Sosyalist tutsakların açlık grevi eylemi 3. gününde

Sosyalist tutsakların açlık grevi direnişi 3. gününde sürüyor. Meclis Genel Kurulda ESP, SKM ve SGDF'lilerin açlık grevine ilişkin konuşan Otlu, sosyalistlerin haklarını kazanmak için açlık grevinde olduğunu kaydetti.
Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP), Sosyalist Kadın Meclisleri (SKM) ve Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu (SGDF) üye ve yöneticileri ocak ayından bu yana tutsak. 24 Ocak'ta tutsak edilen sosyalistler mart ayının ilk haftası Marmara Kapalı Hapishanesinden 7 farklı hapishaneye sürgün sevk işkencesine maruz kaldı. Bu hapishaneler arasında kuyu tipi olarak tanımlanan yüksek güvenlikli hapishaneler de yer alıyor.
Yargılandıkları mahkemenin yakınındaki bir hapishaneye sevk edilme talebiyle sosyalist tutsaklar 24 Mart'ta açlık grevine başladı. Sosyalistlerin açlık grevi direnişi bugün 3. gününde. Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) İstanbul Milletvekili ve İçişleri Komisyonu üyesi Çiçek Otlu, Meclis Genel Kurulunda yaptığı konuşmada sosyalistlerin maruz kaldığı hak ihlallerini ve açlık grevi direnişini gündemleştirdi.
İBB'ye yönelik soruşturma kapsamında gerçekleşen eylemler sonrası gözaltına alınıp tutsak edilenleri anımsatan Otlu, tutuklananların hapishanelerde yer olmadığı için Vatan Caddesinde bulunan İstanbul Emniyet Müdürlüğüne geri götürüldüğünü söyledi.
'SİYASİ TUTUKLULAR HAKLARI İÇİN AÇLIK GREVİNDELER'
Kuyu tipi hapishanelere ilişkin konuşan Otlu, bu hapishanelerde tecrit içinde tecrit uygulandığını, sosyalleşmenin olmadığını kaydetti. ESP, SKM ve SDGF'li tutsakların açlık grevine başladığını hatırlatan Otlu, nedenini de şöyle açıkladı: "Ezilenlerin Sosyalist Partisi'nden tutuklanan arkadaşlarımız Silivri'de yer açmak için Sincan hapishanesine, S ve Y'lere, Çorlu'da S ve Y'lere getirildiler. Şu anda açlık grevindeler; bu hapishanelere konulan, tecrit altında tutulmaya çalışılan birçok siyasi tutuklu arkadaşımız açlık grevine giriyor. Neden? Haklarını kazanmak için. Neden? Havalandırmaya çıkabilmek için, havalandırmada mektup yazmak, kitap okumak, çay içebilmek için, kendi arkadaşlarıyla spora çıkabilmek için, avukatıyla ya da dışarıdan bir görüşçüyle görüşebilmek için açlık grevine giriyorlar."
'TECRİDİN KALDIRILMASINI İSTİYORUZ'
Kuyu tipi hapishanelerde tutsakların güneşe çıkamadığını, günde bir saat havalandırma hakkı olduğu için güneşi göremediğini, hastaysa ve ağır hastalıkları varsa daha da ilerlediğini söyleyen Otlu, "O nedenle, birçok arkadaşımız kanserse ileri dereceye geliyor, astım hastası ise daha fazla hastalanıyor. Bu nedenle, buradaki ağır hasta tutsakların serbest bırakılmasını istiyoruz. Hapishanelerdeki tecridin kaldırılmasını istiyoruz. Buralarda infazları yanan arkadaşlarımızın da infazlarının yanmaması için şartlı tahliye kararlarından geri dönülmesini istiyoruz."
'VEDA HAKKI TANIMIYORSUNUZ'
Tutsakların veda ve yas hakkının gasp edildiğinin altını çizen Otlu, "Veda haklarını tanımadığınız gibi yas hakkı olan arkadaşlarımıza da mali zorunluluk getiriyorsunuz. Burada emeklilerin ikramiyesi tartışılıyor, sadaka gibi bir hak tanıyorsunuz bu yasayla. Birçok arkadaşımız bir yakını vefat etmişse, o vefat hakkında yas hakkını kullanmak istiyorsa 90 bin lira ödenmesini istiyorsunuz. Bu kadar yoksulluğun, hayat pahalılığının yaşandığı, birçok işçinin ve emekçinin çocuğunun hapishanelerde olduğu yerde, asgari ücretle geçinen insanlara 90 bin lira ödersen babanın cenazesine, annenin cenazesine, kardeşinin cenazesine, dedenin ya da ninenin cenazesine katılabilirsin diyorsunuz. Bu ülkede yas hakkının ücretsiz olması gerekiyor. Bütün tutukluların bir yakını vefat etmişse yas hakkını kullanması için ücretsiz bir şekilde o yakınının cenazesine katılması gerekiyor. Şimdiden bütün politik tutsaklara özgürlük diliyorum" ifadelerini kullandı.