Tutsak gazeteciler pek çok hak ihlaliyle karşı karşıya

Eskişehir merkezli operasyonda tutuklanan gazeteciler Bilge Aksu ve Mehmet Üçar'ın yaşadığı hak ihlallerini aktaran avukat Esra Bilen, gazetecilik faaliyetlerinin kriminalize edildiğini söyledi.
Eskişehir merkezli soruşturma kapsamında 26 Kasım'da gözaltına alındıktan sonra tutuklanan gazeteciler Mehmet Üçar ve Bilge Aksu'nun iddianamesi henüz hazırlanmadı. Eskişehir H Tipi Kapalı Hapishanesinde tutulan gazetecilerin avukatı Esra Bilen, müvekkillerinin yaşadığı hak ihlallerine dair Mezopotamya Ajansı'na konuştu.
Kültür, sanat, ekoloji ve politika üzerine yazılan yazıların suç sayıldığına işaret eden Bilen, müvekkillerinin yaşadığı hak ihlallerine dair suç duyurusunda bulunduklarını belirtti. Bilen, kültür, sanat, ekoloji ve politik yazıların suç sayıdığına işaret ederek, "Resmi ideolojiye uymayan fikir ve düşünceler, bu fikir ve düşünceye dair basın faaliyeti yürütmek, yazı kaleme almak, hatta düşünmek bile tutuklama ve yargılama gerekçesi haline getiriliyor. Gazetecilerin görevi toplumsal konulara ilişkin kamuoyunu aydınlatmaktır" ifadelerini kullandı.
'TELİF ÜCRETİNİ NEDEN ALDIN' SORUSU
İktidarın hakikate tahammülü olmadığını ve bu yüzden gazetecileri hedef aldığını ifade eden Bilen, "Bu dosyada olduğu gibi tüm gazetecilik faaliyetleri kriminalize ediliyor. Yaptığı haber için telif ücreti alan gazeteciye 'Bu ücreti niye aldın' diye soruluyor. Oysa o ücreti almaması fikri ve sınai haklar açısından hem hukuki hem cezai sonuçlar doğurur. Akıl almaz yöntemlerle açılan dosyalar, yapılan gözaltı ve tutuklamaların tümü hukuka aykırı" dedi.
'AKSU'NUN GUT HASTALIĞI NÜKSETTİ'
Bilen, müvekkillerinin hapishanede çıplak aramaya maruz kaldığını, kendilerine yemek ve içecek su verilmediğini, gardiyanların "Hafta sonu idare edin, pazartesi günü içme suyu gelir" dediğini aktardı. Yaşanan ihlallere ilişkin hukuki sürecin devam ettiğini belirten Bilen, aylar geçmesine rağmen müvekkillerinin iddianamesinin hazırlanmamasına da tepki gösterdi.
Gazetecilerden Bilge Aksu'nun gut hastalığının nüksettiğini kaydeden Bilen, "Sadece revire çıkarıldığını, revirde de kendisine ağrı kesici verildiğini, ancak bu ağrı kesicilerin yeterli olmadığını ve buna rağmen hastaneye sevkinin yapılmadığını öğrendik. Mehmet Üçar'ın dilekçelerinin işleme konulduğuna dair 'alındı' belgelerinin kendisine verilmediğini, kantinden talep ettikleri kağıt ve kalemin dahi kendilerine ulaştırılmadığını öğrendik. Ağabeyi tarafından kendisine gönderilen kitapların teslim edilmediğini, cezaevine ilk getirildiklerinde iki hafta boyunca kıyafetlerinin verilmediğini öğrendik" dedi.