12 Şubat 2025 Çarşamba

Van'dan seslendiler: Direnerek kazanacağız

Van halkı iradesine sahip çıkarken çok sayıda kişinin katılımıyla Büyükşehir Belediyesi önünde açıklama yapıldı. Halkın iradesine çökülmek istendiğinin altı çizilen açıklamada, "Direnerek, mücadele ederek, kararlılıkla kazanacağız, kendimize ve kentimize hizmet etmek için kazanacağız" denildi. 

Van Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Abdullah Zeydan'a 3 yıl 9 ay hapis cezası verilmesinin ardından nöbet eylemi devam ediyor. Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Çiğdem Kılıçgün Uçar ile Halkların Eşitllik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları da bugün belediye önündeki eyleme katıldı.

ZEYDAN: HAKLI OLAN VE DEMOKRASİYİ SAVUNAN BİZİZ
Belediye önündeki eylemde ilk olarak konuşan Van Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Abdullah Zeydan, "Van halkı bu soğuk havaya rağmen iradesini savunuyor. Halkın iradesine saldıranlar ve zulüm edenler bu yaptıklarından utanmıyorlar. Yolsuzluk, hırsızlık yapanlar bu kentte yaşayan 1 milyon 200 insanın iradesini çalıyor ve 'sizi tanımıyoruz' diyorlar. Bu halkın iradesini ne pahasına olursa olsun koruyacağız. Biz bu kadar asil bir mücadelenin parçası olan bizler, demokrasi, barış ve adalet mücadelesi verenler bu utanmazlık karşısında onurumuzu savunacağız. Bize onursuzluğu dayatanlara nasıl onurlu olduğumuzu göstereceğiz. Haklı olan ve demokrasiyi savunan biziz. Yürütülen sürecin kumpas olduğunu çok iyi biliyoruz ve AİHM de buna karar verdi. Kumpaslarla yeniden halkın iradesine çökmeye çalışıyorlar" dedi.

DEMİR: HALKIN İRADESİNE ÇÖKMEYE ÇALIŞIYORLAR
Ardından konuşan DBP Van İl Eşbaşkanı Cemal Demir ise, "Bu iktidar Demokles'in kılıcı gibi zulümlerini bu halkın üzerinde salladı. Bunu kabul etmedik ve itirazlarımızı hep dile getirdik. Seçimde halkımız önemli bir sonuç ortaya çıkardı. Tarihte olmayacak şekilde 14 belediyenin tamamı aldık ve AKP'yi bu memlekette tabela partisi yaptık. Yine bir kumpasla halkın iradesine tekrar çökmeye çalışıyorlar. Bir hukukçu olarak bu davayı değerlendirmek gerekirse; bu dosya içi boş bir dosyadır ve hiçbir zaman istinaf tarafından kabul görülmemiştir. Gerek bilirkişi raporları gerekse de askerlerin ifadeleri her ne kadar olumlu yönde olsa bile savcılık ve mahkeme heyeti ceza talep etti. Bu tutum siyasi bir tutumdu, hukuki bir tutum değildir" diye konuştu.

BUCAK: VAN HALKININ GURURUNU KİMSE GÖRMEZDEN GELEMEZ
Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Serra Bucak da şunları söyledi: "Van halkının onurunu ve gururunu kimse görmezden gelemez. Kayyum sistemi bir kumpas sistemidir. İktidar bu kayyum sisteminden bir ders çıkarmamıştır. Van halkı iradesinin yanında durdu. Bu halk mücadelesine sonuna kadar sahip çıkacak. Kazanan biz, kaybeden onlar olacak. Biz Amedliler olarak 31 Mart'ta direnen ve 14 belediyeyi alan Van halkının yanındayız. Mazbatayı vermek istemeyenler bu kentin güler yüzlü çocuklarının mücadelesi ile karşılaştılar. Wan rûmeta me ye."

UÇAR: VAN HALK ÇÖZÜMSÜZLÜK POLİTİKALARINA CEVAP VERECEKTİR
DBP Eş Genel Başkanı Çiğdem Kılıçgün Uçar ise, "Kürtler 100 yıldır özgürlüğe yürüyor. Şimdi Van'daki çocuklar ve kadınlar demokrasinin gereğini yapıyor. Seçime her türlü hile ile girdiler, seçmen gönderdiler ama Van onlara başka bir ders verdi. Van o dönem; devlet aklının kayyum, savaş, inkar ve asimilasyon politikalarına bir ders verdi. Kayyumun ömrü bir seçime, Kürt halkının ömrü bin yıllara bakar. Bu ülkenin hukukunda Kürtler, Kürtlerin kimliği var mı? Bizim olmadığımız hukuk egemenlerin hukukudur. O yargı kararı Kürtler nezdinde yok hükmündedir. Hiçbir belediye başkanımızın suçu yok. Suçu olanlar devlete aklıdır. Yeni bir toplumsal sözleşme ve hukuka ihtiyaç var. Biz Van'ı iki kez kazandık. Şu an üçüncü kayyum girişimi var ve biz bunu da kazanacak. Van halkı devlet aklının bu çözümsüzlük politikalarına cevap verecektir" dedi.

'ŞİMDİ YENİ DÖNEMİ KONUŞMA ZAMANIDIR'
Türkiye'nin en önemli sorununun Kürt sorunu olduğunu söyleyen Uçar, "Bu ülkede yeni gündemler inşa etseniz de temel sorun Kürt sorudur. Siz kumpaslar kurdunuz ama Kürtler demokrasi dersi verdi. Şimdi Kürt halkı ve Kürt halk önderi sayın Öcalan ile yeni dönemi konuşacağız. Yeni dönemin adı demokratik çözümle, barışla anılmalı. Kimseden bir ses yok ama İmralı'da 12 metrekare alanda büyük bir çaba var ve bu çabayı destekleme zamanıdır. 'Kürt sorununun çözümü mümkün değil' diyen akla şunu söyleyelim; Kürt halkının direnişi, demokratik ulus direnişidir. Özel savaş politikalarına karşı Kürt halkı sayın Öcalan'ın paradigması ile mücadele edecektir. Bu direnişin sonu özgürlüktür" dedi.

'HALKLARIN İRADESİNE GÜVENİYORUZ'
Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) MYK üyesi Orhan Çelebi, "Abdullah başkanımıza verilen cezanın yok hükmünde olduğunu dünden bu yana ifade ettiniz. 2016'dan beri halkın iradesini gasp edenler bugün de Van halkının iradesini gasp etmek istiyorlar. Mazbatayı alamadılar ama Van halkının bugün iradesini yeniden gasp etmek istiyorlar. Van halkının iradesine güveniyoruz, Kürt halkının iradesinin güveniyoruz, Türkiye halklarının iradesine güveniyoruz. Birlikte kazanacağız, birlikte yöneteceğiz" ifadelerini kullandı. 

'BU KARAR YOK HÜKMÜNDEDİR'
Van halkının direnişini kutlayan HDP Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, "Türkiye'de hiç bir ilde belediyelerin tamamı tek bir parti tarafından kazanılmamıştır. Ama Van 14-0 yapmayı başarmıştır. İşte onlar bunu hazmedemiyor. Van'a ilk kumpas mazbata ile kurulmaya çalışıldı. Van halkı o gün iradenize o kadar güçlü bir şekilde sahip çıktınız ki sessinizi sadece Türkiye duymadı sesinizi, Avrupa ve bütün dünya duydu. Van bütün dünyada konuşuldu. Bunu siz başardınız. Kayyumun yaptığı tahribatı ve halkına işkence eden o kayyumcu zihniyete karşı belediye eşbaşkanlarımız çalışmıştır, hizmet etmiştir. Belediyelerimizden elinizi çekin, biz hizmet üretmek istiyoruz hizmet! Sayın Zeydan'a ceza vererek bir şeylerin yolunu döşüyorlar. Verilen bu ceza bizlerin nazarında halkın nazarında ve hatta yasaların nazarında yok hükmündedir. Verilen ceza sadece Van halkının iradesini gasp etmek değil, aynı zamanda kendi anayasalarını da çiğnemektir. Bilirkişinin raporu ortada olduğu halde derhal beraat alması gerektiği halde ceza vermek başka bir şeyin yolunu döşemektir. Biz bunu dün de kabul etmedik, 31 Mart'ta da karşı çıktık, şimdi de hep beraber karşı çıkıyoruz, kabul etmiyoruz" diye konuştu.

'BU SİYASİ BİR DARBEDİR'
Kürde seçme ve seçilme hakkını çok gören bu iktidarın, Kürde "sen Van halkını yönetemezsin" mesajı verdiğini söyleyen Hatimoğulları, "Bu iktidar bir siyasi darbe yapmaktadır. Şu an verilen bu karar bir siyasi darbenin yolunu döşemektir. Bugüne kadar atadıkları kayyumlar siyasi darbedir, 12 Eylül askeri cuntasıdır. Tankıyla, topuyla, postallarıyla sokağa indi şimdi 'askeri vesayet rejiminden kurtaracağım' diyerek iktidara gelen AKP daha beterini yapıyor. Polisiyle, akrebiyle, coplarıyla bakın yine belediyemizin etrafını sarmışlar. Kayyum atadıkları belediyeleri gece, hırsız gibi gelerek polislerini yerleştirmiştir. Bizler Van'da asla buna izin vermeyeceğiz. Hep birlikte kendi irademiz için burada sonuna kadar kazanana kadar hep beraber Van halkı olarak burada nöbet tutmaya devam edeceğiz. Her direnişin sonu zaferdir her kararlı duruşun sonu başarıdır. Bütün Türkiye sizi örnek alıyor. Lütfen bir saniye olsun bunu aklınızdan çıkmasın. Buradaki kayyımcı, talancı, halkın iradesine çökmeye çalışan anlayış her yerde cirit atıyor. İstanbul'da kent uzlaşısı kapsamında kazanılmış belediyelere sabah şafak operasyonu çektiler. Aralarında belediye başkan yardımcılarının ve meclis üyelerinin olduğu çok fazla insan gözaltına alındı. Cumhuriyet Başsavcısı bu gözaltının gerekçesinde kent uzlaşısını suç olarak göstermiş. Uzlaşmayı suç olarak gösteren başka bir ülke var mı? İnanın krallıkla, padişahlıkla yönetilen ülkelerde bile 'sen neden uzlaştın' dememiştir. Ama bu iktidar herkes birbiriyle kavga etsin istiyor. Bizlerin kent uzlaşısına tahammülleri yok. Aynı zamanda aynı cumhuriyet başsavcısı aynı dosyada 'Türk ve Kürt kardeşliğini tesis etmek istiyorlar' diye bir ibare geçiriyor" dedi.

'AKP BU SÜRECİ DİNAMİTLİYOR'
AKP'nin süreci dinamitlediğini söyleyen Hatimoğulları, "1 Ekim'de sayın Devlet Bahçeli Türk-Kürt kardeşliğinden bahseden mesajlar vermeye başladı. İmralı ile görüşmeler oluyor ve Kürt sorununun barışçıl ve demokratik yöntemlerle çözülmesi için diyalog süreci konuşuluyor. Bugün Türk ve Kürt kardeşliği üzerinden başlatılmış olan bir diyalog süreci kayyumla, belediye eşbaşkanlarımıza ceza vererek dinamitlenmektedir. Bunu kabul etmiyoruz. Biz DEM Parti olarak Kürt halkı olarak Türkiye halkları olarak barış ve diyalog sürecinin devam etmesinden yanayız. Ama bu iktidar 14-0 kazanan belediyenin eşbaşkanına ceza vererek bu süreci dinamitlemektedir. Ey saraylılar şunu bilin ki kayyım atayarak cezalar vererek her sabah bir şafak operasyonuyla DEM Partilileri muhalifleri gözaltına alarak hiçbir şeyi başaramazsınız. Bizler DEM Parti olarak Kürt halkı olarak Türkiye halkları olarak bu ülkenin aydınları demokratları olarak bu ülkenin onurlu muhalefetini yürütenler olarak onurlu bir barış ve diyalogtan yanayız. Bu diyaloğun barışla taçlanmasından yanayız. Ama bizlere her sabah şafak operasyonu çekerek belediye eş başkanlarımıza cezalar yağdırarak, belediyelerimize kayyım atayarak bu diyalog sürecini dinamitlemektesiniz. Saraya buradan çağrı yapıyoruz" dedi.

'HERKESİN GÖZÜ VAN'DA'
Türkiye'nin dört bir yanında Van halkıyla dayanışmaya devam edeceklerini söyleyen Hatimoğulları, "Türkiye'nin doğusu batısı kuzeyi güneyi herkesin yüreği şu an Van için atıyor. Herkes Van'ın önümüzdeki süreçte neler yaşayacağını dört gözle izliyor. Abdullah Zeydan, Neslihan Başkan ve bütün seçilmişlerimiz bizlerin onurudur. Sizden en büyük ricamız belediyemizi iradesini gasp etmek isteyenlere karşı bu meydanı, bu bahçeyi, bu çadırı terk etmeyelim. Direnerek, mücadele ederek, kararlılıkla kazanacağız, kendimize ve kentimize hizmet etmek için kazanacağız" ifadelerini kullandı.

Konuşmaların ardından halk çalınan müzik eşliğinde halay çekti.