19 Mart 2025 Çarşamba

'Sürgün sevkler derhal son bulmalı'

ESP'ye dönük operasyonda tutuklanan 34 devrimci tutsağın aile ve yoldaşları, sürgün sevk saldırısına tepki göstererek, tüm demokratik kamuoyunu dayanışmaya çağırdı.

Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP), Sosyalist Kadın Meclisleri (SKM) ve Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu'na (SGDF) dönük İstanbul merkezli operasyonda 24 Ocak'ta tutuklanan ve 8 Mart'ta tutuldukları Marmara Kapalı Hapishanesinden farklı hapishanelere sürgün edilen 34 devrimci tutsağın aileleri ve yoldaşları, İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi'nde basın toplantısı düzenledi. Basın toplantısında, "Sürgün sevklere karşı dayanışmayı büyütüyoruz" pankartı asıldı. Basın toplantısına, Limter-İş Genel Başkanı Kanber Saygılı, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) İstanbul İl Eşbaşkanı Çınar Altan ve çok sayıda kişi katıldı.

İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şube Başkanı Gülseren Yoleri, 18 Mart'ın politik tutsaklarla dayanışma günü olduğunu hatırlatarak, "Özellikle politik nedenlerle tutuklanan çok sayıda kişiye yönelik işkence ve kötü muameleye varan çeşitli baskı yöntemlerinin uygulandığına dair örnekler yaşanmaya devam ediyor" dedi.

ESP, SKM ve SGDF üyesi 34 sosyalist tutsağın sürgün edildikleri hapishanelerde ağır tecrit uygulamalarına maruz bırakıldığına işaret eden Yoleri, "Yüksek güvenlikli hapishanelerin hükümlüler için düşünüldüğü açıklanmışken daha tutuklama aşamasında, henüz daha yargılaması başlamamış kişilere uygulanması hukukun kendi içinde çiğnendiği bir durumu da açığa çıkartıyor" dedi.

GÜRBÜZ: ÇOK SAYIDA HAK İHLALİ YAŞANDI
Tutsaklardan Ezgi Gürbüz'ün annesi Nadiye Gürbüz, sosyalist tutsakların tutuklanarak Marmara Kapalı Hapishanesine götürüldüğü günden itibaren çok sayıda hak ihlali yaşandığını belirtti. Tutsaklara keyfi gerekçelerle çok sayıda soruşturma açıldığını, hücrelerinin değiştirildiğini, mülakata zorlandıklarını aktaran Gürbüz, "40 günlük tutsaklıklarının ardından sürgün sevk saldırısıyla karşı karşıya kaldılar" dedi. Sosyalist tutsakların daha iddianamelerinin bile hazırlanmadığını ve soruşturma İstanbul'da açılmasına rağmen hepsinin şehir dışında hapishanelere sürgün edildiğini vurgulayan Gürbüz, sürgün sevkler sırasında tutsakların çıplak arama işkencesine maruz kaldığını da belirtti.

'SÜRGÜN SEVKLER BİR AN ÖNCE DURDURULMALI'
Sürgün sevk edilen sosyalist tutsakların eşyalarına el konulduğunu ve paralarının hesaplarına çok uzun süre yatırılmadığını dile getiren Gürbüz, "Yüksek güvenlikli hapishanelerin sistemi tek kişilik hücreler biçiminde. Güneş görmeyen, havalandırması olmayan, havalandırmaya sadece günde 1.5-2 saat çıkarıldıkları bir tecrit sistemi altında tutuluyorlar" dedi. Özellikle Çorlu ve Sincan'daki hapishanelerde tutsakların yan yana gelmelerinin, dayanışmalarının engellendiğine işaret eden Gürbüz, bu sürgün sevk uygulamasıyla ailelerin görüşe gitmesinin de engellendiğini kaydetti. Yüksek güvenlikli hapishanelerin koşullarının sağlık sorunları olan tutsakların durumunu da ağırlaştırdığını aktaran Gürbüz, ESP MYK üyesi ve Suruç gazisi Uğur Ok'un akciğerlerinde ciddi bir yaralanma olduğunu ve sürgün edildikten sonra ciğerlerinden kan gelmeye başladığını belirtti.

Tutsakların İstanbul'daki hapishanelere getirilmek ve tecridin son bulması için slogan atma ve dilekçe verme eylemine başladığını belirten Gürbüz, "Tutuklulara yönelik hem bu haksız uygulamalar hem de bu sürgün sevklerin bir an önce durdurulmasını ve hızla tahliye edilmelerini istiyoruz" dedi.

UÇAR: FAŞİZMİN TASFİYECİ SALDIRILARININ BİR DEVAMI
ESP Eş Genel Başkan Yardımcısı Sezin Uçar, yoldaşlarının ESP kongresine, Suruç oturumlarına, kayyum karşıtı eylemlere katılmak gibi sebeplerle tutuklandığını hatırlatarak, "Yoldaşlarımız bugün de faşizmin tasfiyeci saldırılarının bir devamı olarak sürgün sevk saldırısıyla karşı karşıyalar" dedi.

Tutsakların kendi rızaları dışındaki her türlü sevkin bir sürgün, işkence olduğunu belirten Uçar, politik tutsakların yıllardır tecride, sürgün sevklere ve hapishanelerdeki hak ihlallerine karşı mücadele ettiğini hatırlattı. Uçar, "Yoldaşlarımız kendilerine dayatılan sevk işkencesine karşı çeşitli eylemlere başladılar. Bizler de yoldaşlarımız ve tüm politik tutsaklar için dayanışmayı büyütme çağrısında bulunuyoruz" dedi.

ESP'ye dönük operasyon sonrası saldırıların genişlediğine işaret eden Uçar, HDK'ye dönük operasyon, sendikacıların, gazetecilerin, siyasetçilerin tutuklanmasını hatırlattı. Son olarak İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve çok sayıda kişinin bu sabah gözaltına alındığına işaret eden Uçar, "Bir yanda Kürt sorununun çözümü için adım attığını iddia eden rejim diğer yanda ezilenleri, sosyalistleri, devrimcileri, muhalifleri tasfiye etmeye çalışıyor" dedi.

ALTAN: BİR YOL TEMİZLİĞİNİ AMAÇLIYORLAR
DEM Parti İstanbul İl Eşbaşkanı Çınar Altan, ESP'ye dönük operasyonun gerçekleştiği Ocak ayından itibaren iktidarın susturma ve biat ettirme konseptinin devam ettiğini söyledi. "HDK şahsında binlerce kişiyi kapsayan soruşturmalarla önümüzdeki dönem bir yol temizliğinin amaçlandığını, onurlu, adil, demokratik bir barış mücadelesi verecek herkesin susturulmak istendiğini görüyoruz. Bugün Ekrem İmamoğlu ve CHP özelinde gerçekleştirilen saldırılar da, düzeniçi muhalefet dahil olmak üzere bütün bir toplumsal muhalefetin hedef alındığını, saldırıların kapsamının genişleyeceğini gösteriyor" dedi.

'SÜRGÜN SEVKLERLE TUTSAKLARIN SÜREKLİLİĞİNİ BOZMAK İSTİYORLAR'
Sürgün sevk saldırısının sadece bir yer değişikliğinden ibaret olmadığını vurgulayan Altan, "Hapishaneler irademiz dışında tutulduğumuz alanlar olsa da orası sizin yaşam alanınızdır ve mücadeleye orada, başka bir cephede devam edersiniz. Sürgün sevkler sizin oradaki düzeninizi bozmaya yöneliktir" dedi.

"Bu saldırının esası bir tutsağın içeride mücadele etmeye yönelik kendi sürekliliğini bozmaktır" diyen Altan, bu saldırıların kuyu tipi hapishanelerin yaygınlaşmasıyla arttığına işaret etti. Altan, tüm demokratik muhalefeti bu saldırılara karşı birlikte mücadeleyi büyütmeye çağırdı.

SABUR: TUTSAKLAR SAHİPLENİLMELİ
Tutsaklarla Dayanışma İnisiyatifi (TDİ) temsilcisi Hıdır Sabur, binlerce hasta tutsak olduğunu, politik tutsakların sürgün sevklerle kuyu tipi hapishanelere sevk edildiğini, politik tutsaklarla dayanışan, para yatıran ailelerinin tutuklandığını belirterek, demokratik kitle örgütlerinin, ailelerin tutsakları sahiplenmesi gerektiğini vurguladı.

ÇELEBİ: HERKESİ DAYANIŞMAYA ÇAĞIRIYORUZ
SGDF MYK üyesi Sinem Çelebi, "Çok sayıda arkadaşımız kuyu tipi hapishanelere sürgün edildi. Bu hapishanelerin içerisine ne hava giriyor, ne havalandırmaya çıkarılıyorlar. Yan yana gelişleri engellenmek isteniyor. Sosyalist gençliği yalıtmak istiyorlar. Mektuplarını, görüşçülerini engellemek istiyorlar" dedi.

Ancak sosyalist gençlik olarak gençliğin tüm taleplerini ve insanca, onurlu bir yaşam mücadelesini sahiplenmeye devam edeceklerinin altını çizen Çelebi, "Kuyu tipi hapishaneler insanlık dışıdır. Sürgün sevklerin durdurulmasını ve yoldaşlarımızın taleplerinin karşılanmasını istiyoruz. Tutsak yoldaşlarımızı sahiplenelim. Herkesi dayanışmaya çağırıyoruz" dedi.