine izin verilmeden apar topar deport edildi. Nana'nın eli kolu, ayakları bağlandı, ağzına köpeklere takılan ağızlıktan takıldı. Nana, göçmen kadınlara ibretlik olarak gösterilirken, sadece kendisi ve jandarmaların bulunduğu uçakta da eli, kolu ve ağzı kapalı yolculuk yaptığını aktardı. 10 Kasım akşamı başka bir ülkeye geçen Nana, güvende ve durumunun iyi olduğunu söyledi.
Geri Gönderme Merkezinde tutulan ve çok sayıda hak ihlaline, işkenceye maruz kalan Nanaxaanım Babazade, sınırdışı edildi. Babazade, Azerbaycan'dan ayrılarak güvenli bir ülkeye geçtiğini duyurdu.
İstanbul Üniversitesi Antropoloji Bölümü yüksek lisans öğrencisi ve aynı zamanda kadın hakları, hayvan hakları aktivisti olan Azerbaycanlı Nana, 21 Ağustos'ta Kadıköy'deki işyerinden gözaltına alınarak Arnavutköy Geri Gönderme Merkezine götürüldü. Gözaltı gerekçesi ise üniversitede katıldığı yemekhane protestosu gösterildi. Nana, Arnavutköy Göç İdaresi girişinde çıplak arama işkencesine maruz kaldı, günlerce su verilmedi, ajanlık dayatmasına maruz kaldı, reddedince türlü usulsüzlükle bir odada tutularak saatlerce hem psikolojik şiddete hem de türlü manipülasyonlara maruz bırakıldı.
GMM'DE MARUZ KALDIĞI İŞKENCEYE YOLCULUK SIRASINDA DA KALDI
Daha sonra Çatalca Geri Gönderme Merkezi'ne (GGM) sevk edilen ve orada da sayısız hak ihlaline maruz kalan Nana, tehdit edildiği Azerbaycan'a geri gönderildi. Duştan çıktığı sırada geri gönderileceği bildirilen Nana'nın pedini değiştirmesine dahi izin verilmedi, ağzına köpek ağızlığına benzer bir ağızlık takıldı, giydirilen kıyafetle elleri arkadan ters kelepçe şeklinde bağlandı...İlacını almasına izin verilmediği için panik atak geçiren Nana'nın kısa süre ağzındaki aparat çıkarıldı, ancak daha sonra yeniden takıldı.
'ZATEN KAYBEDECEKSİN' DİYE TEHDİT EDİLDİ
Nana, 10 Kasım akşamı Azerbaycan'dan başka bir ülkeye geçti. Buradan Özgür Gelecek'e ulaşan Nana, "güvende olduğunu" söyledi, maruz kaldıklarını aktardı. Nana, GGM'de yaşadığı süreci anlatırken, kendisine "elektronik kelepçeyle serbest bırakılma" talebini iletmek için dilekçe yazdığını söyledi. Ancak YTS (Yabancı Terörist Savaşçılar) koduyla ilgilenen bir memurun, "Zaten mahkemeden kazanamayacaksın" diyerek kendisini tehdit ettiğini aktardı. Bu konuşmanın ardından Nana, sürecin olağandışı biçimde hızlandırıldığını belirtti: "Normalde insanlar orada 8-9 ay kalıyor, mahkeme dosyalarına bile bakılmıyor. Benim davam hemen sonuçlandı ve ret cevabı geldi."
'GÖRÜŞMEYE TERLİKLERİMLE ÇIKTIM, DEPORT EDİLDİM'
Nana, sınır dışı edilmeden önce kendisine hiçbir bilgilendirme yapılmadığını, "sürpriz deport" denilen uygulamayla gece saatlerinde hücresinden alındığını anlattı. "Duştan yeni çıkmıştım, kırmızı terliklerim ayağımdaydı. Güvenlik gelip beni çağırdı, müdürle görüşeceğimi sandım ama direkt çıkış odasına götürdüler. Orada beşer jandarma dizilmişti. O an deport edildiğimi anladım" dedi.
'İLACIMI BİLE ALAMADIM'
GGM'de daha önce kendisine ajanlık teklifinde bulunan kişilerin de orada olduğunu belirten Nana, "Bu kadar mı korkuyorsunuz siz benden" dediğini, kadın jandarmanın ise "Biz korkmuyoruz, sen korkuyorsun" diye karşılık verdiğini söyledi. Eşyalarını toplamasına izin verilmediğini belirten Babazade, "Psikiyatri ilacımı bile alamadım. İlacımı almadan beni hastaneye götürdüler, doktor raporu aldırıp hemen havalimanına götürdüler" dedi.
'PEDİMİ DEĞİŞTİRMEME İZİN VERMEDİLER'
Deport edilmek üzere havalimanına götürüldüğünde regl olduğunu anlatan Babazade, "Kadına söyledim, pedim yok dedim. Getirdikleri pedin tarihi geçmişti. Mecburen onu kullandım." ifadelerini kullandı.
'ELİMİ, AYAĞIMI BAĞLADILAR, KAPLUMBAĞA GİBİ YÜRÜYEBİLDİM'
Havalimanında kendisini uğurlamak için GGM müdürü, YTS memuru ve İstanbul Valiliği'nden yetkililerin geldiğini belirten Babazade, "Beni güle oynaya yolcu etmeye gelmişlerdi. Çok mutlulardı" dedi. Nana, deport işlemi sırasında fiziksel olarak bağlandığını şu sözlerle anlattı: "'Elini ayağını kapatacağız' dediler. Ben ters kelepçe sanıyordum. Siyah bir kumaşla tüm vücudumu sardılar. Erkek jandarma tüm gücüyle sıkıyordu. Ayağımı bağladılar, ipi sırtımdan yukarı çektiler. Sadece kaplumbağa gibi yürüyebiliyordum." Daha sonra İstanbul Valiliği'nden bir yetkilinin geldiğini ve kendisine, "Pişman mısın" diye sorduğunu anlatan Babazade, "Ben yaptığım hiçbir şeyden pişman değilim" yanıtını verdiğini aktardı.
'KÖPEK AĞIZLIĞI GİBİ BİR ŞEYLE AĞZIMI KAPATTILAR'
Ağzının da bağlandığını anlatan Babazade, yaşadığı korku anlarını şu şekilde paylaştı: "Köpeklerin ağzına takılan şey gibi bir aparat çıkardılar, yüzüme geçirdiler. Nefes alamadım, panik atak geçirdim. İlacımı almamıştım, fobim vardı. Kadın jandarma son anda çıkarmaya karar verdi. Ama sonra arabada yine taktılar."
'GÖÇMEN KADINLARA İBRET OLSUN DİYE GÖSTERİLDİM'
Bu sırada, kendisinin diğer göçmen kadınlara "ibret olsun" diye gösterildiğini belirtti: "Beni bir odaya koydular, kadınlara gösterip 'Bakın, isteğinizle gitmezseniz böyle gidersiniz' dediler. Kadınlar korkuyla bakıyordu. Çok aşağılayıcı bir andı."
'UÇAK BOŞTU, ELİM KOLUM BAĞLI AĞZIM KAPALI UÇTUM'
Nana, Azerbaycan'a giden uçakta yalnızca kendisi ve üç jandarma bulunduğunu, uçağın arka bölümünün tamamen boş olduğunu söyledi: "Uçak bomboştu, en arkaya oturdum. Üç jandarma vardı, biri erkek ikisi kadındı. Uçuş boyunca elim kolum bağlıydı, ağzım kapalıydı.
'PASAPORTUM BENDEN HABERSİZ İPTAL EDİLDİ'
Azerbeycan'dan ayrılmaya çalışırken pasaportunun geçersiz olduğunu öğrenen Nana, uzun süren uğraşlar sonucundan dün akşam saatlerinde Azerbaycan'dan ayrılan Nana, "Pasaportum benden habersiz iptal edildi" ifadelerini kullandı.