13 Ekim 2025 Pazartesi

Temelli: Halkın bütçesini savunmaya devam edeceğiz

Gündeme dair değerlendirmelerde bulunan DEM Parti Grup Başkanvekili Sezai Temelli, 2026 bütçesine ilişkin "Halka yönelik, halkın ihtiyaçlarını gideren bir bütçe olmalıdır; sermayeyi değil toplumu önceleyen bir bütçe olmalıdır. Diğer taraftan da barışın bütçesi olmalıdır" dedi.

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Grup Başkanvekili Sezai Temelli, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında güncel gelişmelere ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Gazeteci ve doğa savunucusu Hakan Tosun'a dönük saldırıya tepki göstererek sözlerine başlayan Temelli, "Doğayı ve yaşam alanlarını sermayenin talanına karşı savunan bu çok kıymetli gazeteci arkadaşımızın bir an önce sağlığına kavuşmasını diliyorum" ifadelerini kullandı.

'ROJİN KABAİŞ CİNAYETİ MUTLAKA AYDINLATILMALIDIR'
Bundan bir yıl önce Van'da şüpheli şekilde yaşamını yitiren Rojin Kabaiş dosyasındaki gelişmelere dikkat çeken Temelli, "Nihayet 10 ay sonra ATK, Rojin'in vücudunda iki farklı kişiye ait DNA bulgusuna ulaştığını söyledi. 10 ay bunu kamuoyundan sakladı. ATK'nin vakalarını zaten biliyoruz. Hele hele cezaevindeki hasta tutsaklar konusundaki uygulamalarından çok iyi biliyoruz. Ama bu olay özelinde de anlıyoruz ki ATK, bir tıp kurumu olmanın ötesinde olayları örtbas etme kurumu haline dönüşmüş durumda" dedi.

Valinin "bu olay intihardır" açıklamasını hatırlatan Temelli, "Oysa şimdi anlıyoruz ki intihar falan değil. O zaman sorabiliriz: Neyi örtbas etmeye çalışıyorsunuz, neyi saklamaya çalışıyorsunuz? Bu cinayet mutlaka aydınlatılmalıdır, suçlular adaletin karşısına bir an önce çıkarılmalıdır" vurgusu yaptı.

'NÜFUSUN YÜZDE 85'İ YOKSULLUK SINIRININ ALTINDA YAŞIYOR'
Türkiye nüfusunun çok büyük bir kesiminin yoksulluk sınırının altında yaşadığına dikkat çeken Temelli, "Bugün asgari ücretin 22 bin olduğu yerde, açlık sınırının 30 bin ve durumun ne kadar vahim olduğunu varın siz düşünün. Yoksulluk sınırı 90 bin lira. Yoksulluk sınırı altındaki nüfus toplam nüfusun yüzde 85'i. Şimdi bu konularda bir iyileşme yapılması gerekiyor. Bütçe bu tablo dikkate alınarak hazırlanmalı. Ama biz Orta Vadeli Programa baktığımızda nasıl bir bütçeyle karşılaşacağımızı az çok tahmin ediyoruz" dedi.

'HALKA YÖNELİK BİR BÜTÇE HAZIRLANMALI'
Bugüne kadarki bütçelerin sermaye yanlısı olduğunu ve savaş politikaları lehine hazırlandığını dile getiren Temelli, "Savaş bütçeleri hazırladılar, silaha yatırım yaptılar. Dolayısıyla kaynakları halka değil adeta savaşa harcadılar. Şimdi dönem değişiyor. Bir sürecin içindeyiz. Herkeste umut var. Herkesin artık çatışmaların, savaşın sonlanmasını beklediği bir dönemde demek ki bu beklentileri karşılayacak bir bütçe aklıyla da karşılaşmamız gerekir. Nasıl bir bütçe olmalı? Halka yönelik, halkın ihtiyaçlarını gideren bir bütçe olmalıdır; sermayeyi değil toplumu önceleyen bir bütçe olmalıdır. Diğer taraftan da barışın bütçesi olmalıdır" ifadelerini kullandı.

DEM Parti olarak barışın ve halkın bütçesini sokaklarda, alanlarda savunmaya devam edeceklerini belirten Temelli "Emekçilerle, kadınlarla, gençlerle, engelli yurttaşlarımızla beraber bütçe hakkımızı istiyoruz. Bütçede bize ait olanın bize hizmet olarak dönmesini istiyoruz" dedi.

'HAPİSHANELERDEKİ SORUNLAR DEVAM EDİYOR'
Hapishanelerdeki sorunların devam ettiğine dikkat çeken Temelli, çok sayıda hasta tutsağın hala serbest bırakılmadığını belirtti. Temelli, şöyle devam etti: "Hatırlayacaksınız 10. Yargı Paketi geldiğinde hasta tutsaklara dair bir düzenleme yapılmıştı. Fakat bu düzenleme yapılırken ağırlaştırılmış mahpusların, ağırlaştırılmış tutsakların bu haktan yararlanmaları engellenmişti. Oysa hasta tutsakların büyük bir çoğunluğu, uzun süredir cezaevinde olan ve ağırlaştırılmış müebbet cezası almış olan mahpuslardır. Meselenin esas çözüm yeri bu konudur. Fakat 10. Yargı Paketi bu konunun çözümüne dair bir paket olamadı. Şimdi 11. Yargı Paketi bekleniyor. Adalet Bakanlığının açıklamasına göre yargı paketleri serisi devam edecek. 12 gelecek, 13 gelecek. Fakat bu yargı paketleri, yine trafik cezalarında olduğu gibi ceza artırmayı öncelemiş yargı paketleri. Hatta çocuklara bile daha fazla ceza nasıl verilebilir aklıyla hazırlanan yargı paketleri. Bunu kabul etmiyoruz. Toplumun beklentisi İnfaz Yasasında bir an önce eşitliğin sağlanmasıdır. Geçmişten gelen ve belli adaletsizliklerle örülmüş, adeta bir adaletsizlik merkezine dönüşmüş cezaevleri sorununun acilen çözümüdür. İdari gözlem kurullarının keyfi uygulamalarına son verilmesidir. Hasta tutsaklar meselesinin kalıcı bir şekilde çözülmesidir. 'Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası' denen dünyanın hiçbir yerinde görmemizin mümkün olamayacağı düzenlemenin ortadan kaldırılmasıdır ve tabii ki bir an önce umut hakkının tanınmasıdır."

Türkiye'de yargı sisteminin adaletsizlik ürettiğini kaydeden Temelli, "Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararına hala itiraz eden, hala arkadaşlarımızı, başkanlarımızı cezaevinde tutmak için her yolu deneyen bir anlayışla değil; gerçek anlamda bir hukuk devletinin sahip olması gereken bir adalet anlayışıyla, bir yargı sistemiyle ancak Türkiye, barışına ve demokrasisine kavuşabilir" vurgusu yaptı.

'KOMİSYONDAN BİR HEYET İMRALI'YA GİTMELİ'
Ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Temelli, Meclis'te kurulan komisyonun İmralı'ya gidip gitmeyeceğine ilişkin, "Bunun bir an önce planlanması lazım. Gidecek olan heyetin belirlenmesi lazım. Tabii ki bizim temennimiz aslında güçlü bir heyetin, herkesin temsiliyetinin sağlandığı bir heyetin oluşması. Öncelikle grubu olan partilerden, hatta grubu olmayan partilerden de temsiliyet söz konusu olabilir. Bir kereye mahsus değil düzenli bir trafik ve müzakere görüşme mümkün olabilir. Bunların sağlanması bizim talebimiz" dedi.