'Temmuz geldi, AKP ara zammı hiçbir şekilde dile getirmiyor'

Meclis'te düzenlediği basın toplantısında gündemdeki gelişmeleri değerlendiren DEM Parti Grup Başkanvekili Koçyiğit, Türkiye'de derinleşen yoksullaşma krizine dikkat çekti. "Temmuz ayı geldi, ara zam zamanı geldi. AKP'nin ara zammı hiçbir şekilde dile getiremediğini görüyoruz. Geçen yıl ara zam yapmadılar ve koca bir yıl aynı zam oranıyla işçinin ve emekçinin çalışmasına vesile oldular" diyen Koçyiğit, yıl ortasında mutlaka ara zam yapılması gerektiğini vurguladı.
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, Meclis'te basın toplantısı düzenledi. Gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan Koçyiğit, CHP'li Ferdi Zeyrek'in ailesine ve dostlarına başsağlığı diledi, belediyelere yönelik operasyonda tutuklananların serbest bırakılmasını istedi.
'MUTLAKA YIL ORTASINDA ZAM YAPILMALIDIR'
Ara zam tartışmalarına dikkat çeken Koçyiğit, "Halihazırda ülkede asgari ücret 22,104 TL ve yaklaşık 4 milyon emekçi 14.469 TL maaşla yaşamını idame ettirmeye çalışıyor. TÜRK İş'in Mayıs verilerine göre açlık sınırı 25.092 TL, yoksulluk sınırı 81.734 TL. Bütün bunlar bize sadece 5 ay içinde enflasyonun ne kadar arttığını, bugün itibariyle maaşların ne kadar erime içinde olduğunu açık ve net gösteriyor. Talimatlı TÜİK Mayıs ayında enflasyon oranını yüzde 35,41 çıkardı. ENAG'ın ne? Yüzde 71,23 olarak gerçekleşti. AKP'nin sürekli rakamları maniple ederek işçinin, memurun ve çiftçinin cebinden çaldığını; vergileri artırmaya sıra geldiğinde gayet bonkör olduğunu, yeniden değerlendirme oranlarını gayet yüksek oranda belirlediğini ama işçinin ve emekçinin maaşlarını rakamları maniple ederek en asgariden belirlediğini görüyoruz. Daha büyük bir sorunumuz var. Temmuz ayı geldi, ara zam zamanı geldi. AKP'nin ara zammı hiçbir şekilde dile getiremediğini görüyoruz. Geçen yıl ara zam yapmadılar ve koca bir yıl aynı zam oranıyla işçinin ve emekçinin çalışmasına vesile oldular. Bu enflasyon koşullarında, alım gücünün bu kadar düştüğü bir ortamda mutlaka yıl ortasında ara zam yapılmalıdır" dedi.
'BÜYÜK KİTLESEL İŞSİZLİĞİN HER AN OLABİLECEĞİNİ GÖSTERİYOR'
Zombi şirketlere dikkat çeken Koçyiğit, iktidarın neoliberal ekonomi politikaları nedeniyle iflas eden küçük ve orta ölçekli şirketleri hatırlattı. Koçyiğit, "Ya da iflas etmemiş henüz ama sadece kamu desteğiyle veya borçlanarak süreci devam ettiren şirket gerçeğini de görmemiz gerekiyor. Toplumsal Çalışmalar Enstitüsünün yayınladığı Türkiye'nin İcra ve İflas Raporuna göre, Türkiye'de her 5 şirketten 1'i iflas etmiş durumda. Kalanların önemli bir bölümü ise borç ve kamu teşvikiyle ayakta duruyor ve karlılığını yitirmiş. Yani zombi şirket pozisyonuna dönüşmüşler. Bunlar, kapımızda özellikle küçük ve orta ölçekli işletmeler açısından iflasların ve büyük kitlesel işsizliğin her an olabileceğini gösteriyor. Bunun yaratacağı sosyal ve toplumsal yıkımı her birimiz tahmin edebiliyoruz" ifadelerini kullandı.
'FİLİSTİN HALKININ YAŞAM HAKKINI NE ZAMAN SAVUNACAKSINIZ'
Ortadoğu'nun kaynadığını söyleyen Koçyiğit, siyonist İsrail'in Filistin halkına yönelik soykırım saldırılarına tepki gösterdi. Madleen gemisine yönelik işgal ordusunun saldırısını ve Gazze'ye yönelik ablukaya dikkat çeken Koçyiğit, "Buradan uluslararası kamuoyuna ve evrensel değerleri savunanlara, dünyaya evrensel değerler için ahkam kesenlere soruyoruz: Filistin halkının yaşam hakkını, toprak hakkını, mülkiyet hakkını ne zaman savunacaksınız? Filistin'deki soykırıma ne zaman ses çıkaracaksınız" dedi.
'TÜRKİYE'Yİ SOYKIRIM SUÇUNA SES ÇIKARMAYA ÇAĞIRIYORUZ'
Kürt sorununun demokratik çözümü ve Filistin sorununun hakkaniyetli çözümünün Ortadoğu'da barış anahtarı olduğunun altını çizen Koçyiğit, şöyle devam etti: "Ortadoğu haklarının barış içerisinde yaşamasının başka bir formülü yoktur. Dünyayı, Türkiye'yi ve TBMM'yi bu soykırım suçuna karşı ses çıkarmaya, tutum almaya ve bu soykırımı durdurmaya çağırıyoruz. Bunların hiçbirisi asla kabul edilemez."
'TOPLUMA KARŞI SORUMLULUĞUMUZU YERİNE GETİRMELİYİZ'
Barış ve Demokratik Toplum Sürecinin şeffaf yürütülmesi ve atılması gereken en acil adımın da Meclis'teki komisyonun kurulması olduğunu söyleyen Koçyiğit, "Barış sürecinin gerçek anlamda toplumsallaşması için komisyonlara kadınların, feministlerin, akademisyenlerin, gazetecilerin, STK'ların, sendikaların, meslek odalarının, baroların ve tüm toplumsal kesimlerin katılımını sağlayacak bir mekanizmanın mutlaka kurulması gerekiyor. Özellikle alt komisyonlarla bu sürecin sağlıklı yürütülmesi gerekiyor. Bu komisyon ne yapacak? Sürecin nasıl ilerletileceğini, hangi adımların atıldığını ve atılması gereken adımlara dair çalışmaların nasıl yürüdüğünü şeffaf biçimde anlatmakla ve bu süreci denetlemekle mükellef olmalıdır. Halkın iradesinin tecelli ettiği yer olan Meclis'in daha fazla bu sürece sessiz kalmasını, görmezden gelmesini kabul etmiyoruz. Tatil gibi bir gerekçeye hiç kimsenin sığınmaması gerektiğini düşünüyoruz. Meclis tatile girecek ama bu komisyon derhal kurulmalı. Ara vermeden yaz boyunca da çalışmalı ve yeni yasama dönemine de acil olan bütün yasal hazırlıkları yaparak bir an önce sorumluluk almalı. Bütün siyasi partilerin katılımına açık bir komisyonun olması gerektiğinin altını çizelim. Bütün siyasi parti ve çevrelere de bu komisyonun kurulması sürecine katkı verme konusunda çağrı yapmak istiyoruz. Bunu ertelemeden bir an önce topluma karşı sorumluluğumuz olarak da yerine getirmemiz gerekiyor" ifadelerini kullandı.