Meclis Genel Kurulunda konuşan DEM Parti milletvekili Otlu, "Aileye karşı değiliz; özgür ailelerden, eşit ailelerden yanayız. O yüzden de hiç kimse bizim aileye karşı olduğumuza yönelik propaganda yapmasın; kadınların eşitliği sağlansın, kadınların özgürlüğü sağlansın, kadınlara yönelik şiddetin olmadığı bir dünya diliyorum."

" />
    12 Mart 2025 Çarşamba

Otlu: Aileye karşı değiliz; özgür, eşit ailelerden yanayız

Meclis Genel Kurulunda konuşan DEM Parti milletvekili Otlu, "Aileye karşı değiliz; özgür ailelerden, eşit ailelerden yanayız. O yüzden de hiç kimse bizim aileye karşı olduğumuza yönelik propaganda yapmasın; kadınların eşitliği sağlansın, kadınların özgürlüğü sağlansın, kadınlara yönelik şiddetin olmadığı bir dünya diliyorum."

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) İstanbul Milletvekili ve İçişleri Komisyonu üyesi Çiçek Otlu, Meclis Genel Kurulunda konuştu. Geçmiş 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü'nü kutlayan Otlu, AKP iktidarının "aile yılı" ilan ettiğini, "ailenin güçlendirilmesi" diyerek kadın özgürlük mücadelesi yürütenleri aileye karşıymış lanse ettiğini söyledi.

Otlu, "Biz 'ailenin güçlendirilmesi' derken aile içindeki şiddetin yok olmasını söylüyoruz, aile içindeki yoksulluğun yok olmasını söylüyoruz; aile içinde kadına sadece iyi eş, iyi anne dışında hiçbir rol vermeyen anlayışa karşıyız. Peki, siz aileyi güçlendirirken ne yapıyorsunuz? Erkek yargıyla iş birliği yapıp kadın cinayetlerini meşrulaştırmaya çalışıyorsunuz. Geçen yılı saymıyorum, bu yıl üç ayda 72 kadın katledilmiş erkek şiddeti tarafından. Peki, şiddeti yok etmek için hangi önergeleri, yasaları devreye soktunuz? İstanbul Sözleşmesi'nden bir gecede vazgeçtiniz. Kadınlara diyorsunuz ki: Çok çocuk doğurun. Peki, iktidara geldikten sonra ilk yaptığınız şey ne oldu? İlk önce kadınları eve göndermek için eve geri dönüş yasası gibi kreş hakkını kadınların elinden aldınız yani baktığımızda, sizin 'aileyi güçlendirme' dediğiniz şey logonuzdaki gibi değil, böyle iki elini açmış 3 çocuğun olduğu mutlu aile tabloları ancak reklamlarda oluyor. Yani eğer kadınlara Çocuk doğurun. diyorsanız kadınların gerçekten toplumsal cinsiyet eşitliğini, aile içerisinde eşit olduğunu kabul edip o çocuklara bakacak kadar para vermeniz gerekiyor ama bu ülkede çocuğu olan kadınlar bir tane bez bile alamıyor; tek bezi almaya gittiğinde utançla gidiyorsa, mama alamıyorsa, çocuğunu doktora götüremiyorsa, çocuğunun beslenmesini sağlayamıyorsa bu bir sorundur. Çocukları niye doğurmasını istiyorsunuz? Sermaye egemenliğinin güçlenmesi için istiyorsunuz" dedi. 

İktidarın sermaye egemenliği için işçi kadınlara, "Daha fazla işçi çocuklar doğurun, MESEM'lerde okutun, çıraklık yaptırın" dediğinin altını çizen Otlu, şöyle devam etti: "Kız çocuklarına diyorsunuz ki: 'Eğer bu okullarda -MESEM'lerde- okur ve bitirirseniz size çeyiz için kredi vereceğiz.' Evet, rahatsız olabilirsiniz ama hayatın gerçekleri bu. Yani kadınları yok sayan, değersizleştiren, ikinci cins gören, kadının olmadığı bir ülkeyi değil; gerçekten nefes aldığımız, gerçekten toplumsal cinsiyet eşitliğinin olduğu, eşit ve özgür bir yaşamın olduğu, şiddetin olmadığı bir ülkeyi kurmayı hayal ediyoruz. O yüzden de 8 Martlarda 'Eşit ve özgür yaşamda ısrarcıyız' dedik, o yüzden de 'Bedenimiz bizimdir' diyoruz ve kaç çocuk doğuracağımıza, sizin emek sömürünüze karşı her zaman itirazımızı yükselteceğiz, isyanda olduğumuzu söyleyeceğiz; böyle yoksullukla, emek sömürüsüyle kadınların sömürülmesine de itiraz edeceğiz. Aileye karşı değiliz; özgür ailelerden, eşit ailelerden yanayız. O yüzden de hiç kimse bizim aileye karşı olduğumuza yönelik propaganda yapmasın; kadınların eşitliği sağlansın, kadınların özgürlüğü sağlansın, kadınlara yönelik şiddetin olmadığı bir dünya diliyorum."