ÖHD'den Kürtçeye dair 5 talep
Kürt Dil Bayramı dolayısıyla birçok kentte açıklama yapan ÖHD, Kürtçenin resmi ve eğitim dili olmasını istedi.
Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD), 15 Mayıs Kürt Dil Bayramı dolaysıyla birçok kentte ortak açıklama yaptı. Açıklamalarda, Kürtçeye dair 5 talep sıralandı.
DİYARBAKIR
ÖHD Diyarbakır Şubesi'nin Diyarbakır Adliyesi önünde yaptığı açıklamaya İnsan Hakları Derneği (İHD) ile Diyarbakır Barosu avukatlarının yanı sıra çok sayıda demokratik kitle örgütü temsilcisi katıldı. Açıklama metninin Kurmancîsini ÖHD Amed Şubesi Kürtçe Dil Komisyonu üyesi Gülbahar Ateş, Kurmanckîsini ise yine komisyon üyesi Mehmet Emin Gökdemir okudu.
URFA
ÖHD, İHD ve Urfaa Barosu, Urfa Adliyesi önünde basın açıklaması yaptı. Siyasi parti ve demokratik kitle örgütü temsilcileri de eyleme destek verdi.
"Ji bo zimanê kurdî li herderi têkoşîn" yazılı dövizlerin taşındığı açıklamada konuşan ÖHD Urfa Şube üyesi Müslüm Saraçoğlu, Kürt Dil Bayramı'na dair bilgi vererek, "Kürtçe Kürtlerin kimliği, kültürü, varlığı, yaşamıdır. Kürtçe Kürtlerin özgürlüğe giden kapıyı açan anahtardır. Kürtçe Kürtlerin onurudur" dedi. Abdullah Öcalan tarafından 27 Şubat'ta yapılan "Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı" ile Kürtçeye dönük sahiplenmenin güçlendiğini vurgulayan Saraçoğlu, "Biz sonuna kadar bu tarihi çağrının yanındayız. Onurlu bir barış için Kürtçeye dönük engellemelere son verilmesi lazım. Bunların olması için sayın Öcalan'ın özgür çalışır ve yaşar koşullarının yaratılması gerekir" ifadelerini kullandı.
Açıklama "Be ziman jîyan nabe" sloganıyla son buldu.
MERSİN
Mersin'de ÖHD dernek binasında açıklama yapıldı. Açıklamanın yapıldığı salona "Zimanê me rûmeta me ye" pankartı asıldı. Avukat Muammer Derince ortak metni okudu.
MARDİN
ÖHD Mardin Şubesi, adliye önünde açıklama yaptı. Çok sayıda avukatın katıldığı açıklamada konuşan ÖHD'li Sezgin Dinç, ortak metindeki talepleri sıraladı.
'KÜRT DİLİ RESMEN TANINMALI'
Bütün dillerin insanlığın temel değerleri olduğu belirtilen açıklamada, "Kürt dili Kürtlerin ve insanlığın temel bir değeridir. Dolayısıyla Kürt dilini yok saymak, yasaklamak, bastırmak, kuşatmak, kısıtlamak, çeşitli yol, yöntem ve araçlarla ortadan kaldırmaya ve yok etmeye çalışmak insanlığa karşı işlenmiş en büyük suçtur. Bu gerçek nedeniyle; Kürt dili, başta Türkiye devleti olmak üzere; tüm resmi ve uluslararası kurum ve kuruluşlarca resmen tanınmalı, kullanımı tüm toplumsal ve yaşam alanlarında özgür ve serbest olmalıdır" denildi.
TALEPLER
Açıklamada, talepler şu şekilde sıralandı:
🔹"Kürt dili resmen tanınmalı ve bir statü kavuşturulmalıdır.
🔹Kürtçe, okul öncesinden üniversiteye kadar eğitim dili olmalıdır.
🔹Aslen Kürtçe olan ancak Türkçeye çevrilen tüm yer ve nesne adları tekrar Kürtçeye çevrilmelidir.
🔹Kürtçenin önündeki bütün yasal/hukuki ve fiili engeller kaldırılmalı, Kürtçe her yerde özgür ve serbest olmalıdır.
🔹Kürt dilinin kalıcı olarak özgür ve serbest olabilmesi için; Kürtlerin hukuki ve siyasal statüsü kabul edilmelidir."
MÜCADELEYİ YÜKSELTME ÇAĞRISI
Devlete bu talepleri karşılama çağrısı yapılan açıklamada, "Aynı zamanda tüm Kürt hareket, parti, kurum, kuruluş, platform, inisiyatif ve çevrelerini, Kürt ulusunu ve tüm insanlık savunucusu çevreleri, bu taleplerin gerçekleştirilmesi ve Kürt dilinin korunması ve geliştirilmesi için, her yerde ve her alanda mücadelelerini yükseltmeye, güçlendirmeye, yaygınlaştırmaya ve bu talepleri öncelikle kendi içlerinde hayata geçirmeye, Kürt dilini tüm mücadele, çalışma ve yaşam alanlarının dili haline getirmeye çağırıyoruz."