2024 panorama: Kadın öfkesi, isyanı ve kadın dayanışması yılı
2024 yılında artan kadın düşmanlığına karşı sokaklar kadın öfkesi ile ısındı, kadın isyanının rengine boyandı ve kadın dayanışması ile güçlendi. Kadınlar; "Jin, jiyan, azadî" ve "Yaşasın kadın devrimi" diyerek yürümekte kararlı oldukları yolu bir kez daha gösterdi.
2024 yılı, Avrupa'dan Ortadoğu'ya, Asya'dan Amerika'ya kadar pek çok kıtada erkek egemen iktidarların kadın kazanımlarına dönük saldırılarının arttığı bir yıl oldu. Türkiye'de 2024 yılında, kadın katliamları, kazanılmış hakların gasp edilmesi, seçilmiş kadınlara dönük cinsiyetçilik ile kadınların siyasetten uzaklaştırılmaya çalışılması, sokakların kadınlara yasaklanması, kadın özgürlük mücadelesinin gözaltı ve tutuklama saldırısı ile bastırılmaya çalışılması, özsavunma hakkını kullanan kadınlara yönelik erkek yargı kararları ve LGBTİ+ düşmanlığı arttı. Tüm bu saldırılara, kadın düşmanlığına kadınların cevabı ise öfke, isyan ve kadın devrimi oldu. Sokaklar kadın öfkesi ile ısındı, kadın isyanının rengine boyandı ve kadın dayanışması ile güçlendi. "Jin, jiyan, azadî" ve "Yaşasın kadın devrimi" şiarlarıyla mücadeleyi büyüten kadınlar, yürümekte kararlı oldukları yolu bir kez daha gösterdi.
ERKEK ŞİDDETİ VE KADIN KATLİAMLARI
2024 yılında kadınlar yine boşanmak istediği için, hapsedilmek istendikleri evlerde en yakınlarındaki erkekler tarafından katledildi. İntihara sürüklenen veya ölüm sebepleri araştırılmadığı için kayıtlara "şüpheli ölüm" olarak geçen kadınların sayısı ise hiç de az değil. 2024 yılının 11 ayında 379 kadın en yakınındaki erkekler tarafından katledildi. Kadınlar erkek şiddeti tarafından hayattan koparılırken katledilen kadınların ortalama yaşının 37 olması, kadın cinayetlerinin cins kırımına dönüştüğünü bir kez daha kanıtladı. Katledilen kadınların 168'i evli, 96'sı bekar, 26'sı boşanmış ve 10'u dini nikahlıydı. Kadınlarının önemli bir kısmı AKP'nin güçlendirmek için her türlü kadın düşmanı politikayı hayata geçirdiği aile içinde yaşamdan koparıldı. 53 kadının katilinin boşanma aşamasında olduğu erkekler olması ise boşanmanın zorlaştırılmasının kadın cinayetlerini arttırdığının resmiyeti oldu. 2024 yılında sadece ev, aile değil sokaklar da kadınlar için güvenli yerler olamadı. 45 kadın tanımadığı erkekler tarafından katledildi.
Kadın cinayetlerine karşı biriken öfke İstanbul'da Edirnekapı surlarında katledildikten sonra başı kesilen Ayşenur ve İkbal için kadınların sokağa dökülmesinde kadın isyanına dönüştü. Kadınlar haftalarca Ayşenur, İkbal ve Van'da "şüpheli ölüm" olarak kayıtlara geçen Rojin Kabaiş için "artık yeter" diyerek günlerce sokakları terk etmedi, birçok kentte kadın cinayetlerine karşı yürüyüşler düzenlendi.
GÖZALTI VE TUTUKLAMA SALDIRISI
Gözaltı ve tutuklama saldırısı kadınların öfkesini, isyanını boğmak için tehdit olarak kullanılmaya devam etti. SKM Genel Sözcüsü Tanya Kara'nın da aralarında olduğu 9 sosyalist kadın tutuklanırken, DEM Parti Kadın Meclisi, TJA aktivistleri gözaltı ve tutuklama saldırılarının hedefinde oldu. Kobanê kumpas davasında Figen Yüksekdağ, Pervin Oduncu, Zeynep Karaman ve Zeynep Ölbeci'ye yüksek hapis cezaları verilerek tutsak edilmeye devam edildi.
İstanbul'da Taksim'e yürümek isteyen 169 kadın gözaltına alındı. 75 yaşındaki Hatice Yıldız ve Hatice Onaran tutsaklara para yatırdığı gerekçesi ile tutuklanırken, 2 yıl önce tahliye olan 81 yaşındaki yüzde 61 engelli Makbule Özer, Adli Tıp Kurumu (ATK) kararı ile tekrar tutuklandı. İHD kurucularında Nimet Tanrıkulu da yargı saldırısından nasibini alarak tutuklandı. Tutsak avukat Dilek Ekmekçi açlık grevine başladı ve zorla Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastahanesine yatırıldı. Kadın katilleri, tacizci erkekler serbestçe dolaşırken özsavunma hakkını kullanan, erkek yargının fail erkekleri ödüllendiren kararlarına tepki gösteren kadınlara ceza verildi. Son olarak İpek Er'e tecavüz ederek intihara sürükleyen uzman çavuş Musa Orhan'a tepki gösteren sanatçı Ezgi Mola'ya para cezası verildi.
SEÇİLMİŞ KADINLARA YÖNELİK CİNSİYETÇİ SALDIRILAR
Kadının adına, sesine, iradesine tahammülü olmayan AKP-MHP erkek iktidarında kadınlar Meclis'te de güvende değil. Söz-eylem-örgütlenme hakkını kullanmak isteyen kadınlar gibi kadınların iradesini temsil eden seçilmişler de, kadın düşmanı politikaların hedefinde oldu 2024'te. Dünya Anadil Gününü kutlamak için Meclis'te Kürtçe konuşan DEM Parti Milletvekili Berivan Güneş'in mikrofonu kapatıldı.
DEM Parti milletvekilleri Perihan Koca, Çiçek Otlu, Burcugül Çubuk saray medyası tarafından kara propaganda ile hedef gösterildi. Polis, Cizre Belediye Eşbaşkanı Güler Tunç'a "Sen kimsin? Kadınsın diye konuşmaya hakkın yok" diyerek, 2015 yılında Meclis'te Nursel Aydoğan'a "Bir kadın olarak sus" diyen Bülent Arınç'ın izinden gitti. Tutuklu milletvekili Can Atalay için Meclis'te yapılan oturumda AKP'lilerin fiziki saldırısına uğrayan DEM Parti Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit'in kaşı patladı. Meclis'teki kadın düşmanlığı hiçbir kadının, hiçbir mekanda güvende olmadığını bir kez daha kanıtladı.
TAKVİMSEL GÜNLER
Kadınlar, 8 Mart'ta, 25 Kasım'da, 1 Mayıs'ta, 21 Mart'ta AKP'nin yasaklarına ve polis saldırısına rağmen sokakları doldurdu. İstanbul Sözleşmesi'nin tekrar imzalanması, 6284'ün gasp edilmek istenmesinden vazgeçilmesi, kadın cinayetlerine ve kadına yönelik şiddete karşı etkin politikaların hayata geçirilmesi gibi taleplerle 8 Mart'ta binlerce kadın sokaklara, meydanlara çıktı. İstanbul'da gece yürüyüşü, valilik tarafından yasaklanmasına rağmen binlerce kadının katılımıyla gerçekleşti. Kadınlar 25 Kasım öncesinde sokakları zapt etmeye başladı.
Kadınlar yoksulluk, artan kadın cinayetleri, erkek yargının kadın katillerini ödüllendiren kararları, özsavunma hakkını kullanan kadınlara yüksek hapis cezaları verilmesi gibi birçok gündemde çalışmalar yaptı. Fiili meşru mücadele araç ve biçimleri de kadınların gündeminde olmaya devam etti. SKM'li kadınlar Kadıköy'de özsavunma derslerine başlarken, 25 Kasım Kadın Platformu İstanbul'da Halaskargazi Caddesini trafiğe kapattı. Polonez işçisi kadınlar polis barikatlarını yıkarak direnmeye devam etti. Diyarbakır Valililiğinin "Jin, jiyan, azadî" sloganını yasaklanmasına karşı Türkiye, Kürdistan ve dünyanın dört bir yanında "Jin, jiyan, azadî" isyanı yankılandı.
TUTSAK KADINLAR
2024 yılında da cinsel, fiziksel işkence, hak gaspları ve tecrit sadece tutsak kadınları yıldırmanın aracı olmadı; aynı zamanda, dışarıda mücadele eden, kadın öfkesini isyana dönüştüren, "Susmuyoruz, korkmuyoruz, itaat etmiyoruz" diyen kadınları da sindirmenin, sokaktan koparmanın, eve hapsetmenin aracı olarak kullanıldı.
Van Belediyesi Eşbaşkanı Abdullah Zeydan'a mazbatasının verilmemesi üzerine yapılan eylemlerde tutuklanan ve İzmir Şakran Hapishanesinde tutulan Sedanur Uğur ve Sibel Örkmez kaldıkları koğuşta adli tutukluların saldırısına uğradı. Bakırköy Kadın Kapalı Hapishanesinde gazeteci Esra Solin Dal çıplak arama işkencesine maruz kaldı. Suruç ailelerinden Besra Erol'un tahliyesi bir yıl daha uzatılırken birçok hasta tutsak ATK raporuna rağmen tahliye edilmedi, hapishane idare gözlem kurulu pişmanlık dayatmasını kabul etmeyen birçok kadın tutsağın tahliyesini defalarca uzattı. Ancak dışarıda direnen hemcinsleri gibi tutsak kadınlar da tecride ve işkenceye direnmeye devam etti.
PKK ve PAJK dava tutsakları tecride karşı açlık grevi, görüş ve mahkemelere çıkmama eylemi yaparken MLKP ve TKP-ML dava tutsakları dayanışma amaçlı açlık grevleri ile eyleme destek verdi. Diyarbakır Kadın Kapalı Hapishanesindeki komünist tutsaklar Seda Baykan ve Fethiye Ok hapishanelerdeki hak ihlalleri ve tecride karşı 5 günlük açlık grevi eylemi yaptı. 2024 yılı kadın direnişinin içeride ve dışarıda birleşik mücadele ile güçlendirilmesine şahit oldu.
ULUSLARARASI KADIN MÜCADELESİ
Filistin, Lübnan ve Rojava'daki kadınların sesine ses olmak, uluslararası kadın dayanışmasını büyütmek ve erkek egemenliğinin küresel bir sorun olduğu gerçeği 2024 yılında birçok eylem ve etkinliğin birleştirici ögesi oldu. Filistin Halk Kurtuluş Cephesi (FHKC) liderlerinden Halide Cerrar, ağır tecrit koşullarında tutulmaya devam ederken, Aksa Tufanı hamlesinin birinci yılında kadınlar Filistin ve Lübnan'a ses olmak için sokaklardaydı. Tüm dünyada "Filistin için 24 saat" çağrısıyla dayanışma eylemleri gerçekleştirildi. Filistin direnişi aktivisti Ayşenur Ezgi Eygi, Batı Şeria'da İsrail askerleri tarafından başından vurularak katledildi. Kadınlar dünyanın birçok ülkesinde Eygi için eylem yaptı.
İran, Hindistan, Afganistan gibi ülkelerde kadınlar gördükleri baskıya karşı seslerini yükseltmeye devam etti. İran'da polis, başörtüsünü düzgün takmadığı gerekçesiyle Arezu Badri adlı genç bir kadının arabasına ateş açtı. İran'da Tahran Bilim ve Araştırma Üniversitesi öğrencisi Ahoo Deryaei "ahlak polisi" tarafından uygunsuz başörtüsü taktığı gerekçesi ile baskıya maruz kaldı. Yaşadığı baskıyı soyunarak protesto etti. Taliban rejimi kadınların toplum içinde şarkı söylemesini ve yüksek sesle konuşmasını yasakladı, kadınlar baskıları şarkı söyleyerek protesto etti.
Hindistan'da kadın bir doktorun tecavüz edildikten sonra katledilmesinin ardından başlayan eylemlerde, "Jin, jiyan, azadî" pankartı açarak isyan eden kadınlar, dünyanın her yerindeki kadınlara güç verdi.
Sözde Avrupa demokrasisi, politik kadınlara uyguladığı cinsiyetçilikle maskesini düşürdü. Hakkında 30 yıldır arama kararı bulunan Raf militanı Daniela Klette, Almanya hükümeti tarafından tutuklandı. Paris'te düzenlenen 2024 Yaz Olimpiyatları'nda Cezayir'i temsil eden İman Halif ve Tayvanlı Lin Yu, "yeterince kadın olmadığı" gerekçeyle olimpiyatlarda hedef gösterildi, homofobik saldırıya uğradı. Afganistanlı break dansçı Manizha Talash, "Afgan kadınlarına özgürlük" yazan pelerin giydiği için Paris 2024 Yaz Olimpiyat Oyunları'ndan diskalifiye edildi.
LGBTİ+'LARA YÖNELİK NEFRET SUÇU
Ayrımcı söylemler, LGBTİ+fobik saldırılar, nefret cinayetleri ve yaşam alanlarının daraltılarak gettolara hapsedilmek; 2024 yılında LGBTİ+'ların mücadele gündemi oldu. Onur Haftasında meydanlar LGBTİ+'lara yasaklandı, yasakları tanımayan İstanbul Trans Onur Haftası Komitesi, "Şehirleri rantınıza, trans yaşamlarımızı nefretinize teslim etmiyoruz" diyerek eylem yaptı. Biyolojik kadın-trans kadın tartışmaları ile birleşik mücadele zeminin zayıflatılmak istenmesine inat 17 Mayıs Uluslararası Homofobi, Bifobi, Transfobi, İnterfobi Karşıtlığı Günü'nde kadınlar, LGBTİ+ mücadelesini selamladı. Eylemlerde gökkuşağının alana alınmasını engellemek neredeyse rutinleşirken 10. İstanbul Trans Onur Haftasında Sosyalist Kadın Meclisleri'nden (SKM) kadınlar İstanbul'da Boğaz Köprüsüne, DEM Partili kadın vekiller ise Atatürk Köprüsüne trans bayrağı astı.
İktidarın ve medyanın nefret dili LGBTİ+'ların maruz kaldığı şiddeti artırmaya devam etti. İzmir Alsancak'ta trans bir kadın, kalabalık bir grubun gasp ve fiziksel şiddet saldırısına maruz kaldı. Yine İzmir'de trans S.E, komşularının transfobik ve homofobik saldırısına uğradı. 23 yaşındaki trans kadın Gece Yanıker, erkek şiddeti ile katledildi.
Nefret politikası sadece yerli LGBTİ+'ların değil, göçmen LGBTİ+'ların yaşamını tehdit etmeye devam etti. Kayseri'de Suriyelilere dönük ırkçı saldırılara sokakta ve sosyal medyadan birçok tepki gelirken, LGBTİ+ hakları aktivisti İris Mozalar, ırkçılık karşıtı sosyal medya paylaşımı nedeniyle tutuklandı. Adana'da yaşayan mülteci trans kadın M.E'nin kişisel bilgileri, sosyal medyada paylaşılarak ırkçı ve transfobik saldırıların hedefi yapıldı. Geri Gönderme Merkezi'ne götürülen M.E. hukuksuzca sınır dışı edildiği Suriye'de öldürüldü.
ÖZSAVUNMA
2024 yılında erkek yargı katil erkekleri, kadın ve çocuklara cinsel saldırıda bulunan, şiddet uygulayan erkekleri serbest bıraktı, ceza verilenlere indirim uyguladı, kısa sürede tahliye kararları verdi. Kadın düşmanlığının bir boyutu da özsavunmasını uygulayan kadınlara yönelik oldu. Kadın cinayetlerine karşı "Artık yeter, hep kadınlar mı ölecek" diyen kadınlar, hayatta kalmak için özsavunma hakkına sarıldı.
İstanbul'da Ezgi Çeken boşanma aşamasında olduğu ve uzaklaştırma kararına rağmen taciz saldırısında bulunan Sezgin Çeken'i, Denizli'de ise sistematik şiddete maruz kalan Ayşe K. özsavunmasını kullanarak Murat K'yi öldürdü. Malatya'da E.Ş. evli olduğu Tolunay Ş'ye karşı özsavunmasını kullandı. Erkek yargı kadınların özsavunma hakkını kullanmasını engellemek için sistematik olarak şiddete maruz kalan ve özsavunmasını gerçekleştiren Melek İpek'in beraat kararını bozdu.
KADINLAR SOKAKTA
2024 yılında kadınlar; erkeklerin öldüren sevgisine karşı çıkmak, yoksulluğa itiraz etmek, kayyum ile kadın kazanımlarının gasp edilmesine izin vermemek, AKP'nin baskı ve saldırılarına itiraz etmek, sınıfsal, ulusal ve cinsel sömürüye dur demek için eylemdeydi, direnişteydi.
♦ Özgecan Aslan'ın katledilişinin 9. yılında Özgecan şahsında katledilen kadınlar anıldı ve cezasızlık politikalarına karşı çıkmak için eylemler gerçekleştirildi.
♦ Sokak hayvanlarının katledilmesine onay veren yasaya karşı, "Yasayı sokakta biz yazacağız" diyen kadınlar, birçok kentte eylem yaptı. İstanbul'da bir köprüye, "Temmuz ayında 23 kadın katledildi ve faili sokak hayvanları değildi" pankartı asan iki SKM üyesi gözaltına alındı.
♦ Hakkari, Batman, Van, Mardin, Halfeti belediyelerine yönelik kayyum saldırısı gerçekleşti. Kadınlar kayyumun kadın kazanımlarını gasp etmesine karşı birçok kentte eşbaşkanlık sistemini savunan fiili meşru eylemler yaptı.
♦ Sendikaya üye oldukları için işten atılan ve direnişe başlayan As Plastik işçileri ve Polonez işçisi kadınlarla dayanışma eylemleri yapıldı. Kadınlar hakları için direnen ve grevde olan işçileri ziyaret etti. Polonez işçileri için pankart asılırken direnişteki Fernas işçileriyle dayanışmak için İstanbul, Ankara gibi kentlerde basın açıklamaları düzenlendi. As Plastik işçilerinin işyeri önündeki grevine ziyaret gerçekleştirildi.
♦ 16 yaşındaki Ece Nur Esen, ailesinin KHK ile ihraç edilmesinin ardından yaşadığı gelecek kaygısı yüzünden kalp krizi geçirerek ölüme sürüklendi.
♦ AKP'nin genç kadınları geleceksizleştirmesi, yoksulluk kıskacında barınma, sağlık, eğitim gibi temel haklarından mahrum bırakması politikaları nedeniyle genç kadın intiharları yaşandı. İstanbul'da bir hafta içinde Cevahir AVM'de iki genç kadın intihar etti. SKM, Cevahir AVM'de gerçekleştirdiği eylemle kadınlara mücadele çağrısı yaptı.