Türk polisi Londra'da Türkiyeli göçmenleri fişliyor

Londra'da Türk devletinin kriminalize ettiği ve çalışmalarına katılanları fişlediği GİK-DER, basın toplantısı düzenleyerek, İçişleri Bakanlığı'na tepki gösterdi. GİK-DER, bu saldırı karşısında dava açacağını belirtirken, fişlenenler ise "Korkmuyoruz, susmuyoruz" dedi.
Türk devleti, Londra'da 34 yıldır faaliyet yürüten Göçmen İşçiler Derneği'nin (GİK-DER) her yıl düzenlediği Park Festivali'ni kriminalize ederek, türkü söyleyen, dinleyen, resim çizen ya da halay çeken onlarca kişi hakkında soruşturma başlatarak yakalama kararı çıkarttı. Soruşturmaya uğrayanlar durumu 'absürt' olarak değerlendirirken, GİK-DER, İçişleri Bakanlığı ve polisler hakkında tazminat davası açmaya hazırlanıyor.
Türkiye'nin Avrupa'da faaliyet yürüten demokratik kitle örgütlerini kriminalize etme saldırıları devam ediyor. Londra'da 1991 yılından bu yana göçmenler dayanışma ve kültür merkezi olarak faaliyet yürüten GİK-DER hakkında, Türkiye'de İçişleri Bakanlığı tarafından "yasa dışı örgüt" bağlantısı iddiasıyla soruşturma başlatıldı.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞINDAN FİŞLEME
İçişleri Bakanlığı, bununla da yetinmeyerek, her yıl geleneksel olarak ırkçılık ve faşizme karşı düzenlenen GİK-DER Park Festivali'ne katılmayı da "yasa dışı faaliyet" olarak gösterdi. Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından yayınlanan "gizli" ibareli bir genelgede GİK-DER'in "yasa dışı örgüt"le ilişkisi olduğunu iddia edildi ve festivale katıldıkları tespit edilenler hakkında "gözaltı" işlemi uygulanması istendi.
GİK-DER'in 23 Haziran 2024 yılında düzenlediği Park Festivali'ne katılan 30'u aşkın kişi hakkında soruşturma başlatılarak, haklarında yakalama kararı çıkartıldı. Bu kişilerden bazıları Türkiye'ye geldikten sonra gözaltına alındı ve Park Festivali'ne neden katıldıkları, GİK-DER'in başka etkinliklerine katılıp katılmadıkları soruldu.
Soruşturmada ismi geçenler arasında Londra'da yüzü aşkın kadının oluşturduğu Rengin Kadın Korosu üyeleri, ressam ve sanatçıların yanı sıra festivalde halay çeken, çocuk etkinliğine katılanlar da var.
GİK-DER DAVA AÇACAK
Türk polisinin kriminalize etmeye çalıştığı GİK-DER Park festivali, 2008 yılından bu yana her yıl düzenleniyor ve bu yıl da 22 Haziran tarihinde gerçekleşecek. Her yıl binlerce kişiyi ağırlayan festivale bugüne kadar İlkay Akkaya, Dodan, Suna Alan, Suavi, Halil Bilgiç, Pınar Aydınlar, Suavi ve Grup Seyran gibi çok sayıda sanatçı katılım gösterdi. Kadın ve çocuk gruplarının sahne aldığı festival, ağırlıklı olarak "ırkçılığa ve faşizme karşı" tema ile gerçekleşiyor.
Faaliyetlerinin kriminalize edilmesine ilişkin GİK-DER, İçişleri Bakanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü ve soruşturma da imzası bulunanlar hakkında Türkiye'de karşı dava açmaya hazırlanıyor.
BASIN TOPLANTISI DÜZENLENDİ
GİK-DER, avukat Mehmet Ovayolu ve soruşturmaya maruz kalanlarla birlikte dernek binasında basın toplantısı düzenledi. Toplantıya çok sayıda demokratik kitle örgütü temsilcisi de destek verdi.
Hakkında yakalama kararı çıkarılan GİK-DER temsilcisi Bedriye Avcıl, temmuz ayında milletvekilleri, insan hakları savunucuları, aydınlar ve hukukçuların katılımı ile soruşturmalara karşı tazminat davası açacaklarını söyledi. GİK-DER'in göçmenlere yönelik kültürel, sosyal, hukuki çalışmalar yürüttüğüne dikkat çeken Avcıl, soruşturma açanların suç işlediğini ifade etti.
GİK-DER'in Avukatı Mehmet Ovayolu, bu tür soruşturma ve davaların bireysel olmaktan çıkıp kurumsal boyutlara ulaştığını ifade ederek, "Şu anda gelinen aşamada Avrupa'daki çok sayıda kurum kriminalize edilmek isteniyor. Etkinliklere katılmayı suç sayan bir durum ile karşı karşıyayız" dedi.
Bu tür soruşturmaların takipsizlik ile sonuçlandığını ve bir dava konusu bile olmadığına dikkat çeken Ovayolu, "Bu derneklerin tamamı ırk, dil din hiçbir ayrım yapmaksızın legal demokratik çalışma yürütüyor. Bu kriminalize edilmeye karşı herkesin yasal ve hukuki yollara başvurması ve mücadele etmesi gerekiyor. Buna boyun eğmemek gerekiyor" dedi.
'KORKMUYORUZ, SUSMUYORUZ'
Hakkında soruşturma açılan Sevgi Aksu, GİK-DER üyesi olmadığı halde Park Festivali'ne katıldığı için hakkında soruşturma açıldığını söyleyerek, "Bu şenlik özellikle çocuklar için faydalı bir şenlikti. Yalnızca festivale gittiğim için soruşturmaya uğradım. Birlikte mücadele ederek bunu aşacağız" diye konuştu.
Soruşturma listesinde bulunan Onur Kartal da GİK-DER'in Türkiye ve Kürdistanlı halkların haklarını savunan ve göçmenlerin hakları için mücadele eden bir kurum olduğunu belirterek, soruşturmanın absürt olduğunu vurguladı.
Soruşturmada adı geçen İbrahim Avcil da, soruşturmaların korku psikolojisi yaratma amacı taşıdığını vurgulayarak, "Biz çetelere, uyuşturucuya karşı mücadele eden bir kurumuz. Gençlere kadınlara yönelik çalışma yürütüyoruz. Bunun nesi suç olabilir ki. Hiçbir yargı da bunu yargılayamaz. Tek amaç muhalif kimliği olan kurumları kriminalize etmektir. Korkmuyoruz susmuyoruz" dedi.
'TÜRKÜLERİMİZİ SÖYLEYECEĞİZ KORKMAYACAĞIZ'
Adı soruşturma listesinde bulunan Mahire Genç, toplumun bu hukuksuzluğa karşı ortak bir tavır takınması gerektiğini belirtti.
Rengin Kadın Korusu üyesi Evrem Yaşar da festivalde şarkı söylediği için hakkında soruşturma açıldığını anlatarak, "Bizlerden öğrensinler, türkülerden öğrensinler. Söylediğimiz türküler şarkılar ne kadar korkutucu olabilir. Ama şarkılarımızı türkülerimizi söyleyeceğiz korkmayacağız" diye kaydetti.
Mustafa Kendir de bu soruşturmalara karşı Türkiye'ye gideceğini ve hukuki mücadele de yer alacağını ifade ederek, herkesin bu saldırılara karşı birlik olması gerektiğini belirtti.
Ressam Mehmet Aslan da festivalde çocuklarla birlikte resim çizdiğini anlatarak, "Bize saldıranlar bizi yargılamaya çalışanlar asıl doğanın ve insanlığın düşmanıdırlar. Bir gün bizi yargılayanlar yargılanacaktır" dedi.
'ÖRGÜTSÜZ BIRAKMAYA ÇALIŞIYORLAR'
Toplantıya katılan Britanya Alevi Federasyonu Eşbaşkanı Müslüm Dalkılıç ise "İktidarın bu baskıcı tutumun nedeni özellikle yürüttüğümüz demokratik mücadeledir. Fakat bilmeliler ki, inadına daha da kitleselleşeceğiz örgütleneceğiz. Bu baskı ve soruşturmalara karşı boyun eğmeyeceğiz" diye konuştu.
'KORKMAYACAĞIZ YILMAYACAĞIZ'
Kürt Toplum Merkezi ve Avrupa Demokratik Haklar Konfederasyonu mesaj paylaşarak, "Korku iklimi yaratmak istiyorlar. Asla korkmayacağız yılmayacağız mücadele edeceğiz" dedi.
Kürt yazar Ali Poyraz da, sistemin kurumlar içinde güvensizlik ve kuşku yaratmaya çalıştıklarını ifade ederek, etkinliklere ve kurumlara daha sahip çıkarak bu saldırıların önüne geçilebileceğinin altını çizdi.