ÖGK'lı Pektaş ve Akşar tahliye edildi

ÖGK Merkezi Koordinasyon üyesi Senem Nur Pektaş ve ÖGK üyesi Azze Deniz Akşar, 6 aylık tutsaklığın ardından bugün görülen duruşmada tahliye edildi.
Özgür Genç Kadın (ÖGK), Merkezi Koordinasyon üyesi Senem Nur Pektaş ve ÖGK üyesi Azze Deniz Akşar'ın İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesi'nde ilk kez hakim karşısına çıktı. Devrimci sosyalistlere yönelik tutuklama saldırısında 24 Ocak tarihinden beri tutsak edilen Pektaş ve Akşar, duruşmaya SEGBİS ile katılırken, Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu (SGDF) Eşbaşkanı Berfin Polat, Sosyalist Kadın Meclisleri (SKM) Genel Sözcüsü Tanya Kara, Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri ve mezunları duruşmayı takip etti. Duruşma basına kapalı yapıldı.
Duruşma Senem Nur Pektaş'ın savunmasıyla başladı. Pektaş, "Atılım gazetesinin 30. Yılının kutlandığı geceye ve pikniğe katılmış olmam suçlama konusu yapılmış" diyerek, bunun kabul edilemeyeceğini belirtti.
'ATILIM GAZETESİ İLLEGALİZE EDİLMEK İSTENİYOR'
"Atılım gazetesi sosyalist bir gazete. Ben de basını takip eden sosyalist bir genç kadınım. Atılım gazetesinin hesaplarından canlı yayımlanmış bir konser. YouTube üzerinden basit bir aramayla izleyebilir takip edebilirsiniz siz de. Konseri illegalize etmek için özel çaba sarf edilmiş. Piknik, İBB'ye ait kent ormanında yapıldı. Kahvaltı çuval yarışları yapıldı halaylar çekildi" diyen Pektaş, bu etkinliklerin suç teşkil etmediğini söyledi. Pektaş, "SGDF'liyim. Bunu en başından beri de söylüyorum" dedi.
'SOSYALİST BİR KADINIM VE SGDF'LİYİM'
Tanık ifadelerinin ardından Azze Deniz Akşar'ın savunmasıyla duruşma devam etti. Duruşmayı izlemeye gelenlere, dayanışma duygularından dolayı teşekkür eden Akşar, "Ben sosyalist bir genç kadınım. Kendimi bildim bileli okuyan araştıran, adaletsizliğe ve zulme karşı öfke duyan, erkek egemen kapitalist sisteme karşı mücadele eden bir SGDF'liyim" dedi
"SGDF, gençliğin yaşadığı barınma krizinden KYK yurtlarında ihmallerle ölüme terk edilen gençliğe, akademide kayyum atamalarına ve bir dizi antidemokratik uygulamalara karşı, şüpheli genç kadın ölümlerine, kadınların katledilmelerine, yaşamın tüm alanında homofobiye nefrete karşı esasında gençliğin yaşadığı sönürüye baskıya karşı ezilenlerin yaşadı sorunlara karşı mücadele eden bir sosyalist gençlik örgütü ve ben de SGDF'nin üyesiyim" diyen Akşar, iddianamede SGDF'li olmanın ve SGDF'li olarak katıldığı eylemlerin yer almasına tepki gösterdi.
'SOSYALİST YAYINLAR KRİMİNALİZE EDİLEMEZ'
"İkametimden alınan Marsist Teori, Özgür Gençlik gibi sosyalist yayınlar yasa dışı değildir. İddianamemde SGDF'nin 11. Genel Kurulu yer alıyor. Tabi ki katılacağım. Çok açık biçimde bir yasal gençlik örgütlenmesi dernekler odasına kayıtlıdır. Genel kurullarını yapar" diyen Akşar, SGDF'nin kriminalize edilmesine tepki gösterdi.
"Sosyalist basını takip etmem, Atılım 30. yılını karşılıyor. İddianame tamamen tanımlardan ibaret somut delil yok. Herkese kamuya açık etkinlikler suç gibi gösteriliyor. Özgür basının gecesi suçmuş gibi gösteriliyor" diyen Akşar, Atılım gazetesini okumanın suç olamayacağını kaydetti.
Eşitsizliğe sömürüye karşı mücadele yürüten biri olarak, sosyalist basını takip etmesinin gerektiğini belirten Akşar, iddianamede Suurç katliamı için adalet istenen eylem ve etkinliklere katılmasının suç gibi gösterildiğini söyledi.
'SURUÇ İÇİN ADALET MÜCADELESİ VERDİĞİMİZ İÇİN YARGILANIYORUZ'
Akşar, "20 Temmuz 2015'te 33 yoldaşımız katledildi. Her yıl her ay Halitağa'da Suruç Ailelerinin adalet mücadelesini sürdürdüğü oturma eylemi iddianameme koyulmuş. 10 yıldır adalet mücadelemizi büyütüyoruz. Katliam failleri yargılanmıyor ve sanık sandalyeleri boş ancak bugün sanık sandalyesine adalet mücadelesi yürütenler oturtuluyor. Suruç'un mücadelesini verdiğimiz için yargılanıyoruz" dedi.
PEKTAŞ VE AKŞAR TAHLİYE EDİLDİ
Ardından avukatların savunmasına geçildi. Savcı Pektaş ve Akşar'ın tutukluluk halinin devamını isterken, mahkeme karar arası verdi.