21 Mart 2025 Cuma

Yüzbinler Diyarbakır Newrozu'nda İmralı'yı selamladı

Diyarbakır'ın dört bir yanından Newroza katılmak için sabahın erken saatlerinde yürüyüşler başlatan Kürt halkı, alandın PKK lideri Abdullah Öcalan'ı selamladı. Öcalan'ın fotoğraflarının yanı sıra, dev posterinin açıldığı Newroz kutlamasında, 2017 Newrozu'nda polis kurşunuyla katledilen Kemal Kurkut ve Newroz şehitleri anıldı. Sosyalist yurtseverler, Diyarbakır Newroz'una "Ji bo aştiya Demokratîk adîl û bi rûmet. Bijî Newroz, bijî sosyalîzm" pankartıyla katıldı. Katledildiği yerde Kemal Kurkut'u ve Newroz'da ölümsüzleşen Mazlum Doğan ve Tuncay Yıldırım'ı anan ESP'liler, "Bijî Newroz, bijî azadî", "Kürdistan faşizme mezar olacak" sloganlarını haykırdı.

Kürtler halkı ve ezilenlerin direniş günü Newroz kutlaması için Diyarbakır halkı, Newroz alanında toplandı.

Bağlar ilçesindeki Newroz Parkında, "Rêbertiya azad civaka demokratîk - Özgürlük için demokratik toplum" şiarıyla gerçekleştirilen Newroz kutlamasına yüzbinler katıldı. Alana, 2017 yılındaki Diyarbakır Newrozu'nda polis tarafından katledilen Kemal Kurkut'un dev fotoğrafı asıldı. PKK lideri Abdullah Öcalan'ın "Genç başladık, genç başaracağız", "Özgürlük kazanacaktır", "Bir kadınla nasıl konuşulacağını bilmeyen sosyalist olamaz", "Temel ilkem sizlerle büyüleyici yaşamdır", "Özgürlük evrenin amacıdır", "Jin, jiyan, azadî" pankartları asıldı.

Çevre il, ilçe ve köylerden binlerce kişi sabahın erken saatlerinde Newroz alanında buluşmak için yola çıktı. Qamişlo Bulvarı, Newroz Caddesi ve Bağcılar Mahallesinde bulunan polis arama noktalarında kalabalıklar oluştu.

Alana yürüyen kitle sık sık, "Bijî serok Apo", "Jin, jiyan, azadî" sloganlarını yükseltti. Ağırlıkla gençler ve kadınlardan oluşan kitle, ulusal kıyafetleriyle kutlamaya katıldı.

Newroz alanına giden tüm cadde ve sokaklarda davul, zurna eşliğinde halaylar çekildi.

Barış Anneleri alana "Bijî Newroz, bijî aşitî" sloganıyla giriş yaparken, gençler annelere eşlik ederek, "Bijî dayikên aşitî" sloganı attı.

Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) Eş Genel Başkanı Murat Çepni, Emek Partisi (EMEP), Toplumsal Özgürlük Partisi (TÖP), Halkevleri, Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Türk Tabipleri Birliği (TTB), İnsan Hakları Derneği (İHD), 78'liler Girişimi, Engelliler Konfederasyonundan temsilciler, Barış Anneleri, CHP, DEVA, Gelecek, Saadet Partisi, Kürt siyasetçi Leyla Zana, Barış Akademisyenleri, yazarlar ve aydınların da aralarında bulunduğu 250 kişilik protokol alanda yerini aldı. Ayrıca Kürdistan Bölgesel Yönetiminden YNK, Zehmetkêşan, Süleymaniye Valisi ve KDP temsilcilerinden oluşan 20'den fazla ülkeden katılımcı da Diyarbakır Newrozuna katıldı. Newrozu takip etmek amacıyla 700'den fazla gazeteci akredite oldu.

İmralı heyeti ile 27 Şubat günü gerçekleştirdiği görüşmede "Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı" mesajını okuyan ve video kaydı yapılan PKK lideri Abdullah Öcalan'ın mesajının Diyarbakır Newrozu'nda yayınlanması talebi devlet tarafından olumlu yanıtlanmadı. Mesajın yayınlanmaması üzerine, Öcalan'ın son fotoğrafları ve sesi sahne ekranına yansıtıldı. Alana ayrıcı 27 Şubat görüşmesinde çekilen fotoğraf asıldı.

KEMAL KURKUT KATLEDİLDİĞİ YERDE ANILDI
Diyarbakır'da 2017 yılındaki Newroz kutlamaları sırasında polis kurşunuyla katledilen üniversite öğrencisi Kemal Kurkut, vurulduğu noktada anıldı. Anmaya, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP)  Eş Genel Başkanları Keskin Bayındır, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğlulları ve Tuncer Bakırhan, Avrupa ve Güney Kürdistan'dan gelen heyetler katıldı.

‘2025 NEWROZUNU KURKUT'A HEDİYE EDİYORUZ'
DBP Eş Genel Başkanı Keskin Bayındır, bu Newroz'un barış ve özgürlük Newroz'u olduğunu söyledi. Kürt halkı üzerindeki baskılara dikkat çeken Bayındır, "Bugün milyonlarla Amed Newrozu'nu kutlayacağız. Bugün 4 parça Kürdistan'dan halkımız burada, Kemal Kurkut'u saygı ile anıyoruz. 2025 Newrozu'nu Kemal Kurkut'a hediye ediyoruz. Demokratik çözüm ve barışı onlara armağan ediyoruz. Halkımızın, Kemal Kurkut'un, herkesin Newrozu kutlu olsun” dedi.

Ardından Kurkut'un katledildiği yere karanfiller bırakıldı.

ESP, KATLEDİLDİĞİ YERDE KEMAL KURKUT'U ANDI
Diyarbakır Newroz'una "Ji bo aştiya Demokratîk adîl û bi rûmet. Bijî Newroz, bijî sosyalîzm" pankartıyla katılan ESP'liler, Kemal Kurkut'un katledildiği yerde Newroz'da ölümsüzleşenleri andı. Burada konuşan ESP Eş Genel Başkanı Murat Çepni, "Bulunduğumuz yer 2017 Newroz'unda Kemal Kurkut'un katledildiği yer. Bugünlere Kürt halkı mücadeleyle geldi. Mazlum Doğanlardan, Kemal Kurkut'lara, Türk sosyalist Tuncay Yıldırım'a kadar. Newroz mücadele günü, Newroz halkların birleşik kurtuluş günü. Newroz kutlu olsun, Newroz piroz be" dedi.

ESP'liler, Newroz alanına, "Bijî Newroz, bijî sosyalîzm", "Kemal Kurkut ölümsüzdür", Jin, jiyan, azadî", "Bijî Newroz, bijî azadî", "Kürdistan faşizme mezar olacak" sloganlarıyla yürüdü.

GENÇ KÜRT KADINLARDAN SOSYALİZM VURGUSU
Ayrıca DEM Genç Kadın imzalı, "Bi ronahiya rojê bi rengê jinê ber bi sosyalîzme" pankartı açılarak, sosyalizm vurgusu yapıldı.

İMRALI'YA SELAM
Kürt gençleri PKK lideri Abdullah Öcalan'ın fotoğraflarını taşıdıkları Newroz alanından, "Bê serok jiyan nabe", "Bijî Serok Apo" sloganlarıyla  İmralı'ya selam gönderdi.

Ayrıca alanda Öcalan'ın dev posteri dolaştırıldı.

Newroz kutlaması, sahneden tüm halkların Newrozu kutlanarak başladı. Özgürlük ve demokrasi mücadelesinde hayatını kaybedenler için saygı duruşunun ardından alandan "Bijî serok Apo" sloganı yükseldi.

'BARIŞ VE ÖZGÜRLÜK' VURGUSU
Newroz Tertip Komitesi'nden Gülşen Özer, Kemal Kurkut ve Newrozlarda bedenlerini ateşe verenleri anarak başladığı konuşmasında, "Newroz ateşini özgürlük ve barış için yakıyoruz. Sayın Abdullah Öcalan şahsında tüm tutsaklara selam gönderiyoruz" dedi.

BUCAK: BU SİZİN BAŞARINIZ
Ardından Kemençe grubu sahne aldı. Kitle uzun bir süre halaya durduktan sonra kentin seçilmişleri ve siyasetçiler tek tek sahneye çağrıldı.

Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Serra Bucak, "Direnen kadınlar, direnen gençler; Siz de biliyorsunuz ki Amed barışın ve özgürlüğün kentindir. Amed eşitliğin kentindir. Bu güç sizin gücünüz, bu irade sizin iradenizdir" dedi. Bucak, Abdulah Öcalan'ın çağrısıyla başlayan sürece işaret ederek, "Bu sizin başarınızdır" diye ekledi.

NEWROZ ATEŞİ YAPILDI
Yüzbinlerin doldurduğu alanda Newroz ateşi büyük bir coşkuyla, sloganlar haykırılarak yakıldı. Ateşin yakılmasının ardından bazı kişilerin ateşi harlamak için kıyafetlerini attığı görüldü.

Kürdistani İttifak adına söz alan Mehmet Kamaç, Kürt halkının dört parça Kürdistan'da zalimlere karşı özgürlük mücadelesi verdiğini vurguladı. "2025 yılı Newrozu Kürtler için özgürlük Newrozu olacak" diyen Kamaç, ulusal birlik vurgusu yaptığı konuşmasında, Öcalan'ın 27 Şubat çağrısına destek verdi. Kamaç, "Sayın Öcalan bu çağrısında barışın inşasından söz etti. Biz de bu yüzyıllık tarihi mesajı yerde bırakmayalım. Bu çağrı barış ve eşitlik umududur. Bir an önce sayın Öcalan'ın çağrısına karşı adım atın. Herkes dili ve kültürüyle özgür yaşasın" dedi.

TUTSAKLARDAN MESAJ
Diyarbakır Newrozu'na tutsaklardan gelen mesajı DEM Parti Milletvekili Sümeyye Boz okudu. Mesajda şu ifadeler yer aldı: "Selam olsun Amed'te toplanan milyonlara. Selam olsun Dehaklara karşı diz çökmeyen, zalimlere baş eğmeyen, haksızlıklara aman vermeyen halkımıza. Selam olsun önder Apo'nun direnişine, duruşuna, açtığı yola. Direnişimizin ve umudumuzun en güçlü simgesi olan Newrozu kutluyoruz. Newroza we pîroz be.

Semaların, Viyanların, Ronahilerin, Zekiyelerin, Arinlerin, Gurbetellilerin, Binevşlerin, Veysilerin, Rahşanların, Zülküf, Uğur, Ayten yoldaşların ve Dörtlerin Newrozu kutlu olsun. Amed'de 3 kibrit çöpünden yayılan ve bugün milyonların elinde meşaleye dönüşen ışığa minnettarız. Bugün ayrı mekanlarda fakat aynı duyguda tarihin yeni hikayesini karşılıyoruz. Hepimiz aynı mücadele ruhunu paylaşıyor, aynı acıyı ve aynı umudu taşıyoruz.

Değerli halkımız,
Önder Apo'nun ortaya koyduğu 27 Şubat'ta tarihi çözüm ve demokratik toplum çağrısına tüm kalbimizle destek veriyoruz. Bu çağrı, halkımızın özgürlük mücadelesinde bir mihenk taşıdır ve biz, halkımızla birlikte bu barış iradesini ve cesaretini kararlılıkla savunmaya devam edeceğiz.

Önder Apo, 2013 Newrozu'nda yine bu alanda 'Zamanın ruhunu okuyamayanlar, tarihin çöp sepetine giderler. Suyun akışına direnenler, uçuruma sürüklenirler' dedi. Bugün zamanın ruhu barış diyor, çözüm diyorsa Kürt halkı buna hazırdır demek. Küresel siyasette, daha fazla güvenlikçi politikaların, savaşa dayalı planların yapıldığı bir süreçte en güçlü barış fikriyatını ortaya koyan, bunun pratik adımlarını atan irade sorumluluğu ile bu büyük tarihi yükün öncülüğünü üslenen İmralı kayalıklarında tutsaklığı ve tecridi güncelliğini koruyan önder Apo'dur.

Barış ve demokratik toplum çağrısı bu topraklarda, Kürdistan'da, Mezopotamya'da, Anadolu'da, Çukurova'da, Ege'de, Marmara'da, Akdeniz'de, Rojava'da, Hewler'de, Rojhilat'ta, Kürt halkının kalbinin attığı her toprakta halkların baharına kapıları açmaktadır. Bu çağrı; susturulmuş dillerin, zincirlenmiş hayallerin, toprağa gömülmüş umutların yeniden filizlenişidir. Bu zaman ezilenlerin, halkların zamanıdır. Bu zaman en çok da Kürtlerin zamanıdır. Bu çağrının karşılık bulması için halkımızın da kararlı duruşunu güçlendirmesi gerektiğine inanıyoruz. Önderliğimizin içinde bulunduğu şartların acilen iyileştirilmesi ve uygulanan tecridin kaldırılması bir zorunluluktur, hayatın akışı içindeki en doğal gerekliliktir. Toprağa kök salan bir ağaca su vermek, büyümesi için ona uygun koşullar sağlamak ne ise, bu sürecin hukuki ve siyasi zemini de aynı hakikattir. Belirsizlik yaratarak, süreci zamana yayarak, baskı yoluyla sindirmeye çalışarak, kayyum ve gözaltılarla gözdağı vererek yol yürünemez. Bunlar sürekli denenen ama sürekli başarısız olunan durumlardır. Bundan artık vazgeçilmeli, demokratik siyasetin kanalları açılmalıdır. Bugün, toplumsal değerlerine ve önderlerine sahip çıkmanın günüdür. Bugün mücadeleyi büyütme, yeni yol ve yöntemlerle kalıcı çözüme yürüme günüdür. Amed Newrozu, çözüm ve barış için bir irade beyanıdır. Özgür politik tutsaklar olarak bu iradeyi selamlıyoruz. Barışı büyük olanın, kazanımları büyük olur. Devlet ve iktidar bu mesajı doğru okumalıdır. Bu inanç, bilinç, duygu ve umutlarla hepinizi saygıyla selamlıyoruz. 2025 özgürlük Newrozu'nun önderliğimizin fiziki özgürlüğü ve barışın yaşama geçirildiği bir yıl olmasına vesile olmasını diliyoruz…"

ÖCALAN'A ÖZGÜRLÜK TALEBİ
Öcalan'ın fiziki özgürlüğü talebinin yükseltildiği Diyarbakır Newrozu'nda coşku hiç eksik olmadı.

Newroz programı, sanatçı Arhat'ın ezgileriyle devam etti. Kitle, Arhat'ın seslendirdiği ezgilerle uzun süre halay çekti.

Newroz alanında Kürdistan Yurtseverler Birliği (YNK) Başkanı Bafil Celal Talabani, Federe Kürdistan Bölgesi Başkanı Neçirvan Barzani ve CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in mesajları okundu.

TUNCEL: DEVLETTEN HALA BİR ADIM YOK
TJA adına söz alan Sebahat Tuncel, PKK lideri Abdullah Öcalan'ın 27 Şubat çağrısına değindi. "Sayın Abdullah Öcalan, Kürt halkına, Ortadoğu halklarına mesaj verdi. Devlete dedi ki; 'Kürt sorununu savaş zemininden çıkartıp, hukuki zemine çekebilirim.' Topluma da bir çağrı yaptı: 'Her şey devletten beklenmez. Demokartik toplumu biz inşa edeceğiz.' O günden bu yana dünyanın her yerinde Kürt sorununun demokratik ve barışçıl çözümü için bir umut belirdi. İnsanlar bu umudu beslerken, devlet üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmedi. Tecirt halen devam ediyor. Sayın Öcalan'ın özgürlük koşulları hazırlanmış değil. Barışın yolunu nasıl açacaksınız? Barışın yolunu açmak devletin; demokratik toplumun inşası ise bizim sorumluluğuzdadır" diyen Tuncel, iktidarın demokratik siyasetin önünü kapattığına dikkat çekti. Devlet Bahçeli'nin açıklamalarını hatırlatan Tuncel, "Bu konuda bir adım yok. Demokratik siyaset alanı daraltılıyor. İmamoğlu'nu gözaltına aldılar. Kim barış ve özgürlükten bahsediyor, tutuklama ve şiddetle tehdit ediyorlar. Nasıl barışacağız" diye sordu.

İktidarı uyaran Tuncel, "Demokratik siyasetin önünü açınız. Kürt halkının özgürlüğü sayın Öcalan'ın özgürlüğüdür. İşimiz kolay değil, zor. Ama biz zor işleri başaran insanlarız. Bugüne kadar ne yarattıysak direnerek yarattık. Direnenlere bir kez daha selam olsun" dedi.

'JIN, JIYAN, AZADÎ ÖZGÜRLÜK FELSEFESİDİR'
Kadınların özgürlük mücadelesinin Kürt halkının özgürlük mücadelesi olduğunu vurgulayan Tuncel, "Ancak erkek egemen sisteme karşı da mücadele ediyoruz. Kadınlar özgür olmadan toplum özgür olmaz. O yüzden dünyanın her yerinde 'jin, jiyan, azadî' sesleri yükseliyor. Bu slogan özgürlük felsefedir. Özgürlük mücadelesinde yol yürüdüğümüz kadın yoldaşlarımızı selamlıyoruz. Kadınlar, sayın Öcalan'ın özgürlük ve barış yolunu açmak için direnecektir" ifadelerini kullandı.

Tuncel, şöyle devam etti: "Başkan Apo'yu burada görmek istiyoruz. Amed surlarında görmek istiyoruz. Kürtler olarak eşit yurttaş olmak istiyoruz. Aleviler olarak eşit yurttaş olmak istiyoruz. Ortadoğu halklarıyla eşit ve özgür yaşamak istiyoruz. Hepinizi mücadeleye, direnişe davet ediyoruz."

BAKIRHAN: BARIŞ, EŞİTLİK, DEMOKRATİK BİR TOPLUM İSTİYORUZ
Newroz kutlamasında halka seslenen DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan da, Kürtçe selamlama ve halkın Newrozunu kutlayarak başladığı konuşmasında, PKK lideri Abdullah Öcalan'ın mesajına değindi. "Bu çağrı yüzyıllardır direnen, on yıllardır demokratik çözüm mücadelesi veren bir halk gerçekliğinin dile gelişidir. Bu çağrı, Mezopotamya ve Anadolu’da düğümleri çözüp tarihi yeniden başlatma çağrısıdır; Mezopotamya ve Anadolu halklarının birlikte yaşam manifestosudur" diyen Bakırhan, çağrının özünün demokratik uzlaşma olduğunu söyledi. Öcalan'ın çağrısını milat olarak nitelendiren Bakırhan, "Bu çağrının sahibi de Amed Meydanındaki siz onurlu halkımızsınız. Sizler, nice büyük bedeller ödeyerek bizi muhteşem bir zaferin eşiğine getirdiniz. Tarihsel bir sorundan, tarihsel bir barışa ve çözüme doğru yol alıyoruz. Tarih boyunca Türkler ve Kürtler, birlikte yaşamın kapılarını birbirine açtı, kaderlerini ortak kıldı. Ancak son yüzyılda bu kardeşlik duvarlarla ve ayrımcılıkla sınanmaya çalışıldı. Bin yıl önce Anadolu’nun kapılarını açan halk, 100 yıldır kapının berisine konuldu. Artık bu ayrıştırıcı tarihe son vermenin zamanı geldi" dedi.

'GELECEĞİ BİRLİKTE İNŞA ETME KARARLILIĞI'
Öcalan’ın 27 Şubat çağrısında bu topraklarda yaşayan hiçbir halkın dışlanmadığını, herkesin eşit ve özgür olduğu bir Türkiye amaçladığını belirten Bakırhan, "Barışı gerçekleştirmek için elini uzatana elimizi, omzunu yaslayana omzumuzu verdik, vermeye de devam edeceğiz. Türk-Kürt ilişkilerinin tarihsel birikimi ve ortak aklı hepimize daha demokratik bir geleceğin yolunu gösterebilir. Çözümü dışarıda değil, Türkler ile Kürtlerin ortak geçmişinde ve geleceği birlikte inşa etme kararlılığında arıyoruz. Geçmişin yaralarını birlikte sararak geleceği el birliğiyle inşa edebiliriz. Gelin, bu yolu birlikte yürüyelim. Bizim kararımız, tutumumuz, tavrımız nettir. Biz milyonlar olarak barış istiyoruz, eşitlik istiyoruz, demokratik bir toplum istiyoruz. Bakın, Amed Newroz Meydanında milyonlar barışı ve demokratik çözümü istiyor. Herkes Newroz meydanlarının mesajını iyi okusun. Newroz meydanları yüzyılın barış mutabakatına davettir.

Türkiye’nin sınırları dışındaki Kürtler, Araplar ve Türkmenlerin sadece komşuları değil, soydaşları, akrabaları olduğunu söyleyerek, bu halklarla kurulacak sağlam ilişkilerin sadece Türkiye’nin değil tüm Ortadoğu'nun barışı ve huzuru için hayati öneme sahip olduğunu söyleyen Bakırhan, "Türkiye, sınırları dışında yaşayan Kürtlerle hasımlık değil hısımlık yapmalıdır. Karşıtlık Türkiye’ye kazandırmaz. Kardeşlik ve diyalog Türkiye için büyük kazanımlar sağlar. Özellikle Suriye’deki siyasal denklemin yeniden şekilleneceği bir dönemde, Kürtlerle diyalog kurmak Türkiye’ye uzun vadede büyük faydalar sağlar. Unutmayalım; Türkiye’nin sınırları dışındaki Kürtler bir tehdit değildir, bir barış fırsatıdır. Bu fırsatı doğru değerlendirmek de Türkiye Cumhuriyeti devletinin sorumluluğudur" hatırlatmasında bulundu.

'DEVLET BARDAĞIN BOŞ TARAFINI DOLDURMALI'
Türkiye halklarına da seslenen DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, "Demokrasi, hukuk ve barış bir şart değildir; birlikte yaşamanın zorunlu çıkış yoludur. Nefes almak ne anlama geliyorsa, siyasi ve hukuki zeminin oluşması da bu süreç için hayati önemdedir. Adımlar karşılıklı atılırsa toplum sürece güven duyar. Güven birlikte yaşamanın mayasıdır. Bu sürecin başarısı, Kürt-Türk ilişkilerinin yüz yıl sonra bu defa eşitlikçi ve demokratik temelde güncellenmesiyle olacaktır. Biz süreçle ilgili ısrarla bardağın dolu tarafına bakıyoruz, iktidar ve devleti de bardağın boş tarafını doldurmaya davet ediyoruz. Barış bir yenme-yenilme meselesi değildir. Barış herkesin kazandığı en güzel bahardır. Newroz meydanındaki gibi, gelin bu baharın bir daha kışa dönmesine izin vermeyelim, 'Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı'na 85 milyon olarak sahip çıkalım" çağrısı yaptı.

İktidarın kayyum darbesi, gözaltı, tutuklama saldırılarını 27 Şubat rotasından çıkaracak adımlar olarak değerlendiren Bakırhan, iktidara bu yanlıştan vazgeçme çağrısında bulundu. "Barış ve demokratik toplum, halkları ayrıştırarak olmaz" diyen Bakırhan, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun gözaltına alınması, kent uzlaşısının kriminalize edilmesi, kayyum darbesi, Rojava'ya dönük saldırılarla barış ve demokratik topulumun oluşturulamayacağına dikkat çekti.

'SORUNUN ÇÖZÜMÜ ERTELENEMEZ'
Kürt sorununda inkar, tekçi ve antidemokratik yaklaşımın Türkiye’nin 100 yılına mal olduğunu; Türkiye halklarına yoksulluk ve açlık getirdiğini kaydeden Bakırhan, "Barışın kapısını açacak kilit artık Kürt sorununda çözümdür, demokratik bir Türkiye’dir. Kürt sorununda çözümün rotası da ruhu da 27 Şubat’ta sayın Öcalan’ın yapmış olduğu asrın çağrısındadır. Bu sorunun çözümü artık ertelenemez, kulak ardı edilemez; çözümün entübe olmasına izin verilemez. Çünkü bölgede bir kıyamet senaryosunun içerisindeyiz. Bu kıyametten kurtulmanın yolu tarihi Kürt-Türk ittifakını demokratik ve eşitlikçi temelde kurmaktan geçer. Bundan ötürü altını çizerek ifade ediyoruz: Suyun akışına karşı yüzülmez, yanlış siyaset doğru yere götürmez" diye ekledi.

Bakırhan konuşmasını şöyle tamamladı: "Nereye gideceğini bilene bütün yollar açıktır. Biz yolumuzu biliyoruz. Bizim yolumuzu, değerlerimiz ve barış sevdamız belirledi. Bizim yolumuzun rotası demokratik cumhuriyete çıkar. Bizim yolumuzun özü de biçimi de 27 Şubat çağrısıyla kendisini ifade etmiştir. Biz siyasette ne onun ne bunun yanındayız. Demokrasi, adalet, eşitlik ve özgürlük değerlerinin yanındayız. Bizim yolumuz yanlış rotalara değil, demokratik, eşit, özgür bir yaşama çıkan üçüncü yoldur. Biz üçüncü yolda yürümeye devam edeceğiz. Newrozun ruhuyla, Kawa’nın inancıyla, Mazlum’un cesaretiyle yürüyeceğiz. Bu yolun sonu barıştır, bu yolun sonu demokrasi ve özgürlüktür. 100 yıldır bu topraklar barışa hasret kaldı. Şimdi, o barışın sesini duymanın, daha güçlü duyurmanın tam zamanıdır. Ufukta beliren barışı bu topraklara indirme zamanıdır."

UÇAR: ÖCALAN ÖZGÜR OLMALI
Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Çiğdem Kılıçgün Uçar, Kürdistan halkının Newrozu'nu kutladı. Newroz şehitlerini anan Uçar, Seyit Rıza'nın sözlerini hatırlatarak, "Ruhun şad olsun. Senin torunların da diz çökmedi" dedi.

Öcalan'ın çağrısını hatırlatarak, "Demokratik toplumu hep birlikte inşa edeceğiz" diyen Uçar, Öcalan'ın adım atarak tıkanan yolları ve çözümsüzlüğün kilidini açtığını söyledi.

Öcalan'ın çağrısının Türkiye'deki bütün halklara "gelin bu işin öznesi olun, şiddet ve inkar karşısında susmayan Kürt halkıyla birlikte olun. Yeni bir dönemi birlikte kuralım" amacı taşıdığını belirten Uçar, "İktidarın bu konuyla ilgili ne düşündüğünü bilmiyoruz. Bahçeli 'kararlıyız, geri adım atmayacağız' diyor. İleri adım da atmıyorsunuz. 27 Şubat çağrısına cevap da vermiyorsunuz. Bu kadar tarihi bir meseleyi sadece kürsülerde konuşarak çözemez ve yol alamazsınız" diye konuştu.

Uçar, "Kürt halkı olarak yüzümüzü döndüğümüz yer Sayın Öcalan'ın çağrısıdır. Bu çağrıyı hep birlikte koruyacağız. Devlet ve iktidar, sayın Öcalan'ı tarihi aktör olarak kabul etmişken; heba edilecek bir süreçte değiliz. Hiç kimse yanlış hesaplara girmesin. Kürt halkı mesajını veriyor. Kürt halkı Newroz ateşi gibi dimdik olacak. Newroz'un özgürlük ruhunu hep beraber taşıyacağız. Hiç kimse Türkiye'de halklara yetmeyen, bizim içinde olmadığımız hukuku getirmesin. Yeni mevzuata ihtiyaç var. Sayın Öcalan'ın özgürlüğüne ihtiyaç var. Sayın Öcalan özgür olmadan cesaretli adım atmanın koşulları yok. Bir ayda yazılmış çağrı değil. On yılların emeğiyle açığa çıkan çağrıyı hep birlikte savunacağız" ifadelerini kullandı.