TDİ: Tahliyesi 5 kez engellenen Taylan Turunç serbest bırakılsın

İdare ve Gözlem Kurulları'nın infazlarını tamamlayan devrimci tutsakların tahliyesini engellemesine karşı İHD İstanbul Şubesi'nde açıklama yapıldı. Tutsaklarla Dayanışma İnisiyatifi, Tekirdağ 2 Nolu F Tipi Hapishanesi'ndeki tutsaklardan Taylan Turunç'un tahliyesinin 5 kez engellendiğini hatırlatarak, "Taylan Turunç serbest bırakılsın" çağrısı yaptı.

Tutsaklarla Dayanışma İnisiyatifi, devrimci tutsak Taylan Turunç'un tahliyesinin 5 kez ertelenmesine ilişkin İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi'nde basın açıklama düzenledi. "Taylan Turunç'a özgürlük. İdare ve Gözlem Kurulları kapatılsın" pankartının açıldığı açıklamaya, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Milletvekili Celal Fırat, DEM Parti MYK üyesi Musa Piroğlu, İHD üyeleri de katıldı.

Basın açıklamasını tutsak Taylan Turunç'un görüşçüsü Özgür Cihan Uçar okudu.

İNFAZI 5 KEZ ERTELENDİ
Tekirdağ 2 Nolu F Tipi Hapishanesinde tutuklu bulunan Taylan Turunç'un infazını Aralık 2023 tarihinde tamamlamasına rağmen serbest bırakılmadığına dikkat çeken Uçar, infaz ertelemesinin "kurula çıkmadı", "psikoloğa çıkmadı", "dışarı çıktığında örgüt faaliyetlerine devam edebilir" gerekçelerine dayandırıldığını söyledi. Üçer aylık periyotlarla 5 kez infaz ertelemesi yapıldığı bilgisini veren Uçar, "Son olarak 2024 Aralık ayında yine aynı gerekçelerle cezası altı ay daha uzatılmıştır. Aynı kurul infaz süresini tamamlayan iki tutsağın tahliyesini kurula çıktıkları halde engellemiştir" dedi.

4 YILDA 501 TUTSAĞIN TAHLİYESİ ENGELLENDİ
Uçar, 2021 yılından bugüne en az 501 tutsağın tahliyesinin engellendiğinin altını çizdi. Taylan Turunç'un, tahliyesi engellenen ilk tutsak olmadığını belirterek, İdare ve Gözlem Kurulları'nın kurulduğu 2021 yılından bu yana en az 501 tutsağın tahliyesinin engellendiğini söyleyen Uçar, "İdare ve Gözlem Kurulları devrimci tutsakların iyi halli olup olmadığına karar verirken tüm yetki ve keyfiliği kullanmaktadır. Kurullar ölüm sınırına dayanan ağır hasta ve uzun yıllardır hapishanede kalan tutsaklar başta olmak üzere devrimci-yurtsever tutsakların tahliyelerini engellemektedir. Esas olarak da devrimci-yurtsever tutsaklara dayatılan pişmanlığı kabul etmeyen tutsakların infazları yakılmaktadır. Kurulların aldığı kimi kararlar ise keyfiliğin nasıl had safhada olduğunu göstermektedir. Örneğin bazı tutsakların 'Hükümlünün genel ve kısmi aramalarda, sayımlarda idare ve kurum personelinin çalışmalarına zorluk çıkarmamış olsa da kolaylaştırmaya yönelik gayreti de olmamıştır' denilerek tahliyesi engellenmiştir. Bununla beraber 'elektrik ve suyu tasarruflu kullanıp kullanmamak, kütüphaneden kitap almamak, psikoloğa çıkmamak' gibi hukuken geçersiz ve soyut gerekçeler öne sürülerek tutsakların tahliyeleri engellenmektedir" diye ekledi.

'ATK HASTA TUTSAKLARIN ÖLÜME TERK EDİLMESİNİ SAĞLIYOR'
Tutsakların tahliyelerinin engellenmesine ilişkin infaz hakimliği ve ağır ceza mahkemelerine yapılan itirazların reddedildiğini, kurul kararlarının onaylandığını aktaran Uçar, "Görmekteyiz ki söz konusu tutsakların en temel haklarının gasp edilmesi olduğunda tipik bir faşist uygulama olarak devletin tüm kurumları ortak çalışmaktadır. Bunu sadece kurulların örneğinde değil, hasta tutsakların tahliyelerinin engellenmesinde de görüyoruz" dedi. Hasta tutsakların durumuna da işaret eden Uçar, tarafsız olmayan Adli Tıp Kurumu'nun hasta tutsakların hapishanelerde ölüme terk edilmesini sağlayan bir kurum gibi çalıştığını vurguladı.

'TUTSAKLARIN SESİ OLALIM'
Hapishanelerde derinleşen tecride karşı halka tutsakların dışarıdaki sesi olma çağrısı yapan Uçar, "Ağırlaştırılan tecrit koşullarıyla teslim alınmaya çalışılan devrimci ve yurtsever tutsaklara saldırının bir biçimi olan İdare ve Gözlem Kurulları'nın aldığı keyfi kararlara karşı tutsakların sesi olmak, bu saldırılara karşı haklı mücadeleyi yürütmek, kamuoyunu hapishanelerde yaşanan bu saldırılara karşı bilgilendirmek bizim görevimizdir. Hiçbir hukuki gerekçesi olmayan, hak ihlalleri içeren ve kendini mahkeme yerine koyan kurullar tarafından tahliyesi engellenen Taylan Turunç derhal tahliye edilsin" dedi.

'EL ELE VERELİM'
TDİ adına söz alan Emrah Topaloğlu da, kamuoyuna Tutsaklarla Dayanışma İnisiyatifi ile birlikte hareket etme, el ele verme çağrısında bulundu.

İHD İstanbul Şube Başkanı Gülseren Yoleri, İdare ve Gözlem Kurulları'nın tamamen ortadan kaldırılması gerektiğini söyledi. "Bu düzenleme devam ettiği sürece biz bu sorunları yaşamaya, konuşmaya devam edeceğiz. Ve bu bütün mahpusları tehdit etmeye devam edecek" dedi. İdare ve Gözlem Kurulları'nın iptali için kampanya örgütlenmesi ihtiyacına işaret eden Yoleri, yaşanan sorunların tespit edilmesi, raporlanması, tutsaklarla ve aileleriyle dayanışmanın büyütülmesi gerektiğini söyledi. Yoleri, özgürlüğünden mahrum edilen tutsakların özgürlüklerine kavuşturulması için İdare ve Gözlem Kurulları'nın verdiği raporların iptal edilmesini istedi.