17 Aralık 2025 Çarşamba

'Savaş bütçesine karşı halkların bütçesi için mücadele ediyoruz'

2026 yılı bütçesinin savaş bütçesi olduğunun kanıtı olan savunma bütçesine ilişkin konuşan DEM Parti milletvekilleri Konukçu, Aslan ve Kamaç, halktan yana bir bütçe için mücadeleye devam edeceklerini belirtti. 

Kadınlara 51 kuruşu reva gören AKP-MHP faşizmi, Milli Savunma Bakanlığına (MSB) bağlı kurum ve kuruluşlara ayrılan 2026 bütçesini komisyon toplantısında açıkladı. Türkiye Büyük Millet Meclisi, 2026 için savunma harcamalarına 1 trilyon 202 milyar lira ayrıldığını belirtirken, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) milletvekilleri, bu bütçenin işçiye, emekçiye, emekliye, kadınlara ve çocuklara harcanmasından yana olduklarını belirtti.

TOPLAM GİDER 18,9 TRİLYON LİRA 
İç güvenlik ile birlikte savunma ve güvenlik bütçesi toplamı 2 trilyon 155 milyar lira olarak öngörülüyor. Bu, savunma ve iç güvenlik alanlarını kapsıyor. 2026 merkezi yönetim bütçesini de içine kattığımızda toplam gider, 18,9 trilyon lira. Bu durumda bir trilyon 202 milyar lira olan savunma harcamalarının, merkezi bütçeye göre yaklaşık yüzde 6-7 oranında bir paya denk geldiği ancak bazı kaynaklarda bu "savunmaya payı"nın yüzde 4,77 olarak görülebildiği ifade edilse de emekçilere, kadınlara ve ezilenlere ayrılmayarak savunmaya aktarılan bütçe tam tamına 18, 9 trilyon lira olarak belirlendi. 

Emekçilerin, kadınların ve ezilenlerin emeğinden çalınan gelirlerin yüzde 6-7'si MSB'ye aktarılırken, bütçenin amaçları da, "mevcut jeopolitik riskler ve bölgesel gerginlikler" diye açıklandı. Rapora göre; "askeri caydırıcılığı artırma", "hudut güvenliği", "terörle mücadele", "iç ve dış güvenlik meselelerinde aktif savunma ve caydırıcılık kapasitesini koruma/geliştirme" vb. ayrılan bütçenin gerekçeleri olarak sayıldı. Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığı bütçeyi; hava savunma sistemleri (radarlar, entegre hava savunma projeleri), İHA/SİHA, kara-deniz savunma donanımları gibi "savunma sanayisi" odaklı programların devam etmesi için kullanacak.

'BU BÜTÇE SERMAYEDARLARIN BÜTÇESİ'
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) milletvekilleri Kezban Konukçu, Mehmet Kamaç ve George Aslan ile 2026 yılı savaş bütçesini konuştuk. Dem Parti İstanbul milletvekili Kezban Konukçu, 2026 bütçesinde kadınlar, çocuklar ve emekçiler olmadığını, bütçe ile sermayeye para aktarmanın yolunun arandığını kaydetti. Konukçu, hazine ve maliye bakanları bütçesinde yüzde 30'luk bir artışın olduğunu ama sosyal harcamalara ayrılan paylarda böyle bir artış göremediklerinin de altını çizdi. "Bunun yanı sıra bir barış süreci içindeyiz biliyorsunuz, ama savunma bütçesina genel olarak güvenliğe ayrılan bütçeye baktığımızda burada azalma değil ciddi bir artış görüyoruz" diyen Konukçu, bu nedenle kendileri açısından sürecin gidişatı ile ilgili bazı kaygıların da açığa çıktığını belirtti. 

'51 KURUŞLA BİR KADIN KENDİNİ NASIL KORUYABİLSİN'
Devletin "sosyal yardım" adı altında emeklilere ayırdığı payın da her geçen azaldığına dikkat çeken Konukçu, emeklilerin açlık sınırının altında yaşamaya mahkum edileceğini söyledi. Konukçu, "Her geçen gün kadın cinayetlerinin arttığı bir ortamda kadınların korunmasına dönük ayrılan bir bütçeyi hesapladığımızda bir kadına günde 51 kuruş düşüyor. 51 kuruşla bir kadın kendini nasıl koruyabilsin? Gerçekten insanın aklı dahi almıyor. Çocukların korunması ile ilgili doğru düzgün bir pay görmüyoruz" dedi.

'EĞİTİME VE ÇOCUKLARA BÜTÇE'
Yine devletin tabiri ile "sosyal yardım"lara ayrılan payın eğitimde yüzde 2 gibi bir orana tekabül ettiğini söyleyen Konukçu, MESEM'lerde çocuklar zorla işçileştirilirken, katledilirken; her 5 çocuktan biri okula aç giderken, bir öğün ücretsiz yemek hakkının dahi gasp edildiğini, çocuklara pay ayrılamamasının kaygı verici olduğunu vurguladı. Konukçu, "Buna karşı biz Mecliste sözümüzü etkin bir şekilde söylüyoruz. Sokakta emekçiler, kadınlar sözünü söylüyorlar. Hep birlikte halktan yana birlikte bütçe yapacağımız günler inşa edeceğimize inanıyoruz" dedi. 

'SAVUNMAYA AYRILAN BÜTÇE FARKLI İNANÇLARA  AYRILSA DAHA HAYIRLI'
DEM Parti Mardin milletvekili George Aslan ise bütçenin büyük bir kısmının savunmaya ayrıldığını vurguladı. Aslan, "Şu anda ne Ortadoğu'da ne de Türkiye'de hiçbir tehlikenin görülmediği bir dönemde savunmaya bu kadar yüksek rakamların ayrılması gerçekten anlaşılır gibi değildir" dedi. Bütçenin savunmaya değil işçiye, emekçiye, emekliye ayrılması gerektiğini söyleyen Aslan, Diyanet İşleri Başkanlığı bütçesinin de sadece sünni islama ayrılan bir bütçe olduğunu belirtti. Aslan, "Halbuki Türkiye'de başka halklar da var. Fakat bu halkların hiçbir değerine, hiçbir kurumuna tek bir bütçe ayrılmıyor, cami imamları maaş alıyor ama papazlar maaşa tabi tutulmuyor. Savunma bütçesinde de aynı şey var. O bütçenin bir kısmını Türkiye'de yaşayan halklara, kurumların ihtiyaçlarına ayrılsa daha hayırlı bir iş yapmış olurlar" dedi.

'SAVAŞA DEĞİL, İŞÇİYE, EMEKÇİYE, EMEKLİYE, ÇOCUĞA VE KADINLARA BÜTÇE'
Mehmet Kamaç da 2026 yılı bütçesinin bir savaş bütçesi olduğunun altını çizdi. Kamaç'a göre, "Savaşa para yetmez. Savaşa bütçe ayırsanız da en nihayetinde, bütün toplumları tüketen kötü bir şeydir." Kamaç, bütçenin daha çok işçiye, emekçiye, emekliye, çocuğa, kadınlara ayrılmasını savunduklarını söyledi. Kamaç, savaş bütçesine neden karşı olduklarını şöyle açıkladı: "Çünkü biliyoruz savaşın asla kazananı yoktur. Ortadoğu böyle bir ateş topundan geçerken, Türkiye'nin ikinci yüzyılını konuştuğu bir ortamda yine bütün yatırımını ağırlıklı olarak savaşa ve silaha  yapılması kabul edilecek bir durum değil. Biz ondan dolayı 2026 bütçesinin barışa ayrılmasını, yaşama ayrılmasını; insanların güven, huzur içerisinde geçim derdi, geçim sıkıntısı, gelecek endişesi olmadan yaşayabilecekleri; toplumun geleceğe güvenle bakan bir topluma dönüştürülmesi için bu bütçenin savaşa değil barışa, huzura, ekmeğe, adalete, eşitliğe, hukuka yapılması gerektiğini söylüyoruz. Bundan dolayı hem plan bütçede hem de genel kurul döneminde biz bütçenin bu şekilde geçmesinin Türkiye'deki halkların hiçbir kesimine hayır getirmeyeceğini dolayısıyla 21. yüzyılın Türkiye'sinde ya da Ortadoğu'sunu konuşurken, zihinsel, ekonomik bir değişim, bütçede bir değişimin gerektiğine inanıyor ve bu bütçeyi bu şekilde savunuyoruz."