26 Şubat 2025 Çarşamba

'Tüm kadınlar devrim düşmanlarına karşı silahlanmalı, direnişi yükseltmeli'

Rojava kadın devrimine dönük işgal saldırılarına karşı YPJ, QSD savaşçılarıyla birlikte direnişte yer alan Şehit Serkan Taburu'ndan kadın savaşçılar ETHA'ya konuştu. Tişrîn'de halkın direnişinin kendilerine, savaşçıların direnişinin de halka güç verdiğini vurgulayan komünist kadın savaşçılar, "Bu devrimin bir halklar devrimi olduğu böylece bir kez daha kanıtlanıyor" dedi. Tüm emekçi kadınların 8 Mart'ını kutlayan komünist kadın savaşçılar, "Bu devrim, kadınların ve tüm ezilenlerin umut ışığıdır. Tüm kadınlar devrim düşmanlarına karşı silahlanmalı, direnişi yükseltmeli" çağrısında bulundu.

Emperyalistler ve Türk devletinin de içinde bulunduğu bölge gerici devletlerinin desteğiyle, Suriye'de Beşar Esad ülkeyi terk ederek, yönetimi Golani'nin başında bulunduğu Heyet Tahrir Şam (HTŞ) çetesine devretti.

Kurulduğu günden bu yana kadın devrimi olarak da tanımlanan Rojava Devrimine dönük saldırılar, HTŞ çetesinin başa gelmesinin ardından arttı. Sömürgeci Türk devleti ve beslediği Suriye Milli Ordusu (SMO) çetesinin saldırılarına karşı YPJ, QSD savaşçıları direniyor. Bu direnişin içinde Rojavalı komünistler de kurdukları taburlarla yer alıyor.

8 Mart öncesinde Şehit Serkan Taburu'nda yer alarak Tişrîn, Qereqozak ve Deyr Hefir hattında savaşan komünist kadınlarla, işgalci saldırılara karşı direnişi konuştuk. Çetelerin saldırılarına karşı mevzilerin en önünde yer alan komünist kadın savaşçılar, tüm kadınların 8 Mart'ını kutladı. Komünist kadın savaşçılar, "Rojava kadın devrimi; tüm kadınlar için özgürlüğün ve insanlığın anlamıdır. Bu devrim, kadınların ve tüm ezilenlerin umut ışığıdır. Bizler ateş taşıyıcıları olarak devrim ateşini gürleştirme çabasındayız" diyerek, kadınlara devrim düşmanlarına karşı silahlanma, direnişi yükseltme çağrısında bulundu.

ROJAVA KADIN DEVRİMİNİ AYAKTA TUTMAK İÇİN DİRENİYORUZ

Şehit Serkan Taburu kadın savaşçıları olarak süreci ve saldırıları değerlendirir misiniz?
Awaz: Sözlerime bu direniş günlerinde devrim topraklarını ve kadın kazanımlarını korumak için ölümsüzleşen savaşçıları ve Tişrîn direnişinde şehit düşenleri anarak başlamak istiyorum. Halkımıza söz veriyoruz; kanları yerde kalmayacak, intikamlarını alacağız.

Beşar Esad rejiminin yıkılmasıyla Suriye topraklarının yeniden paylaşımı söz konusu. Sömürgeci Türk burjuva devleti bu sömürgeci paylaşımdan pay kapma derdinde. 2018'de Efrîn'in işgalinden sonra göç edenlerin yaşamlarını sürdürdüğü Şehba, ardından da Minbic kenti işgal edildi. 8 Aralık'tan bu yana Tişrîn, Qereqozak ve Deyr Hefir hattında YPJ, QSD ve Şehit Serkan Taburu savaşçılarının destansı direnişi sürüyor. 60 yıllık Esad rejimi Amerika-İngiltere eliyle 10 günde HTŞ çetelerine devredildi. El Kaide çete grubuna liderlik yapmış olan Golani, bugün dünyaya Suriye rejiminin yeni lideri olarak sunuluyor. HTŞ ve Golanigiller ılımlı İslam sunumu ile sahneye hazırlarken, Tartus ve Lazkiye kentleri başta olmak üzere Suriye'de Alevilere yönelik katliam saldırıları tüm dünyanın gözü önünde sürüyor. Alevi kadınlara cinsel işkence yapılıyor, katlediliyorlar. Tüm bunların arasında Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi kendi topraklarını savunmak ve bu yeniden paylaşımda Rojava kadın devrimini ayakta tutmak için direnişini sürdürüyor. İleri tekniğe sahip sömürgeci Türk devleti 60 küsur gündür Tişrîn Barajını geçemiyor. YPJ, QSD ve Şehit Serkan Taburu savaşçıları en ileri keşif uçaklarına karşı kendi dronunu üretiyor, savaş tünellerinde tüm zorluklara karşı büyük bir irade ve kararlılıkla direniyor.

Taburunuz hangi cephelerde ve hamlelerde yer aldı? Kadınlar olarak bu cephelerde konumlanmanız nasıldı?
Barîn: Şimdiye kadar tabur savaşçıları olarak Deyr Hefir, Qereqozak, Tişrîn savaşlarında ve Kobanê cephe savunmasında yer aldık. Kadın savaşçılar olarak bu cephelerde suikast ve sabotaj branşlarından doğru rol alıyoruz. İşgalci Türk devleti çetelerine karşı bu cephelerde yapılan operasyonlara katılıyoruz. Kadınlar olarak çetelere karşı yürüttüğümüz direniş onların kadın düşmanı yüzleri nedeniyle çok daha büyük bir anlam içeriyor.

DÜŞMANIMIZI İYİ TANIYORUZ

İşgalci çeteler ve Türk devletinin devrime saldırıları sürüyor. Komünist kadın savaşçılar olarak en ileri cephelerde yer almak ne anlam ifade ediyor?
Awaz: Kadın savaşçılar olarak Türk devleti ve çetelerine karşı büyük bir öfke ve kararlılıkla savaşıyoruz. Çünkü bu çetelerin Şengal'de Êzidî kadınları seks kölesi olarak pazarlara çıkardığı, Minbic'te yaralı kadın savaşçıları esir alarak işkence yaptıkları günlerin üzerinden çok uzun zaman geçmedi. Bizler düşmanımızı iyi tanıyoruz. Savaşımımızı da bu bilinçle yürütüyoruz.

HEPİMİZİN ÇOK NET OLDUĞU ŞEY DÜŞMANIN ELİNE SAĞ GEÇMEMEK

Politik islamcı çetelerle savaşırken yaşadığınız birkaç deneyimi paylaşır mısınız? 
Barîn:
Kısa süre önce çetelere karşı yapılan bir operasyona katıldık. Operasyonun başından itibaren kadın savaşçılar olarak büyük bir kararlılık ve istekle yer aldık. Çetelerin tekbir sesini de, attığımız mermi ve mayınlarımızın ardından korku ve acı içindeki çığlıklarını da duyabiliyorduk.

Kadın savaşçılar olarak operasyona giderken bir el bombamızı cebimizde taşıdık. Çünkü hepimizin çok net olduğu şey düşmanın eline sağ geçmemek. İşte bu iradeyi, bu kararlılığı kimse yenemeyecektir. Biliyoruz ki; ihanet teslimiyete, direniş zafere götürür.

BU DEVRİM HALKLAR DEVRİMİ

Tişrîn'de halkın sürdürdüğü büyük direnişi size nasıl yansıdı?
Barîn: Burada yürütülen direniş Tişrîn Barajındaki halkın ölüme meydan okuyarak yürüttükleri direnişten bağımsız değil. Halkın kendi evlatlarını sahiplenmesi olmasaydı, burada iki aydır süren direniş bu kadar güçlü olmazdı. Biz halkımızın direnişinden büyük güç alıyoruz. Halklarımız ise bizim direnişimizin gücüyle daha büyük direniyor. Yani aslında birbirimizi tamamlıyoruz. Aslında toplu bir halk direnişi yürütülüyor dersek yanlış olmaz. Çocuğundan, yaşlısına, kadınından erkeğine Kuzey ve Doğu Suriye halkları bu direnişle dolaysız bir bağ kuruyor. Bu devrimin bir halklar devrimi olduğu böylece bir kez daha kanıtlanıyor.

ATEŞ TAŞIYICILARI OLARAK DEVRİM ATEŞİNİ GÜÇLEŞTİRME ÇABASINDAYIZ

8 Mart'ın öngününde kadın savaşçılar olarak direniş mevzilerindesiniz. Bunun anlam ve önemini nedir?
Awaz: Öncelikle tüm emekçi kadınların 8 Mart'ı kutlu olsun. DAİŞ çetesine karşı savaşırken 2015 yılında Til Temir'de 7 Mart'ta şehit düşen Avaşîn Tekoşin Güneş yoldaşı anıyorum. Buradan Avaşîn Tekoşîn taburu savaşçılarını selamlıyoruz. Kuzey ve Doğu Suriyeli kadınları Rojavalı komünistlerin taburlarında yer almaya, devrimi korumak için savaşmaya çağırıyoruz.

Aynı zamanda Komünist Kadın Örgütü'nün (KKÖ) kuruluşunun 9. yılı. Dünyanın dört bir yanında erkek egemen kapitalizme, heteroseksizme, faşizme karşı savaşan, direnen tüm komünist kadınlara kutlu olsun diyoruz.

Rojava kadın devrimi; tüm kadınlar için özgürlüğün ve insanlığın anlamıdır. Bu devrim, kadınların ve tüm ezilenlerin umut ışığıdır. Bizler ateş taşıyıcıları olarak devrim ateşini gürleştirme çabasındayız. Tüm kadınlar devrim düşmanlarına karşı silahlanmalı, direnişi yükseltmeli.

Kadınlar olarak bugüne kadar beş bin yıllık ezilmişliğimizden bahsettik. Katledildik dedik, sesimizi duyurmaya çalıştık, kendimizi savunduk, özsavunma uyguladık diye tutuklandık, tecavüze uğradık suçlu biz sayıldık. Artık yeter diyor kadınlar! Bugün Tişrîn'den, Qereqozak'tan, Deyr Hefir'dan, Kobanê'den, Til Temir'den yani tüm Rojava mevzilerinden ölüme meydan okuyan cesaretimiz yayılıyor. Bugün tüm dünyadaki kızkardeşlerimize Tişrîn'de zılgıtlarımızın ölümü yendiğini haykırıyoruz.

8 MARTIMIZ ZAFER DOLU OLSUN
Barîn:
Dünyanın dört bir yanından ezilen tüm kadınlar olarak birbirimize güç veriyoruz. Türkiye'de, Kürdistan'da, Avrupa'da ya da dünyanın herhangi bir yerinde her bir kadının direnişi milyonlarca hem cinsi adına kazanım oluyor. Bu yıl 8 Mart'ta komünist kadınlar olarak cephelerden her bir eylemimiz faşizme, sömürgeciliğe, işgalciliğe karşı zaferi kazanmak için olacak. 8 Martımız zafer dolu, özgürce olsun.