Otlu: İnfaz paketinde politik tutsaklara yönelik ayrımcılık devam ediyor
Kamuoyunda 10. yargı paketi olarak adlandırılan infaz yasası taslağına ilişkin konuşan DEM Parti İstanbul Milletvekili Çiçek Otlu, taslağın toplumda yaratılan beklentiyi karşılamadığını ve AKP'nin oluşan tepkiyi DEM Parti'ye yönlendirmye çalıştığını kaydetti. Otlu, taslakta politik tutsaklara dair ayrımcılığın devam ettiğini belirterek, "Önümüzdeki dönemin mücadele görevlerinden biri politik ve ağır hasta tutsaklara özgürlük talebini her yerde yükseltmek olmalıdır" dedi.
AKP iktidarı, günlerdir üzerine konuştuğu, yargı paketini Meclis başkanlığına sundu. Paket, yarın Adalet Komisyonunda görüşülecek, bayramdan önce ise Meclis Genel Kurulunda görüşülmesi bekleniyor. Ancak ceza infaz kanunu, noter, trafik gibi kimi kanunlarda değişiklikler getiren kanun taslağı, toplumun beklentisini karşılamadı.
Teklifte, kamuoyunda çokça tartışılan 23 Temmuz 2023 öncesinde haklarında dava açılan ancak hükmü kesinleşmeyenlerin Covid-19 izninden yararlanmasına ilişkin düzenleme yer almadı. Bu maddeye ilişkin Halkların Eşitlike ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) ve AKP heyeti 2 saat 15 dakika süren bir görüşme yapmış ancak uzlaşı sağlayamamıştı.
MÜKERRER SUÇLARDA TAHLİYE 'İYİ HALLİ' OLMAYA BAĞLANDI
Teklif ile infaz kanunundaki "mükerrer suçları" düzenleyen 108. maddede değişiklik yapılıyor. Mevcut uygulamada, ikinci defa tekerrür hükümlerinin uygulanması durumunda hükümlü, cezasının tamamını hapisahnede infaz ediyor ve koşullu salıverilme hakkında mahrum bırakılıyor.
Yeni düzenleme ile koşullu salıverilme imkanı doğuyor. "Buna göre, ikinci defa tekerrür hâlinde işlenen suçtan dolayı mahkûm olunan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasının otuzdokuz yılının, müebbet hapis cezasının otuzüç yılının, birden fazla süreli hapis cezasına mahkûmiyet hâlinde en fazla otuziki yılının, süreli hapis cezasının ise dörtte üçünün infaz kurumunda iyi hâlli olarak infaz edilmesi durumunda koşullu salıverilmeden yararlanılabilecektir" deniliyor. Ancak hükümlünün salıverilmesi için "iyi halli olma" şartı getiriliyor.
Taslağın yasalaşması durumunda bu değişiklikle 19 bin 800 kişinin serbest bırakılması bekleniyor.
HASTA TUTSAKLARIN BİR KISMI ŞİMDİLİK BIRAKILACAK
Değişikliğin 20. Maddesi ile hasta tutsaklara ev hapsi getiriliyor. Ancak, rapor konusunda tek yetkili kurumun adli tıp kurumu olması şartı kaldırılmıyor. Bu durumda hasta tutsaklar sorunu devam ediyor. Ayrıca ağırlaştırılmış müebbet hapis hükümlüleri bu kapsam dışında bırakılıyor. Yaşlı hükümlüler için yaş sınırı 80 olarak belirlenirken, insan hakları örgütleri ise yaş sınırının 65 olmasını talep ediyor.
'SİLAHLI EYLEM'İN KAPSAMI GENİŞLETİLİYOR
Değişikliğin tehlikeli maddelerinden biri de 15. Madde. Bu maddeyle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 250. maddesinde düzenleme yapılıyor. Değişiklik ile havai fişek gibi araçlar, silah kapsamına alınıyor. Bunun toplu bir yerde atılması, örneğin, bir maç kutlaması sırasında atılması durumunda, "kamu güvenliğinin tehlikeye sokulduğu" gerekçesiyle özel yargılama esaslarını devreye sokuyor. Bu ise gizlilik, avukat kısıtlılığı gibi uygulamalar anlamına geliyor. Bu madde ile kitle eylemlerinde atılacak olan bir havai fişek, o eylemi "silahlı eylem" kategorisine sokabilecek.
CEZALARIN ALT VE ÜST SINIRINDA DEĞİŞİKLİK
Teklifle suça teşebbüs cezalarının alt ve üst sınırları bir yıl arttı. 5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 35. maddesinde, suça teşebbüs halinde ağırlaştırılmış müebbet yerine 14–21 yıl, müebbet yerine 10–18 yıl hapis ceza öngörüldü.
Kasten yaralama suçunun temel cezası da en düşük 1 yıl 6 ay olmak üzere artırıldı. Basit tıbbi müdahaleyle giderilebilecek fiillerde ve yaralama suçunun kadına karşı işlenmesi halinde alt sınır yükseltildi.
Ağır yaralama ile sonuçlanan suçlarda da ceza sınırları yükseltildi. Mağdurun zarar görme derecesine göre alt sınırlar 4–6 yıl, ölüm halinde 10–14 yıl veya 14–18 yıl olarak yeniden düzenlendi.
'YATARI OLMAYAN SUÇ' KALMAYACAK
5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 105/A maddesinde yapılan değişiklikle, denetimli serbestlikten yararlanmak isteyen hükümlülerin, koşullu salıverilme tarihine kadar olan sürenin en az onda birini ceza infaz kurumunda geçirmesi zorunlu hale getirildi. Bu sürenin beş günden az olamayacağı belirtildi. Bu düzenlemeyle, 'Yatarı olmayan' olarak tabir edilen iki yılın altındaki cezalarda oluşan cezasızlık algısının ortadan kaldırılması hedeflendi.
OTLU: TASLAKTA İNKARCILIK VE ÖTEKİLEŞTİRME VAR
DEM Pari İstanbul Milletvekili Çiçek Otlu, yasa taslağını ETHA'ya değerlendirdi. "Faşist AKP rejimi infazda eşitlik yapacağını, Covid_19 dönemi verilen izin yasasını tüm tutsaklara uygulayacağını, ağır hasta tutsaklarla ilgili gerekli düzenlemeleri yapacağını aylardır topluma, halka duyurdu" diyen Otlu, yasa taslağının beklentileri karşılamamasına tepki gösterdi.
"Mecliste Adalet komisyonuna sunulan yasa taslağında gördük ki, oluşturdukları beklentinin çok çok altında bir yasa taslağı. Komisyona sunulan yasa taslağında siyasi tutsaklara, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası alanlara, 'iyi halli olmayanlara' yine özgürlük yok. Yasada inkarcılık, ötekileştirme ve hasta tutsaklara ölüm var" diye kaydetti.
'AKP TEPKİLERİ DEM PARTİ'YE YÖNLENDİRME PEŞİNDE'
Yasa taslağında eşitliğin ve adaletin olmadığını söyleyen Otlu, "Faşist AKP rejimi, iki gündür bazı düzenlemelere DEM Parti'nin itiraz ettiğini ve bundan kaynaklı yasanın böyle oluşturulduğu algısı yaratmaya çalışıyor" diye kaydetti. AKP'nin böylece oluşan tepkileri DEM Parti'ye yöneltmeye çalıştığını belirten Otlu, "Hapishanelerle ilgili taleplerimiz çok nettir. Siyasi tutuklulara yönelik ayrımcı infaz hükümler kaldırılmalı, ağır hasta tutukluların tümü için tahliye yolu açılmalı, 31 Temmuz Covid Yasası'ndaki eşitsizlikler giderilmeli, infaz adaleti için yapılması gereken yasal düzenlemeler bütünlüklü ve eşitlikçi şekilde hazırlanmalıdır" diye konuştu.
Yargı paketinin henüz bir taslak olduğunun altını çizen Otlu, "Önümüzdeki dönemin mücadele görevlerinden biri politik ve ağır hasta tutsaklara özgürlük talebini her yerde yükseltmek olmalıdır" dedi.