10 Mayıs 2025 Cumartesi

Üniversite öğrencileri Boğaziçi'nde 'şimşek' çaktırmadı

Boğaziçi'nde düzenlenen "Finans Zirvesi"ni protesto eden üniversite öğrencileri, "Üniversite kampüslerinden sokaklara Türkiye'nin her yerinde sürdürdüğümüz mücadelemiz yalnızca yozlaşmış yargıya ve tek adam rejimine karşı değil, sermayeye karşı da devam ediyor ve edecek" dedi. Öğrenciler, Çalık Holding tarafından katledilen Erol Eğrek için mücadeleyi büyütme çağrısı yaptı.

Üniversite öğrencileri, Boğaziçi Üniversitesi'nde 10-11 Mayıs 2025 tarihlerinde düzenlenen ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Enerji Bakanı Alparslan Bayraktar ve Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan'ın da katılması planlanan "Finans Zirvesi"ni protesto etti. Öğrencilerin 8 Mayıs'ta yaptığı eylem çağrısının ardından Mehmet Şimşek ve Alparslan Bayraktar'ın ismi katılımcılar listesinden çıkarılmıştı.

Bugün pek çok üniversiteden öğrenciler, Etiler metro durağı önünde buluşup Hisarüstü'nde bulunan Boğaziçi Üniversitesi Güney Kampüsü önüne yürüyerek zirveyi protesto etmek istedi. Öğrencilere, Limter-İş Genel Başkanı Kanber Saygılı ve İnşaat-İş Örgütlenme Sekreteri Yunus Özgür de destek verdi.

ABLUKAYA TEPKİ: İŞÇİLER ÖLÜRKEN POLİS NEREDEYDİ
Polisin "Flamasız, slogansız, kaldırımdan" yürüme dayatmasına direnen öğrenciler, uzun süre polis ablukasında bekledi. Ablukaya tepki gösteren öğrenciler, Çalık Holding'den tazminatını istediği için dövülerek katledilen işçi Erol Eğrek'i anımsatarak, "İşçiler ölürken, polis neredeydi" diye haykırdı. Öğrencilerin polisi protesto eden sloganlarına karşı polis "Hakaret içeren sloganlarınızı derhal sonlandırın" anons geçerek öğrencileri tehdit etti.

Ablukada Gündoğdu Marşı söyleyerek bekleyişi sürdüren öğrencilerin ısrarı sonucu abluka açıldı ve öğrenciler gruplar halinde Hisarüstü'ne geçti.

Boğaziçi Üniversitesi Güney Kampüs kapısında toplanan öğrenciler, "Sermayeye geçit yok" pankartı ve Filistin bayrağı açtı.

Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri adına yapılan basın açıklamasında, Boğaziçi Üniversitesi'nin dört yılı aşkın süredir saray rejiminin işgali altında olduğu belirtildi. Bu işgalin yalnızca Boğaziçi'yle sınırlı olmadığı kaydedilen açıklamada, tüm üniversitelerin rejimin kuşatması altında olduğuna dikkat çekildi.

'TEK BİR ARKADAŞIMIZ BİLE ESARET ALTINDAYKEN NORMALLEŞMEYECEĞİZ'
Bu kuşatmaya karşı öğrenciler olarak yıllardır direnişi büyüttükleri ifade edilen açıklamada, "19 Mart darbe girişimiyle birlikte isyanımız artık yalnızca üniversite kampüslerinde değil; Hisarüstü'nden Beyazıt'tan, Saraçhane'ye Şişli'ye Taksim'e taşmıştır" denildi. O günden bu yana binlerce gencin işkenceyle gözaltına alındığı, yüzlercesinin tutuklandığı vurgulanan açıklamada, "Pek çok sıra arkadaşımızı tek adam rejiminin hizmetine girmiş yargıdan söküp aldık, tahliyelerini sağladık. Ancak aralarında kronik kalp hastası Esila'nın da bulunduğu 50 arkadaşımız hâlâ rejimin zindanlarında tutsak. Bu tablo, açık bir siyasi rehin alma operasyonudur. Bizler, tek bir arkadaşımız bile esaret altındayken normalleşmeyeceğiz. Normalmiş gibi davranmayacağız. Tüm siyasi tutsaklar serbest bırakılana kadar mücadeleyi sürdüreceğiz" denildi.

'EYLEM ÇAĞRIMIZLA ŞİMŞEK VE BAYRAKTAR'IN KATILIMINA ENGEL OLDUK'
Üniversitede düzenlenen "Finans Zirvesi"ne Mehmet Şimşek ve Alparslan Bayraktar'ın katılmasının planlandığı hatırlatılan açıklama, şöyle devam etti: "Boğaziçi öğrencileri olarak iktidarın maşalarına, sermayenin kölelerine, 'kamuda tasarruf tedbirleri' ile saray rejiminin şatafatından değil bizlerin eğitiminden kısan Mehmet Şimşek'e, sadece son yılda bile yüz binlerce insanı katleden soykırımcı İsrail'le ortak bir doğalgaz boru hattı projesi sürdüren Alparslan Bayraktar'a geçit vermemek için diğer üniversitelere birlik olmak, bir kez daha öğrenci dayanışmasını göstermek için çağrı yaptık. Çağrımıza Galatasaray, Bilgi, Mimar Sinan, Yeditepe, Sağlık Bilimleri, Koç, Kadir Has, Bahçeşehir, Yıldız Teknik ve İstanbul Üniversitesi öğrencileri sessiz kalmadı ve yüzlerce öğrenci, yine hep birlikte sermaye düzenine karşı sesimizi yükseltmek için bir araya geldik. İktidarın bakanlarını kampüsümüzde istemiyoruz dedik ve sadece eylem çağrımızla bile Mehmet Şimşek ve Alparslan Bayraktar'ın sözde finans zirvesine katılımlarına engel olduk!"

'KAMPÜSLERİMİZİ BU ÇÜRÜMÜŞ REJİME BIRAKMAYACAĞIZ'
Taşoda festivalinin kayyum rektör Naci İnci'nin kararıyla finallerin bitimine ertelenmesine ve öğrenciler kampüse sokulmamasına tepki gösterilen açıklamada, "Yalnızca Boğaziçi'nde değil: İstanbul Üniversitesi'nde, Bilgi'de, Galatasaray'da ve Türkiye'deki tüm üniversitelerde bu işgalci düzen tahkim edilmiş durumda. İTÜ'de ÖGB'lere öğrenci dövdüren zihniyetle Bilgi Üniversitesi'nde Spring Fest'i iptal eden zihniyet aynı olduğu gibi İstanbul Üniversitesi'nde gökkuşağı bayrağına saldıran rektörlük destekli faşist çetelerle Anadolu Üniversitesi'nde Ali İsmail Korkmaz duvarını karalayanlar aynı kişilerdir! Ama biz buradayız. Direniyoruz. Vazgeçmeyeceğiz. Kampüslerimizi bu çürümüş rejime bırakmayacağız. Bu karanlığı dağıtana kadar her yerde, hep birlikte mücadeleye devam edeceğiz" denildi.

Açıklamada, "Şu anda Güney Kampüs'te düzenlenen sözde finans zirvesi, iktidarın kampüslerimizde yıllardır uyguladığı işgal politikalarının bir parçası olmanın ötesinde, saray rejiminin sermayeye itaatkar kadrolar yetiştirme planlarının bir başka adımıdır. Ancak bizler, ne saray rejimine ne de sermayeye boyun eğmeyeceğiz" ifadeleri kullanıldı.

'EROL EĞREK'İ UNUTTURMAYACAĞIZ'
10 yıldır alamadığı tazminat hakkını talep ettiği için Çalık Holding korumaları tarafından dövülerek katledilen işçi Erol Eğrek'in de anıldığı eylemde, "Tazminat hakkını aradığı için katledilen Erol Eğrek'i, Boğaziçi Üniversitesi yurt inşaatında öldürülen ve ölümünün üstü kapatılan Abdülkadir Doğan'ı, Özyeğin Üniversitesi'nde fakülte inşaatında öldürülen Hasan Demirtaş'ı, katledildikten sonra yakılarak bir köşeye atılan Vezir Mohammed Nourtani'yi ve sermaye tarafından katledilen daha yüzlerce, binlerce işçiyi unutmayacağız, unutturmayacağız. Üniversite kampüslerinden sokaklara Türkiye'nin her yerinde sürdürdüğümüz mücadelemiz yalnızca yozlaşmış yargıya ve tek adam rejimine karşı değil, sermayeye karşı da devam ediyor ve edecek. Tüm dostlarımızı Çalık Holding'e karşı direnişe davet ediyor; bir kez daha haykırıyoruz: Genel grev, genel boykot, hemen, şimdi" denildi.

Çav Bella söyleyerek eylemi bitiren öğrenciler, katledilen işçi Erol Eğrek için bu akşam Çalık Holding önünde olma çağrısı yaptı.

Eylem boyunca, "Zenginlerin bakanı Mehmet Şimşek istifa", "Zindanlar yıkılsın, tutsaklara özgürlük", "Biji berxwedana zindanan", "Boğaziçi Hisar'da Şimşek çaktırmaz", "Jin, jiyan, azadi", "Yaşasın öğrenci dayanışması", "Faşizme karşı omuz omuza", "Bakanlar baksın, öğrenciler burada", "Kayyumlar gidecek, biz kalacağız", "İşçi gençlik el ele, genel greve", "Gezi'de düşene, dövüşene bin selam", "Hırsız, katil AKP", "AKP'den hesabı öğrenciler soracak" sloganları atıldı.