Rahimova: Azerbaycan'da mücadelemiz özgürlük ve demokrasi içindir
Sendikacılara yönelik hak gasbı, komplo ve tutuklama saldırılarıyla gündeme gelen Azerbaycan'da bağımsız sendikal mücadele yürüten İşçi Masası Konfederasyonu Yönetim Kurulu üyesi Rahimova, Türkiye'de sosyalist, demokrat ve insan hakları örgütlerine çağrı yaptı. ETHA'ya konuşan Rahimova, "Mücadelemiz, özgürlük, demokrasi, insan hakları ve sosyal eşitlik içindir" diyerek, tutuklanan gazeteciler, sendika üyeleri için ortak kampanya, basın açıklaması ve farklı eylem ve etkinlikler düzenleme çağrısı yaptı.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın "kardeşim" dediği Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, işçi düşmanlığında AKP-MHP iktidarıyla yarışıyor. Azerbaycan'da resmi sendikalar, Aliyev rejiminin bir uzantısı olarak hareket ediyor. Ülkenin tüm kaynaklarına ve halkın emeğine el koyan rejim; işçileri güvencesiz çalışma koşullarına, sefalet ücretine ve haklarının gasp edildiği bir düzene mahkum eden vahşi bir sömürü modelini benimsiyor. Bağımsız sendikal örgütlenme hakkına yönelik atılan her adım, girişim, Aliyev'in polis ve yargı komplolarına ve tutuklama saldırısına konu oluyor. Daha önce Azerbaycan'da İşçi Masası Konfederasyonu yönetici Afiaddin Mammadova kurulan komployu gündeme getirmiştik.
Azerbaycan'da sendikacılara yönelik artan saldırılara ilişkin İşçi Masası Konfederasyonu Yönetim Kurulu üyesi Sara Rahimova ETHA'ya konuştu.
Geçtiğimiz aylarda kendisinin polis şiddetine ve rejimin baskılarına maruz kaldığını ifade eden Rahimova, "Son olarak, 29 Nisan tarihinde Bakü'nün merkezi sokaklarından birinde, hiçbir gerekçe gösterilmeden, fiziksel şiddet uygulanarak gözaltına alındım ve karakola götürüldüm. Burada birçok hakkım ihlal edildi. 15 saat boyunca gözaltında tutulduktan sonra, sendikal faaliyetlerime son vermem yönünde tehdit edilerek serbest bırakıldım" dedi.
KOMPLOYLA TUTUKLAMA SALDIRISI
Rahimova, Azerbaycan'ın son yıllarda gazetecilerin ve sendika temsilcilerinin çeşitli suçlamalarla tutuklanmasıyla uluslararası kamuoyunun dikkatini çeken bir ülke haline geldiğini söyledi. Bu durumun, hem ülke içindeki demokratik haklar hem de ifade özgürlüğü açısından ciddi kaygılar yarattığını söyleyen Rahimova, "Son dönemde Azerbaycan'da faaliyet gösteren bazı medya kuruluşlarında (Abzas Media, Meydan TV, Toplum TV, Meclis.info, Yoldaş Media ve diğerleri) çalışan gazeteciler ve medya emekçileri, iftiralarla tutuklanmıştı. Bu kişilerin davaları halen devam etmektedir; ancak hükümet ortada hiçbir somut delil olmamasına rağmen bu kişileri suçlu gibi göstermekte ve kamuoyunu bu şekilde yönlendirmeye çalışmaktadır" ifadelerini kullandı.
Azerbaycan'da siyasi ve toplumsal aktivistlerin de benzer yöntemlerle tutuklandığını vurgulayan Rahimova, "Buna örnek olarak, yönetim kurulu üyesi olduğum İşçi Masası Konfederasyonu'nu verebilirim. Konfederasyon Başkanı Afiaddin Mammadov, 'kasten sağlığa zarar vermek' ve 'holiganlık' suçlamasıyla; yönetim kurulu üyeleri Ayhan İsrafilov, Elvin Mustafayev ve Mohyaddin Orujov ise 'uyuşturucu kullanmak' suçlamasıyla tutuklanmışlardır. Afiaddin Mammadov 8 yıl, diğerleri ise 3 yıl hapis cezasına çarptırılmıştır" dedi.
Rahimova, "Bu şekilde tutuklanan başka siyasi ve toplumsal aktivistler de var. Hükümet ise her zamanki gibi, hiç kimsenin mesleki, siyasi ya da toplumsal faaliyetleri nedeniyle tutuklanmadığını, herkesin suçlu olduğunu iddia etmektedir" diye konuştu.
'BASKI POLİTİKASIYLA SİNDİRMEYE ÇALIŞIYORLAR'
Bu saldırıların temel amacının, insanları susturmak ve korkutmak olduğunu söyleyen Rahimova, "Toplumsal ve siyasal alanda aktif olan kişilerin tutuklanması, bu alanlarda aktif olabilecek herkesin korku içinde yaşamasını ve faaliyetlerinden vazgeçmesini sağlamaya yöneliktir. Aynı zamanda, tutuklamalar yoluyla bu kişilerin çalışmaları engellenmektedir" dedi.
'REJİMİN SİYASİ FAALİYETLERE TAHAMMÜLÜ YOK'
Rahimova, bugün siyasi ya da toplumsal alanda faaliyet göstermeye çalışan, örgütlenme girişiminde bulunan herkesin önce gözaltına alındığını, ardından yurtdışına çıkış yasağı verildiğini ve son olarak da tutuklandığını söyledi. Rahimova, "İktidar siyasi faaliyetlere karşı son derece tahammülsüz ve oldukça sert yöntemler kullanmaktadır. Hala özgür olan bireylerse ya ülkeyi terk ederek yurt dışında faaliyet göstermeye çalışmakta ya da tutuklanma riskini göze alarak, baskı altında sınırlı şekilde mücadelelerini sürdürmektedir" diye belirtti.
Rahimova, siyasi tutsakların serbest bırakılması için uluslararası kamuoyunda çeşitli açıklamalar yapıldığını, bu konuda imza kampanyaları ve çeşitli açıklamalar yapılmış olsa da, şu anda somut bir sonuç elde edilmediğini söyledi.
DAYANIŞMA ÇAĞRISI
Türkiye'deki sosyalistlere, demokratlara ve insan hakları örgütlerine çağrıda bulunan Rahimova, "Azerbaycan halkının haklı sesini duyun ve bizlere destek olun. Bizim mücadelemiz, özgürlük, demokrasi, insan hakları ve sosyal eşitlik içindir. Bu doğrultuda uluslararası dayanışma ve işbirliği büyük önem taşımaktadır. Tutuklanan gazetecilerin, sendika üyelerinin ve diğer aktivistlerin serbest bırakılması için ortak kampanyalar, basın açıklamaları ve diğer etkili faaliyetler düzenlenebilir. İfade özgürlüğü ve insan haklarının korunması adına bu çabaların güçlendirilmesi gerekmektedir" ifadelerini kullandı.