Queen Flowers işçileri: Toplu sözleşme hakkımız engellenemez

Dikili'de bulunan Queen Flowers'da sendikal hakları gasp edilen işçiler, direnişin dördüncü haftasında Bayraklı Adliyesi önünde basın açıklaması yaparak, mücadeleye devam edeceklerini vurguladı.
İzmir, Dikili'de yer alan Danimarka menşeili Queen Flowers işçileri, sendikal haklarının tanınması talebiyle başlattıkları direnişin dördüncü haftasında Bayraklı Adliyesi ek binası önünde yan yana geldi. Eylemde, "Queen Flowers'da taciz, mobbing, sendikal baskı var! Toplu sözleşme hakkımız engellenemez" pankartı açıldı.
Queen Flowers işçileri adına basın açıklamasını okuyan BTO-SEN Genel Başkanı Genel Başkanı Mehmet Çak, işçilerin direnişinin 4. haftasında olduğuna işaret etti.
Çoğunluğu kadın 350 işçinin anayasal hakkını kullanarak BTO-SEN'de örgütlendiğini belirten Çak, "2024 Kasım ayında Bakanlık tarafından sendikamızın işyerinde yetkili olduğu resmen tespit edildi. Ancak Queen Flowers işvereni, bu yetkiyi tanımayarak süreci oyalamaya, toplu sözleşme masasını sabote etmeye ve biz işçilerin iradesini kırmaya çalıştı. Bugün İzmir Adliyesi'nde görülen dava, yalnızca teknik bir 'yetki davası' değil; örgütlülüğümüzü dağıtmayı, kadın işçileri susturmayı ve mahkeme süreçlerini uzatarak emeğin sesini kısmayı hedefleyen kapsamlı ve sistematik bir saldırının parçasıdır" dedi.
Queen Flowers patronunun toplu sözleşme masasında işçilere sıfır zam dayattığına işaret eden Çak, "Bu ülkede patronlar, krizi bahane edip büyüyen enflasyon karşısında işçiyi yoksulluğa mahkum etmekte; karlarını katlarken, poğaçayı dahi işçiye çok görmektedir. Queen Flowers örneği, bu gerçeği çarpıcı biçimde gözler önüne sermektedir" ifadelerini kullandı.
'KADIN İŞÇİLERİN İRADESİ HİÇE SAYILIYOR'
İşyerinde kadın işçilere dönük baskı ve tehditlerin devam ettiğini aktaran Çak, şöyle devam etti: "Kadın temsilciler, 'kafana sıkarız' gibi açık tehditlere maruz kalıyor. Bazı kadın işçilerin evlerine gidilerek aileleri üzerinden sendikadan istifa etmeleri yönünde baskı kuruluyor. İşveren, bu tehditleri görmezden geliyor. Kadın emeğini vitrin süsü gibi kullanarak övünen Queen Flowers yönetimi, kadın işçilerin iradesini hiçe saymaktadır. Tacizci amirler ve tacizci servis şoförleri korunmakta, görevlerine devam ettirilmektedir. Biz bu tabloyu kabul etmiyoruz!"
'İŞÇİLER İSTİFAYA ZORLANIYOR'
"Queen Flowers işvereni, anayasal hakkını kullanan DİSK/BTO-SEN üyesi işçilere sistematik baskı uygulamaktadır. İşçiler istifaya zorlanmakta, örgütlü irade parçalanmaya çalışılmaktadır. Bu baskının merkezinde ise çantacı bir sarı sendika yer almaktadır. İşveren, yalnızca bu sarı sendikaya üye olanlara avantaj sağlayacak şekilde hareket etmekte; bayram ikramiyesini DİSK/BTO-SEN üyelerine düşük yatırarak cezalandırmakta, sarı sendikaya üye olanlara ise yüksek tutarlar yatırmaktadır" diyen Çak, bunun sendikal haklara dönük açık bir saldırı olduğunu söyledi.
TALEPLER
"İrademiz satın alınamaz, örgütlülüğümüz teslim alınamaz. Birliğimizi sendikada, seralarda ve direniş meydanlarında kuruyoruz. Ve her gün biraz daha büyütüyoruz" diyen Çak, taleplerini şöyle sıraladı:
🔹"Sendikal hakkımızı tanıyın
🔹İşçiyi koruyun, tacizci amirleri ve tacizci servis şoförlerini işyerinden uzaklaştırın
🔹Haksızca işten çıkarılan temsilcimizi geri alın
🔹Sarı sendika değil, işçilerin iradesi kazansın
🔹Hukuka uyun, makul bir TİS teklifiyle masaya gelin."
İşçiler eylemin ardından yetki davasının duruşmasına katıldı.