23 Mayıs 2025 Cuma

Yaşam hakkı savunucuları katliam yasasına karşı açlık grevinde

Sokak hayvanlarına dönük katliam yasasına karşı 3 günlük açlık grevine başlayan yaşam hakkı savunucuları, "Sokaklarımızı, yemeğimizi, acımızı, mutluluğumuzu, sevgimizi, evimizi paylaştığımız dostlarımızın ölüme gönderilmesine seyirci kalmayacağız. Biz bu suça ortak olmayacağız" ifadelerini kullandı.

Yaşam hakkı savunucuları, kamuoyunda sokak hayvanlarına dönük "katliam yasası" olarak bilinen 7527 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu'nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'a karşı 3 günlük açlık grevine başladı.

İSTANBUL
Kadıköy'de bulunan Ayrışım Kitabevinde düzenlenen basın toplantısına, çok sayıda ekoloji örgütü katıldı. Basın toplantısının yapıldığı salona "Katliam yasasına karşı topyekun mücadeleye, bu suça ortak olmayacağız, açlık grevindeyiz" pankartı asıldı. Ortak basın metnini Arzum Bahap ve Merve Tufan okudu.

Açıklamanın ardından kısa bir slayt sunumu yapıldı. Sonrasında ekoloji örgütlerine söz verildi.

'İKTİDAR ÖLÜMÜN, BİZ YAŞAMIN TARAFINDAYIZ'
Polen Ekoloji Ensitüsü adına konuşan Cemil Aksu, "Devletin, iktidarın yandaş medyası, güvenlik güçleriyle yaptığı algılara rağmen direniş devam ediyor. Küçük küçük direnişlerle katliamların caydırıcı etkisi olduğunu görmemiz gerekiyor. İktidar ölümün, biz yaşamın tarafındayız. Bugün hala bu direniş yaşıyorsa, başka yerde birkaç canlı, ağaç, insan, kadın, ve çocukları bu karanlıktan kurtarabiliyorsak bu direnişler sayesinde oluyor. Moral bozmamak gerekiyor. Tüm baskılara rağmen bu direniş sürüyor. Dolayısıyla her kurtardığımız canı da bir kazanım olarak görmek gerekiyor" dedi.

İZMİR
İzmir'de yaşam hakkı savunucuları, Kent Enstitüleri binasında katliam yasasına karşı 3 günlük açlık grevine başladı. "Katliam yasasına karşı topyekun mücadeleye, bu suça ortak olmayacağız, açlık grevindeyiz" pankartı açılan açıklamaya çok sayıda ekoloji örgütü katıldı. Ortak basın metni Kaan Gencel, Mansur Karaca ve Bilge Berk tarafından okundu.

'AYM YAŞAMDAN DEĞİL ÖLÜMDEN YANA KARAR VERDİ'
Katliam yasasının 2024'ün ağustos ayında yürürlüğe girdiği hatırlatılan ortak açıklamada, "İktidarın katliam yasasını uygulamayacağının sözünü veren CHP, yasa geçtikten sonra hızla toplamalara başlayıp hayvanları ölüm kamplarına hapsederek AKP'nin yaşam hakkını hedef alan rejimini kalıcı hale getirdi" denildi.

AYM'nin katliam yasasının iptali talebiyle yapılan başvuruya 7 Mayıs'ta verdiği ret kararı hatırlatılan açıklamada, "Hukuku ve vicdanı değil, iktidarın nefret siyasetini esas alan AYM, ölümcül bir yasa karşısında yaşamdan yana değil, ölümden yana karar verdi. Anayasa Mahkemesi'nin bu kararı, devletin 'hukuk devleti' niteliklerini hiçe saymıştır. Belirlilik, suçta ve cezada kanunilik, cezaların şahsiliği gibi temel ilkeler rafa kaldırılmış; bağımsız olması gereken yargı, iktidarın politikalarını meşrulaştırmakla yetinmiştir" denildi.

'DİRENİŞİMİZ ONLARIN SESİDİR'
Açıklama, şöyle devam etti: "Bizler, İzmir, İstanbul ve Eskişehir'de yaşayan yaşam savunucuları olarak, hayvanların yaşam hakkı için açlık grevine başlıyoruz. Bu grev, yalnızca bir protesto biçimi değil; barınak denen ölüm kamplarında açlıkla, susuzlukla, hastalıkla boğuşan, diri diri gömülen, aç bırakılan can dostlarımızla kurduğumuz bir dayanışma köprüsüdür. Açlığımız onların açlığıdır. Direnişimiz onların sesi, onların nefesidir."

'YASANIN YÜRÜRLÜĞE GİRMESİYLE KATLİAMLARDA ARTIŞ YAŞANDI'
"Bu yasa, bilime, vicdana, kamu yararına ve anayasal ilkelere aykırıdır. Yerel yönetimler ve kamu kurumları yıllardır sorumluluklarını yerine getirmezken, kısırlaştırma, aşılama ve rehabilitasyon çalışmaları için ayrılması gereken kaynaklar nereye harcandığı belirsiz bütçelerde buharlaşırken, çözüm diye sunulan şey yalnızca tecrit ve ölümdür" denilen açıklamada, köpeklerin algı operasyonlarıyla nefretin hedefi haline getirildiği vurgulandı.

Yasanın yürürlüğe girmesiyle toplama ve katletme olaylarında ciddi artış yaşandığına dikkat çekilen açıklamada, "Bu katliam süreci sadece merkezi iktidarla sınırlı kalmamış, yerel yönetimlerin de suça ortak olmasıyla derinleşmiştir. CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in 'yasaya uymayacağız' yönündeki açıklamalarına rağmen CHPli belediyelerin, ölüm politikalarını fiilen uyguladığına şahit oluyoruz. Belediye çalışanlarının hayvanları öldürmek ve hapsetmek için adeta sıraya girdiğine tanıklık ediyoruz" denildi.

TALEPLER
Muhalefete somut adımlarla bu katliamın karşısında durma çağrısı yapılan açıklamada, açlık grevindeki yaşam hakkı savunucularının talepleri şu şekilde sıralandı:
🔹"'Katliam yasası' derhal geri çekilmeli, hayvanların yaşam ve özgürlük haklarını güvenceye alan yeni bir yasa oluşturulmalı. Yeni yasada 5199 sayılı kanunun 6. maddesindeki 'kısırlaştır, aşılat, yerinde yaşat' ilkesi korunmalı. Hayvan hakları anayasal güvence altına alınmalı.
🔹Ölüm kampı barınaklar derhal hayvan hastanesine dönüştürülmeli. Kırdan kente kısırlaştırma seferberliği başlatılması için tüm il ve ilçelerde kısırlaştırma ve ilk yardım üniteleri oluşturulmalı.
🔹Toplamalar derhal durdurulmalı. Hayvanlar için tedavi merkezine dönüşene kadar tüm barınaklarda şeffaf yönetime geçilmeli; gönüllülerle ortak protokoller imzalanmalı. Barınaklar 7/24 halkın ziyaretine açık olmalı; hayvanların haklarına yönelik ihlallerin tespit edilebilmesi için her bölümün net şekilde gözlenebildiği kamera sistemine geçilmeli. Çalıştığı kurumda bulunmayan ama çağrıldığında gelen 'icapçı veteriner hekim' uygulaması tamamen kalkmalı, her il ve ilçede 7/24 çalışan veteriner hekim ve teknik kadro sağlanmalı. Özellikle muhalefet partileri belediyelerinden bu konuda açık beyan ve somut adımlar talep ediyoruz.
🔹'Pet' olarak kategorize edilerek bir meta gibi alınıp satılabilen tüm hayvanların üretim ve satışı yasaklanmalı, yasağa aykırı hareket ederek suç işleyenlere caydırıcı ceza uygulanmalı.
🔹Hayvana şiddete caydırıcı cezalar getirilmeli ve hayvana şiddeti kurumsal hale getiren belediyeler de bu kapsama alınmalı.
🔹Toplum huzuru ile barışını bozacak şekilde hayvanları hedef haline getirip, hayvanlara ve hayvan hakkı savunucularına yönelik şiddeti ve öldürmeyi aşılayan, güzelleyen yazılı ve sözlü medya şirketlerine ve sorumlularına caydırıcı idari para cezaları getirilmeli, Güvenli Sokaklar Derneği ve benzer hayvan düşmanı oluşumlar kapatılmalı, yöneticileri yargılanmalı."

Herkesin bu katliam yasasına karşı direnişe çağrıldığı açıklamada, "Sokaklarımızı, yemeğimizi, acımızı, mutluluğumuzu, sevgimizi, evimizi paylaştığımız dostlarımızın ölüme gönderilmesine seyirci kalmayacağız. Biz bu suça ortak olmayacağız" denildi.