5 Şubat 2025 Çarşamba

Savcı, Nourtani cinayetinde patronlara ödül gibi ceza istedi

Zonguldak'ta yanmış cesedi bulunan, kaçak ocakta çalışan Afgan işçi Vezir Mohammad Nourtani'nin katledilmesine ilişkin davada savcı, kaçak ocak sahipleri Hakan Körnöş ve Enver Gideroğlu ile vinç operatörü S.K. hakkında 14'er yıl hapis cezası istedi.

Zonguldak'ta yanmış cesedi bulunan, kaçak ocakta çalışan Afgan maden işçisi Vezir Mohammad Nourtani'nin ölümüne ilişkin davada savcı, mütalaasını sundu.

Ölümün "iş kazası" nedeniyle olduğunun değerlendirildiği mütalaada, kaçak ocağın sahipleri Hakan Körnöş ve Enver Gideroğlu ile vinç operatörü S.K. hakkında "Bilinçli taksirle ölüme neden olma" ile "Suç delillerini yok etme" suçlarından 14'er yıla kadar hapis cezası talep edildi. Diğer tutuklu sanık Ahmet Aydın hakkında da 8 yıla kadar hapis cezası istendi.

Afganistanlı Vezir Mohammad Nourtani'nin cansız bedeni 10 Kasım 2023'te Zonguldak'ta bir ormanda bulunmuş, cesedin benzin dökülüp yakıldığı tespit edilmişti. Otopside Nourtani'nin 9 Kasım'da öldüğü tespit edilirken, ailesinin 10 Kasım sabahı kayıp başvurusunda bulunduğu öğrenildi.

Nourtani'nin çalıştığı kaçak maden ocağının sahipleri Hakan Körnöş, Enver Gideroğlu ve Körnöş'ün kuzeni Ahmet Aydın tutuklandı. Ocak çalışanları S.K., E.D. ve kömür ticareti yapan A.Ç. adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Olaya ilişkin hazırlanan iddianamede, Afgan madencinin kaçak ocakta vagon arasına sıkışıp "iş kazası" geçirdiği, ocak sahiplerinin de "Olay ortaya çıkarsa ocak kapanır" korkusuyla hareket ettikleri belirtildi.

3 SAYFALIK MÜTALAA SUNULDU 
Zonguldak 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki davada savcı, 3 sayfalık mütalaasını sundu. Mütalaada; Afgan madenci Vezir Mohammad Nourtani'ye vücudundaki kırıklardan dolayı vagon çarptığı değerlendirmesi yapılırken, sanıkların adli işlem kayıtları ve ocağın kaçak olmasından dolayı yetkililere haber vermediklerinin tespit edildiği belirtildi. Mütalaada; iş kazasının bilirkişi raporlarından da anlaşıldığı vurgulanarak, Nourtani'nin kalp krizi geçirip ray üzerine yatmasının hayatın olağan akışının dışında olduğu ifade edildi.

'BİLİNÇLİ TAKSİRDEN' CEZA İSTENDİ
Ölümün "iş kazası" nedeniyle olduğunun değerlendirildiği mütalaada; bilirkişi raporlarına göre ocak sahibi Hakan Körnöş ve Enver Gideroğlu'nun asli kusurlu, vinç operatörü S.K. ile ölen Nourtani'nin tali kusurlu olduğu vurgulandı. Mütalaada, sanıklardan Hakan Körnöş, Enver Gideroğlu ve S.K.'nin "Bilinçli taksirle ölüme neden olma" suçundan 9 yıla kadar, "Suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme" suçlarından 5 yıla kadar ayrı ayrı cezalandırılmaları istendi.

Nourtani'nin yaralanmasını yetkili kurumlara bildirmeyen, kameralarla oynayıp Nourtani'ye ait kıyafetleri yaktığı için E.D. ile cesede çakmak çaktığını itiraf eden tutuklu sanık Ahmet Aydın hakkında "Yardım ve bildirim yükümlülüğünü yerine getirilmemesi" suçundan 3'er ve "Suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme" suçundan 5'er yıla kadar hapis ile cezalandırılmaları talep eden savcı, tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamını istedi. A.Ç. hakkında "Yardım veya bildirim yükümlülüğünün yerine getirilmemesi" suçundan 3 yıla kadar hapis cezası mütalaa edildi.

'KABUL ETMEMİZİN MÜMKÜNATI YOK' 
19 Şubat'ta görülecek duruşmada karar beklenirken, Afgan ailenin avukatı Kerim Bahadır Şeker, mütalaaya ilişkin DHA'ya konuştu. Şeker, "Mütalaayı kesinlikle kabul ediyor olmamızın mümkünatı yok. Bu zaman kadar sunmuş olduğumuz bütün talepleri taraflı olarak reddeden mahkeme heyeti ve Zonguldak Cumhuriyet Başsavcılığı'nın bu mütalaası bizi şahsi olarak şaşırtmadı. Ancak dosya çerçevesinde, 'bilinçli taksirle' cezalandırılmalarını istemeleri hayatın olağan akışına, mantık, fizik, bilim kurallarına aykırıdır. Bir kişinin bilerek ve isteyerek yakılması, bir kişinin bilerek isteyerek yakıldıktan sonra cesedinin gizlenmesi, bundan önce alkol alınarak, cesedi gizlemek için çaba gösterilmesi ve buna rağmen sanki bir iş kazasıymış gibi lanse edilmeye çalışılması Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından kesinlikle kabul edilebilir değil. Çünkü sanıklar mahkemede birbirini sürekli yalanlıyorlar" dedi.

'AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET ALMALARINI İSTİYORUZ' 
Kerim Bahadır Şeker, "Yalanladıkları sırada da şunu söylüyorlar. 'Eğer asıl meseleyi ortaya çıkarırsan seni öldürürüm' diye birbirini tehdit ediyorlar. Mahkemenin sınırları içerisinde sanık yakınları bizlere dahi sözlü ve fiziki müdahale girişiminde bulunuyorlar. Ancak buna rağmen sanki iş kazasıymış da kaza olduktan sonra hastaneye, ambulansla bildirim yapılmışçasına 'Bilinçli taksir' isteniyor. Keza 'İhmal nedeniyle kasten öldürme' sebebi ortaya konulmalıyken, burada da sanıklar hakkında bilinçli taksirle öldürmeye hükmedilmesi, özetle bir kişiyi yakarak öldüren kişilerin 6 ila 8 yıl arasında cezalandırma istemi ve İnfaz Kanunu'na göre 2 yıl hapis cezasını içeride yattıktan sonra tahliye olacak olmaları, kamuoyu vicdanını derinden yaralayacak. Kesinlikle kabul etmediğimiz ve ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası almaları için bu kişiyi diri diri yaktıklarına ilişkin emareleri sunduk. Bu kişiye 20 bin dolar böbrek teklifi yapılmasına ilişkin tanık ifadelerini, aynı madende çalışan ve sınır dışı edilen Afgan maden işçilerinin beyanlarını sunduk dosyaya. Bizim isteğimiz, fikir ve eylem birliği içerisinde yaptıkları eylemlerden dolayı ağırlaştırılmış müebbet almalarını istiyoruz" diye konuştu.