10 Mart 2025 Pazartesi

Yeni yasa tasarısına karşı acil çağrı: LGBTİ+'ların yaşamları değerlidir

LGBTİ+'ların haklarını ve hayatlarını tehdit eden yeni yasa tasarısına ilişkin açıklama yapan İHD İstanbul LGBTİ+ Hakları Komisyonu, "Bizler LGBTİ+ hakları savunucuları olarak bu yasanın hayatları karartmasına müsaade edilmemesi için herkesi güçlü bir ses çıkarmaya davet ediyoruz. İktidarın, güvensiz ve heteroseksist aile tahayyülüne karşı birbirimizin dostu, yoldaşı, ailesi olmaya devam edeceğiz. LGBTİ+'ların yaşamları değerlidir" dedi. 

İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi LGBTİ+ Hakları Komisyonu, LGBTİ+ haklarını ve hayatlarını tehdit eden yeni yasa tasarısına karşı acil eylem çağrısı yaptı. LGBTİ+lar,  ister görünür olsun ister olmasın bu coğrafya üzerinde çeşitli ve sayısız şiddet türü ile mücadele etmek zorunda bırakıldığı belirtilen açıklamada, "90'lı yıllarda Hortum Süleyman'a karşı Ülker sokakta ve sürgün sonrası da 2000'lerde Esat ve Eryaman'da yapılan direnişler, bu mücadelelerden yalnızca iki tanesi. LGBTİ+lar, nerede ve ne şekilde olursa olsun, karanlığın içinde hiç kimsenin elini bırakmıyor ve o karanlıktan asla korkmuyorlar. Bizler insan hakları savunucuları ve LGBTİ+lar olarak basına sızdırılan yasa taslağının, yaşadığımız yüzlerce karanlıktan bir tanesi olduğunu biliyoruz. Bu yasa daha önce Diyanet tarafından verilen fetvalar ve RTÜK tarafından alınan kararlar gibi bizim için büyük tehlike arz eden durumlardır" dedi.

'YAŞAMLARIMIZ SİZLERİN BAHANELERİ OLAMAZ'
"Yasalarla var olmadık ama yasalarla hayatta kalacağız" vurgusu yapılan açıklamada; tedirgin, endişeli ama korkmadıklarının altı çizildi ve şöyle devam edildi: "Bu yasa ayrımcılık ve nefret yasasıdır ve yaşamlarımızı tehdit etmektedir. Daha önce de defalarda devlet eliyle karartılmak istenen yaşamlarımız, bu sebeple canına kıyan arkadaşlarımız oldu. LGBTİ intiharları işte bu yüzden politiktir. Yasalarla koruduğunuz erkeklerin yaşamlarımız üzerinde cezasız bir şekilde etki etmesi sonucu katledilen translar için de ses çıkarıyoruz. Hedefe alınan şey yalnızca bizim yaşamlarımız değil, tüm toplumdur. Dolayısıyla, tüm kurum, kişi ve siyasi partilerin yasa tasarısına karşı ses çıkarması son derece acil, mühim ve gereklidir. Şu an hayatta olan ve henüz doğmamış olan LGBTİ+ların yaşamları bu tepkiye bağlıdır. İntihara sürüklenen her bir arkadaşımızın faillerini bulmak için harekete geçmesi gereken sistem yaşamlarımızın üzerine karanlık örtmekle meşgul.  Yarattıkları suni gündemle kendi karanlıklarını gizlemek ve yaşamlarımızı öne sürerek içinde yuvarlandıkları ekonomik ve siyasal krizi örtmek istemektedirler. Yaşamlarımız sizlerin bahaneleri olamaz...

'İKTİDARIN RESTİNİ GÖRDÜK'
"Bu zamana kadar ertelenen ötelenen ve 'hassasiyetler' gözetilerek kısık sesle ve küçük harflerle mücadelemize verilen desteği büyütme zamanı gelmiştir. Başta ana muhalefet partisi olmak üzere mecliste sandalyesi bulunan tüm partilere çağrımızdır. Çekincesiz, amasız bu yasaya dur deyin. Bu yalnızca bizlerin değil yaşadığımız coğrafyadaki herkesin yaşamının tehlikeye atacaktır. Kendilerini muhalif olarak tanımlasalar da LGBTİ+ mücadelesine yönelik nefret ve söylem pratiklerini destekleyenlere de bir sözümüz var. Egemeninize ne kadar çok benzediğinizi sorgulayın. İktidarın restini gördük. Onlarca yıl tırmandırarak yükselttiğimiz mücadelemiz ve görünürlüğümüzü, taşıdığımız zirveden aşağıya yuvarlamak istiyorsunuz. Buna müsaade etmeyeceğiz. Bizler düzeltilmesi ya da tecrit edilmesi gereken varlıklar değiliz. 'Cinsiyetsizleştirme', 'LGBT propagandası', 'sapkın, zararlı akımlar' ve 'hayasızca hareketler' gibi ifadelerle hedef aldığınız bizler birer insanız ve haklarımızın farkındayız. Biyolojik  cinsiyetimize de yönelimimize de dönüşümümüze sahip çıkıyoruz.

'TAM ANLAMIYLA FAŞİZMİN YASAL HALİ'
"AKP rejiminin toplumu şekillendirmeye çalışma çabalarının 'dış görünüşü uyumsuz' kişiler tarafından boşa düşürüleceğinden hiç şüphemiz yok. Uyum ameliyatı olmak isteyen translara tüm kapılarını kapatması ve toplumsal tecrit ile cezalandırılması, sağlık hizmetlerine erişimin kısıtlanması, transların operasyon süreçlerinin zorlaştırılması ve hormon ilaçlarına ulaşımın neredeyse imkânsız hale getirilmesi tam anlamıyla faşizmin yasal halidir. Devlet, LGBTİ+'lara yönelik sistematik homofobi ve transfobiyi kurumsallaştırarak, şiddeti daha da meşrulaştırıyor. 'Tek tip ve muhafazakâr bir toplum yaratma arzusunun tam karşısındayız. Asıl düzenlenmesi gereken yasa kadın ve LGBTİ+ cinayetlerini ortadan kaldıracak ceza yasalarıdır. Okullarda işyerlerimizde sokakta ve evlerimizde gördüğümüz şiddetin durdurulması için yasalar yapılmalıdır. Asıl düzenlenmesi gereken erkeklerin aldığı cezaların ağırlaştırılması ve caydırıcı olmasıdır. Asıl düzenlenmesi gereken kadınların can güvenliği içinde evlerine gidebiliyor olmasıdır. Asıl düzenlenmesi gereken LGBTİ+ çocukların güven içinde büyüyebilmesidir. Bizler LGBTİ+ hakları savunucuları olarak bu yasanın hayatları karartmasına müsaade edilmemesi için herkesi güçlü bir ses çıkarmaya davet ediyoruz. İktidarın, güvensiz ve heteroseksist aile tahayyülüne karşı birbirimizin dostu, yoldaşı, ailesi olmaya devam edeceğiz. LGBTİ+'ların yaşamları değerlidir."